Kadın Sağlığında Farkındalık: Hayati Öneme Sahip Sorunlar
Kadınların sağlık sorunlarını göz ardı etmesinin, yaşam kalitelerini ciddi şekilde düşürmesinin yanı sıra, hayati sonuçlar doğurabileceğini vurgulayan Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Mert Yeşiladalı, bilinçlenme ve düzenli sağlık kontrollerinin bu sorunların önlenmesinde kritik bir rol oynadığını belirtti. Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle, kadın sağlığına dair önemli sorunları ve tedavi yöntemlerini ele aldı.
‘Kalp Hastalıkları: Sessiz Tehlike’
İstatistikler, kadınlarda kalp hastalıklarının giderek arttığını gösterse de, bu hastalıklar genellikle ‘erkek hastalığı’ olarak algılanmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, kalp hastalıkları dünya genelinde kadınlarda en yaygın yaşam kaybı nedeni. Dr. Yeşiladalı, “American Heart Association’a göre, kadınların %54’ü kalp hastalıklarının mevcut olduğunun farkında değil. Bu da gerekli önlemleri almamalarına neden oluyor.” dedi. Ayrıca, Amerikan Kalp Derneği’nin 2019 Ulusal Anketi, kadınların kalp hastalığını bir numaralı ölüm nedeni olarak tanıma oranının son 10 yılda önemli ölçüde düştüğünü gösteriyor. 2009 yılında bu oran %65 iken, 2019’da %44’e gerilemiş. Özellikle 25-34 yaş aralığındaki genç kadınlarda bu farkındalık kaybı daha belirgin.
‘Meme Kanseri Taramaları: Katılım Oranı Düşük’
Dr. Yeşiladalı, meme kanseri taramaları (mamografi) ve rahim ağzı kanseri taramaları (Pap smear testi) gibi rutin kontrollerin kadınlar tarafından sıkça ertelendiğini belirtti. Özellikle sağlık hizmetlerine erişimin kısıtlı olduğu bölgelerde, bu taramaların ihmal edilebildiğine dikkat çekti. ABD’de 40 yaş üstü kadınların yalnızca %65’inin düzenli mamografi çektirdiğini söyleyen Dr. Yeşiladalı, “Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olmasına rağmen, taramalar sıklıkla göz ardı ediliyor. Düşük gelirli ülkelerde ise meme kanseri taramalarına katılım oranı %20’nin altında.” ifadelerini kullandı.
Rahim Ağzı Kanseri ve HPV Aşısı
Rahim ağzı kanseri taramalarının (Pap smear testi) ve HPV aşısının kadın sağlığı açısından büyük önem taşıdığına dikkat çeken Dr. Yeşiladalı, bu kontrollerin sıklıkla ertelendiğini vurguladı. “HPV aşısı, rahim ağzı kanserine yol açan HPV virüsüne karşı %90’ın üzerinde koruma sağlıyor. Ancak ülkemizde aşılanma oranları hala oldukça düşük. Düşük ve orta gelirli ülkelerde aşılanan genç kızların oranı %30’un altında.” şeklinde konuştu. Tarama ve aşı programlarının ihmal edilmesi, önlenebilir bir kanserin ciddi bir sağlık sorunu olarak devam etmesine neden oluyor.
‘Osteoporoz: Yaşam Süresi Uzadıkça Artan Risk’
Osteoporoz (kemik erimesi), özellikle menopoz sonrası kadınlarda sıkça görülen bir durum. Uluslararası Osteoporoz Federasyonu verilerine göre, 50 yaş üstü kadınların %50’sinin kemik kırığı riski taşıdığı ancak yalnızca %20’sinin teşhis edildiği belirtiliyor. Dr. Yeşiladalı, “Yaşam tarzı değişiklikleri ve dünya nüfusunun yaşlanmasıyla, osteoporozun artması bekleniyor. 50 yaş üstü her 3 kadından 1’i, her 5 erkekten 1’i osteoporoz kırığı riski taşıyor.” dedi.
‘İdrar Kaçırma: Konuşulmasından Çekinen Bir Sorun’
Doğum sonrası dönem ve menopoz sonrası kadınların yaşamlarını olumsuz etkileyen idrar kaçırma sorunlarına dikkat çeken Dr. Yeşiladalı, “40 yaş üstü kadınların yaklaşık %40’ı bu sorunu yaşıyor. Ancak bu kadınların yalnızca %25’i tedavi için hekime başvuruyor.” diye belirtti. Bu durumun kadınların yaşam kalitesini düşürdüğünü vurguladı.
‘Tiroid Hastalıkları: Göz Ardı Edilen Belirtiler’
Tiroid hastalıklarının kadınlarda erkeklere göre 5-8 kat daha sık görüldüğünü belirten Dr. Yeşiladalı, bu sorunu yaşayan kadınların yaklaşık %60’ının durumu fark etmediğini ifade etti. Yorgunluk, kilo değişiklikleri ve saç dökülmesi gibi belirtilerin genellikle farklı nedenlere bağlandığını söyledi.
‘Obezite ve Metabolik Sendrom: Görmezden Gelinen Risk’
Obezite ve metabolik sendromun, özellikle menopoz sonrası kadınlarda yaygınlaştığını belirten Dr. Yeşiladalı, “Dünya genelinde kadınların %40’ı obez veya aşırı kilolu. Metabolik sendrom, menopoz sonrası kadınların %50’sini etkiliyor.” diye konuştu. Önlem alınmadığı takdirde, bu sorunların sağlık üzerindeki etkilerinin büyük olabileceğini vurguladı.
‘Menopoz ve Uyku Bozuklukları’
Hormon değişikliklerinden kaynaklanan uyku sorunları, menopoz dönemindeki kadınlar için yaygın bir problem. Dr. Yeşiladalı, “Kadınların %30’u uyku sorunları yaşıyor, ancak sadece %10’u teşhis ediliyor. Menopoz dönemindeki kadınların %60’ı ise uyku sorunlarıyla mücadele ediyor.” şeklinde konuştu.
‘Cinsel İşlev Bozuklukları: Tabu Olmaktan Çıkmalı’
Cinsel işlev bozuklukları, kadınlar arasında yaygın olmasına rağmen genellikle konuşulmaktan kaçınılan bir sorun. Dr. Yeşiladalı, “Dünya genelinde yetişkin kadınların en az üçte biri bu sorunu yaşıyor, ancak tedavi için başvuranların oranı yalnızca %12.” dedi. Bu durumun kadınların cinsel sağlığını olumsuz etkilediği belirtiliyor.
‘Kadın Sağlığı: Toplum Sağlığının Temeli’
Dr. Yeşiladalı, kadın sağlığının önemine dikkat çekerek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün kadınların sağlıklarını önceliklendirmeleri için bir farkındalık günü olması gerektiğini belirtti. “Kadınlarımıza verilebilecek en değerli hediye, sağlıklı ve huzurlu bir yaşamdır. Bunun yolu ise düzenli taramaları aksatmamaktan, koruyucu sağlık hizmetlerinden faydalanmaktan ve bilinçlenmekten geçiyor.” ifadeleriyle kadınların sağlık konusundaki bilinçlenmelerinin önemini vurguladı.