Başbayram Ailesinin Göz Sağlığı Mücadelesi
İstanbul’da yaşayan Başbayram ailesi, 5 yaşındaki kızları Nehir Ela’nın göz kaymasını fark ettiklerinde büyük bir endişe yaşadı. İlk olarak beyin tümöründen şüphelenilse de, yapılan detaylı tetkikler sonucunda aslında göz tansiyonu ile ilgili bir sorun olduğu belirlendi. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sevil Karaman’ın yönlendirmesiyle acil bir ameliyata alınan Nehir Ela, düzenli kontroller ve göz kapama tedavisi ile görme sağlığını geri kazandı. Uzmanlar, göz tansiyonu hastalığının erken teşhis ve müdahale gerektiren kritik bir durum olduğunu, gecikme yaşanması halinde körlüğe kadar gidebilecek sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.
BAŞBAYRAM: GÖZ KAPATMA TEDAVİSİYLE İYİLEŞMESİNİ SAĞLADIK
Baba Korhan Başbayram, uygulanan tedavi sayesinde Nehir Ela’nın gözünde herhangi bir sorun kalmadığını belirtti: “Nehir Ela’nın rutin kontrollerinde herhangi bir sorun yoktu. Ancak bir gün, arabada dikiz aynasından bakarken gözünde kayma olduğunu fark ettim. Hemen Sevil Hocamıza başvurduk. Kendisi, Nehir Ela’yı düzenli olarak takip eden doktorumuzdu. Beyinde bir tümör olabileceğinden şüphelendiği için gerekli incelemeleri yaptı ve hemen MR çektirmemizi istedi. MR sonucunda beyinde herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. Ardından göz tansiyonu ile ilgili bir problem olabileceğini söyledi. Bu süreçte hocamız, Nehir Ela’nın gözünde yüksek derecede bir bozukluk ve görmesinde sorun olduğunu belirtti. Günde 3-4 saat sağ gözünü kapatma tedavisi uygulamamız gerektiğini söyledi. İlk kapamayı yaptığımızda kızımın o tek gözüyle neredeyse hiç görmediğini fark ettik. Evin içinde bocalayarak yürüdü, ağladı. Tabii ki, o da bu duruma alışık olmadığı için zorlandı. Ancak göz kapatma tedavisi ile günbegün gözünün iyileşmesini sağladık,” dedi. Başbayram, “Daha sonra göz tansiyonu ameliyatı için başka bir doktora başvurduk. Çok şükür, ameliyatımız da başarılı geçti. Şu anda gözünde herhangi bir problem yok. Sevil Hocamız bu süreçte sürekli yanımızda oldu. Üç ayda bir ya da ayda bir düzenli kontrollerimize gittik ve böylece tedaviyi belli bir düzene oturttuk. Göz bozukluğu derecesini de göz kapama ve gözlük kullanımı sayesinde düşürdük,” şeklinde konuştu.
‘ÇOCUKLARI ÇOK İYİ GÖZLEMLEMEK VE SÖYLEDİKLERİNİ CİDDİYE ALMAK GEREKİYOR’
Rutin kontrollerin önemine dikkat çeken anne Sinem Başbayram, “Bir yolculuk esnasında Nehir Ela’nın göz kaymasını fark ettik ve hemen Sevil Hocamıza geldik. Sevil Hocamız, kızımızın doğumundan beri takiplerini yapan doktorudur. Göz kayması şikayetiyle geldiğimizde, kendisi bir gözünde büyüme olduğunu da fark etti. Ardından belki arka tarafta tümör vardır diye MR çektirdik. Çok şükür, herhangi bir sıkıntı çıkmadı ama göz tansiyonundan da şüphelendi. Gözdeki büyüme buna işaret ediyordu. Ameliyat oldu ve çok şükür başarılı geçti. Göz kaymamız büyük ölçüde düzeldi. Gözde, kullandığımız gözlükle birlikte de iyileşme oldu. Rutin kontrollerimizi 6 ayda bir devam ettiriyoruz. Çocukları gerçekten çok iyi gözlemlemek ve söylediklerini ciddiye almak gerekiyor. Sürekli kontrollerini yapmak çok önemli. Göz, kesinlikle ihmale gelmeyecek bir organımız. Bütün ailelere tavsiyem, çocuklarını mutlaka dinleyip gereken tüm muayeneleri yaptırsınlar ve olası tepkileri dikkate alsınlar,” dedi.
