Kulaklık Kullanımının İşitme Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Fakih Cihat Eravcı, kulaklıkların yanlış kullanımının ciddi işitme kaybına yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Eravcı, “Dünya genelinde şu anda 1,5 milyar insan, çeşitli seviyelerde işitme kaybı yaşamaktadır. Ayrıca, 2050 yılına kadar bu sayının 2,5 milyara çıkması bekleniyor. Dünya Sağlık Örgütü, 1 milyar kişinin daha bu duruma eklenmesiyle ilgili verileri de paylaşmaktadır,” ifadelerini kullandı.
Kulaklıkların Kulak Sağlığı Üzerindeki Etkisi
Günümüz teknolojisiyle, akıllı telefonlar ve bilgisayarlar gibi cihazlarla vazgeçilmez hale gelen kulaklıklar, yanlış ses seviyesi ayarlandığında kulak sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Özellikle gençler ve işitme duyarlılığı yüksek bireylerin kulaklık kullanırken daha dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Eravcı, “Son 10 yılda kulaklık kullanımı yüzde 75 oranında arttı ve bu cihazlar günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi,” dedi.
Kulak sağlığını korumanın iki önemli unsuru bulunmaktadır:
- Uzun Süreli Kullanım: Uzun süre kulaklık kullanımı, dış kulak yolu girişinde salgı üretimi ve nem birikmesine yol açabilir, bu da enfeksiyon riskini artırır. Ayrıca, kulağımızda mevcut kir bulunduğunda kulaklık kullanımı, bu kirin içeriye itilmesine neden olabilir, bu da kulak sağlığını olumsuz etkileyebilir.
- Kulaklık Temizliği: Kulaklıklar yere düştüğünde veya bir yere konulduğunda, düzenli olarak antiseptik bezlerle temizlenmesi gerekmektedir. Bu, bakteriyel veya virüs kaynaklı enfeksiyonların önlenmesine yardımcı olur.
Ses Seviyesi ve Kullanım Süresi
Uzmanlar, kulaklıkların ses seviyesinin cihazın maksimum yüzde 60’ını aşmaması ve kullanım süresinin 60 dakikayı geçmemesi gerektiğini vurguluyor. Bu kurallar, kulak sağlığını korumak açısından son derece önemlidir.
İşitme Kaybının Yaygınlığı
Özellikle 80 desibel seviyesindeki gürültü, günlük yaşamda trafikte sıkça karşılaşılan bir ses seviyesidir. Bu seviyeye 8 saat boyunca maruz kalmak, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre uzun vadede işitme kaybına yol açabilir. Şu anda dünya genelinde 1,5 milyar insan, farklı derecelerde işitme kaybı ile karşı karşıyadır ve bu sayının 2050 yılına kadar 2,5 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, bu konuda elde edilen verileri net bir şekilde paylaşmaktadır.
Uzun süreli kulaklık kullanımlarının tiz seslerde kayıplara yol açabileceğini belirten Doç. Dr. Eravcı, “Genellikle tiz ve ince seslerde kayıplar yaşanıyor. Tam anlamıyla sağır olma ya da tamamen işitme kaybından bahsetmiyoruz, fakat bu durum da önemli. Özellikle yaşlılık döneminde çınlama şikayetlerine yol açabilen tiz ses kayıpları, sesin duyulmasını sağlasa da tam olarak anlaşılmamasına sebep olabiliyor,” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Eravcı, 20’li ve 30’lu yaşlarda işitme kayıplarının fark edilmeyebileceğini belirterek, “İşitme sağlığı, duygularımızı, sosyal iletişimimizi, duygu durumumuzu hatta bilişsel fonksiyonlarımızı etkileyebilir. Bu nedenle, önlenebilir işitme kayıpları konusunda dikkatli olmamız gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, çocuklardaki işitme problemlerinin yüzde 60’ı önlenebilir işitme kayıplarından kaynaklanmaktadır,” dedi.
Ayrıca, kulak içi kulaklıklar yerine kulak üstü kulaklıkların tercih edilmesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Eravcı, “En kritik nokta, kullanılan kulaklıkların temizliğine dikkat edilmesidir. İkinci önemli husus ise ses seviyelerinin yüksek olmamasıdır. Bunu engellemek için kulak içi yerine kulak üstü ya da baş üstü kulaklıklar ile gürültü önleyici özellikleri bulunan kulaklıkların kullanılması önerilir. Bu sayede daha düşük ses seviyeleriyle daha keyifli dinlemeler yapılabilir ve sağlığımızı koruyabiliriz,” şeklinde konuştu.
