Obezite ve Sağlık Üzerindeki Etkileri
Obezite, vücuda alınan enerji ile harcanan enerji arasındaki dengenin bozulması sonucu ortaya çıkan ciddi bir sağlık sorunudur. Dr. Serkan Erkan, obezitenin gelişiminde genetik yatkınlık, yanlış beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite eksikliği ve psikososyal etkenlerin büyük rol oynadığını belirtiyor. Bu dengenin bozulması, sadece kilo artışına değil, aynı zamanda sağlık üzerinde önemli olumsuz etkilere yol açmaktadır. Obezitenin yol açabileceği sağlık sorunları arasında;
- Yüksek tansiyon
- Diyabet
- Kalp-damar hastalıkları
- Metabolik sendrom
gibi ciddi komplikasyonlar bulunmaktadır. Obezite, yalnızca estetik bir sorun olarak görülmemeli, insan sağlığını doğrudan etkileyen bir hastalık olarak kabul edilmelidir. Metabolik sendrom, obezite ile doğrudan bağlantılı olan yüksek tansiyon, kan şekeri düzensizlikleri ve anormal kan yağ seviyeleri gibi sorunları içermektedir. Bu durumlar, kalp krizi ve inme gibi ciddi sağlık sorunlarının gelişme riskini artırmaktadır.
Obezite Tedavisinde Kullanılan Yöntemler
Obezite tedavisinde en önemli hedefin cerrahi dışı yöntemlerle kilo kontrolü sağlamak olduğunu vurgulayan Dr. Erkan, hastaların öncelikle diyet, fiziksel aktivite artırımı ve yaşam tarzı değişiklikleri ile desteklenmesi gerektiğini ifade ediyor. Ancak, vücut kitle indeksi 35 ve üzerinde olan veya vücut kitle indeksi 30’un üzerinde olup metabolik sendrom gibi ek sağlık sorunları bulunan hastalarda cerrahi yöntemler önemli bir alternatif olarak değerlendirilmektedir. Obezite cerrahisi, sadece kilo kaybı sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda hastaların metabolik sağlıklarını da olumlu yönde etkileyebilmektedir. Cerrahi sonrası hastaların büyük çoğunluğunda;
- Tansiyon düzeltme
- Kan şekeri seviyelerinin normale dönmesi
- Kalp-damar hastalıkları riskinin azalması
gibi olumlu sonuçlar gözlemlenmektedir. Uzun vadede sağlıklı bir yaşam sürdürmek için ise hastaların beslenme alışkanlıklarını kalıcı olarak değiştirmeleri büyük önem taşımaktadır.
Cerrahi Sonrası Süreç ve Hasta Uyumu
Dr. Erkan, obezite cerrahisi geçiren hastaların tedavi sürecinin operasyonla bitmediğini vurguluyor. Ameliyat sonrası dönemde hastaların doktor kontrolünde olmaları şarttır. Cerrahi sonrası beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi, fiziksel aktivitenin artırılması ve düzenli doktor kontrollerinin ihmal edilmemesi gerekmektedir. Aksi takdirde, yeniden kilo alımı ya da yetersiz kilo kaybı gibi sorunlarla karşılaşılabilir. Ameliyat sonrası süreçte hastaların disiplinli bir şekilde yönlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Yapılan bilimsel araştırmalar, cerrahi müdahalelerin ardından hastaların büyük bir kısmında yüksek tansiyon ve diyabet gibi hastalıkların önemli ölçüde gerilediğini göstermektedir. Ancak, ameliyatın başarılı sonuçlar doğurabilmesi için hastaların doğru beslenme alışkanlıklarını edinmeleri ve fiziksel aktiviteyi hayatlarının bir parçası haline getirmeleri gerekmektedir.
Dr. Serkan Erkan, obezitenin tedavisinde koruyucu hekimlik uygulamalarının da büyük önem taşıdığını belirtmektedir. Bireylerin sağlıklı beslenme alışkanlıklarını erken yaşlardan itibaren kazanmaları, düzenli egzersiz yapmaları ve stres yönetimi konusunda bilinçlenmeleri, hastalıktan korunmada etkili birer yöntemdir. Dr. Erkan, “Obeziteyle mücadelede en önemli silahlarımızdan biri bilinçli beslenme ve düzenli fiziksel aktivitedir. Ameliyat sadece bir adımdır; asıl değişim, hastanın yaşam tarzında yapacağı köklü değişikliklerle sağlanır” diyerek sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesinin toplum sağlığı açısından kritik bir rol oynadığını ifade etmektedir.