‘ERKEN MÜDAHALEYLE KONTROL ALTINA ALINABİLİYOR’
Göz tansiyonu hastalığında erken tedavinin önemine dikkat çeken Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sevil Karaman ise şöyle konuştu: “Nehir Ela, bize yaklaşık 2 yaşındayken sağ gözde kayma şikayetiyle başvurdu. Çocuklarda göz kayması, birçok farklı nedene bağlı olarak gelişebilir. Özellikle ani gelişen kaymalar durumunda dikkatli olunmalıdır. Muayenede sağ gözünün, sol gözünden biraz daha büyük olduğunu tespit ettik. Ailenin fark ettiği yalnızca kaymaydı; ancak bu göz büyüklüğü bizi alarm eden durumlardan biriydi. Allah korusun, göz arkasında tümör olabilir veya Nehir Ela’nın durumunda olduğu gibi göz tansiyonu söz konusu olabilir. Erken müdahaleyle bunların hepsi kontrol altına alınabiliyor; ancak geç kalındığında ne yazık ki körlükle sonuçlanabiliyor,” ifadelerini kullandı.
‘KAYMA NEDENİYLE GÖZ TEMBELLİĞİ GELİŞMİŞTİ’
Nehir Ela’nın tedavisinde ailesinin büyük rol oynadığını belirten Prof. Dr. Karaman, “Nehir Ela’nın süreci, aile ve çocuğun uyumu sayesinde çok güzel ilerledi. Şu anda göz tansiyonu cerrahisinden sonra ilaç kullanmadan tansiyonu kontrol altında. Her iki gözde de tam görme sağlanmış durumda. Çünkü tansiyon sürecinde sağ göz kullanılamadığı için kayma nedeniyle göz tembelliği de gelişmişti. Sol göz kapatıldığında, sağ gözle hiçbir şekilde odaklanamıyor ve görmekte zorlanıyordu. Ancak aile tedavi sürecinde büyük bir özveri gösterdi ve sol gözü düzenli olarak kapattılar. Şimdi sağ gözü de tam görme derecesine ulaştı. Cerrahi sonrası damla bile kullanmıyoruz ve tansiyon değerleri normal seyrediyor. Tabii ki süreç devam ediyor,” dedi.
‘DİĞER GÖZÜN KONTROLÜ DE ÖNEMLİ’
Prof. Dr. Karaman, “Diğer gözün kontrolü de önemli, sağ gözde tekrar tansiyon yükselip yükselmediğini de takip etmemiz gerekiyor. Çocuğun tedaviye uyumuna bağlı olarak bu muayeneleri uyutmadan da yapabiliyoruz. Uyanıkken göz tansiyonunu ölçebileceğimiz cihazlarımız mevcut. Ancak çocuk çok ağlıyorsa ve muayeneye uyumlu değilse genel anestezi altında devam etmek zorunda kalabiliyoruz. Bunun dışında yalnızca göz tansiyonu ameliyatı yapmakla iş bitmiyor. Çocuğun gözlük ihtiyacı var mı, görme durumu ne aşamada gibi birçok faktörü değerlendirmek gerekiyor. Göz tansiyonunu 10-12 mmHg düzeyine düşürdük ama görme azalması varsa bu bizim için yeterli değil. Tüm tedaviler bir bütün şeklinde düşünülmeli. Gerektiğinde cerrahi, gerektiğinde medikal tedavi, gözlük ve kapama tedavisi. Hepsi erken teşhisle bir araya geldiğinde, çocuk-aile-doktor iş birliğiyle çok yüz güldürücü sonuçlar alabiliyoruz,” diyerek sözlerini tamamladı.
