Yılmaz: Enflasyonla Mücadelede Yeni Adımlar Atıyoruz

featured

Dünya Ekonomisinde Büyüme ve Enflasyon Mücadelesi

Dünya ekonomisi, pandemi sonrası dönemde enflasyonla mücadele amacıyla uygulanan sıkı para politikalarının etkisiyle, tarihsel ortalamalarının altında büyüme göstermektedir. Ekonomist Yılmaz, hala pandemi öncesi büyüme seviyelerine geri dönülemediğini vurguladı. Son 20 yılda dünya genelinde yıllık ortalama büyümenin yüzde 3,5 civarında olduğunu belirten Yılmaz, “Geldiğimiz dönemde ise büyüme oranı 3’ün biraz üzerine çıkabilmiş durumda. Ancak bu durum, jeopolitik gerilimler, artan korumacılık eğilimleri ve bloklaşmalar gibi unsurlar nedeniyle büyümeyi ve ticareti sınırlamaktadır. Bu faktörler, özellikle ihracatçı illerimiz üzerinde olumsuz etki yaratıyor.” şeklinde konuştu.

“Geçmişe Göre Daha İyiyiz”
Yılmaz, Türkiye’nin Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’nun ihracat merkezleri arasında önemli bir konumda bulunduğunu ifade etti. “Bu bölgelerde de sıkıntılı bir tablo yaşandığını gözlemliyoruz. Ancak genel olarak dünya genelinde sıkı para politikalarından daha gevşek politikalara doğru bir geçiş yaşanıyor. Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası faiz indirimlerine başlamış durumda. Bu, bizim ve tüm gelişmekte olan ülkeler için olumlu bir haber. Çünkü sıkı para politikalarının gevşemesi, dünya talebini artırıcı bir etki yaratacak. Ayrıca, dünya genelinde faizlerin düşmesi, gelişmekte olan ülkelerin dış finansmana erişimini ve finans maliyetlerini olumlu yönde etkileyecek.” dedi.

Yılmaz, mevcut süreçlerin geçmiş yıllara göre daha olumlu bir tablo çizdiğini ifade ederek, “Ticaret ortaklarımızdaki büyüme çok önemli bir faktör.” dedi.

İhracatı Destekleme Politikası Sürecek
Yılmaz, ihracatı en çok etkileyen faktörlerden birinin dış talep olduğunu belirterek, “Son yıllarda ana ticaret ortaklarımızdaki büyüme yüzde 2 civarındaydı. Bu yıl ise ticaret ortaklarımızda yüzde 2,4’lük bir büyüme bekliyoruz. Bu nispi iyileşme, diğer taraftan emtia fiyatlarının pandemi döneminde yükselmesi ve ardından normalleşmesiyle de destekleniyor. Doğal gaz ve petrol gibi emtia fiyatlarının dünya genelinde daha ılımlı bir seyir izlemesi, ithalatçı olan bir ülke olarak bizi olumlu etkileyecektir.” dedi.

Yılmaz, ihracatı desteklemeyi amaçlayan bir büyüme politikası ile yola devam ettiklerini vurguladı. Orta Vadeli Program’ın büyüme hedefinin dengeli büyüme üzerine kurulu olduğunu belirterek, “Yani, iç talep ile dış talebin dengeli bir şekilde büyümesi gerekmektedir. Bu da enflasyonu düşürme politikamızın önemli bir bileşeni.” dedi.

2027’de Milli Gelir Hedefi
Yılmaz, son 20 yılda dünya genelinde büyüme oranının yüzde 3,5 iken, Türkiye’nin yıllık ortalama büyüme oranının yüzde 5,4 olduğunu açıkladı. 2002 yılında toplam milli gelirin 238 milyar dolar olduğunu, geçen yıl ise 1 trilyon 130 milyar dolara çıktığını söyledi. “Bu yıl, kesin rakamlar henüz açıklanmamakla birlikte, tahminimiz 1,3 trilyon doların üzerinde bir ekonomik büyüklüğe ulaşacağı yönünde.” diye ekledi.

Kişi başına gelirde de önemli bir artış yaşandığını aktaran Yılmaz, “2002’de 3 bin 608 dolar olan kişi başına gelirimiz, geçen yıl itibarıyla 13 bin 243 dolara yükseldi. Bu yıl itibarıyla 15 bin 500 doları aşan bir kişi başına gelir hedefliyoruz.” dedi. Avrupa Birliği ile karşılaştırıldığında Türkiye’nin büyüme farkının önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, “2002’de Türkiye’deki kişi başına gelir, Avrupa’daki satın alma gücünün yüzde 38’i iken, bu yıl itibarıyla yüzde 75’e ulaşmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, 2024’ün ilk üç çeyreğinde ekonomide yüzde 3,2 büyüme gerçekleştiğini hatırlatarak, Orta Vadeli Program’da 2024’te büyümenin yüzde 3,5 oranında olacağını öngördüklerini belirtti. “Bu yıl için yüzde 4 büyüme hedefimiz var. İlerleyen yıllarda ise 4,5 ve 5 gibi oranlarda büyümeyi hedefliyoruz.” dedi.

31 Puan Düşen Enflasyon
Yılmaz, enflasyon ile mücadelenin en öncelikli konu olduğunu belirterek, “Programımız başarılı sonuçlar vermeye başladı. Enflasyonla mücadelemiz üç aşamadan oluşuyor: Geçiş dönemi, dezenflasyon dönemi ve kalıcı fiyat istikrarı dönemi. Geçiş dönemini geçen yılın haziran ayında tamamladık. Haziran’dan itibaren dezenflasyon dönemine geçtik ve yıl sonuna kadar enflasyonda 31 puanlık bir düşüş yaşandı.” dedi.

Aralık ayı enflasyonunun yüzde 1 civarında olduğunu ifade eden Yılmaz, yıllık enflasyonun da 44,4 civarında tamamlandığını, bir önceki yılın yıl sonu enflasyonuna göre 20 puan düşüş yaşandığını belirtti. “Enflasyonla mücadelemiz devam ediyor ve 2025 yılına kadar sürecek. Güçlü bir dezenflasyon politikası ile daha düşük enflasyon oranlarına ulaşmayı hedefliyoruz. Bu, sosyal refah açısından, gelir dağılımını iyileştirme ve büyüme açısından oldukça önemli.” şeklinde konuştu.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin