Türkiye’de Derinleşen Ekonomik Kriz
Türkiye, son yıllarda derinleşen bir ekonomik krizle yüzleşiyor. Bu kriz, yüksek faiz oranları, artan enflasyon ve döviz kurlarındaki dalgalanmalarla işletmelerin ham madde ve finansmana erişimini zorlaştırmakta. Aynı zamanda işçi maliyetlerini de önemli ölçüde artırarak, birçok işletmenin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Kriz ortamının olumsuz etkileriyle birlikte, kapanan şirket sayısında kayda değer bir artış gözlemleniyor. Ekonomide iflas ve konkordato başvuruları son altı yılda 17 bine yaklaşırken, yalnızca son iki ayda 869 şirket iflas veya konkordato talebinde bulundu.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Sicil Kütüğü verilerine göre, geçen yıl sicil kaydını sildiren esnaf sayısı 94 bin 609, mesleği terk eden küçük esnaf sayısı ise 25 bin 396 oldu. Terkin işlemi yaptıran esnaf sayısı toplamda 120 bin 5 olarak kaydedildi. Bu yılın ilk iki ayında ise 17 bin 208 esnaf sicilini sildirirken, mesleği terk edenlerin sayısı 4560 olarak belirlendi. 2025’in ilk iki ayında iş yerini kapatan esnaf sayısı toplamda 21 bin 768’e ulaştı. Eğer bu hız devam ederse, yıl sonunda kepenk indiren küçük esnaf sayısının 200 bine ulaşması oldukça muhtemel.
Tek Adam Yönetimi ve Ekonomik Etkileri
Ülkemizdeki ekonomik karar süreçlerinin tek kişiye bağlı olduğu yeni yönetim sistemi, belirsizlikleri artırarak iş dünyasını olumsuz etkilemekte. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yürürlüğe girmesiyle birlikte, sıkça değişen Cumhurbaşkanı kararları, işletmeler için öngörülemez bir ortam yaratmış durumda. 2018 Temmuz ayından bu yana, konkordato ve iflas başvurularında yaşanan artış rakamlara da yansımış durumda. Ekonomi yönetiminde son altı yılda 6 Merkez Bankası Başkanı değişti. Bu değişikliklerin her biri, para, faiz ve döviz politikalarında köklü değişikliklere yol açarak Türkiye ekonomisini adeta bir deneme tahtasına dönüştürdü.
Rekor İflaslar ve Gelecekten Beklentiler
Konkordato Takip sitesinde yer alan verilere göre, bu yılın Ocak ve Şubat aylarında toplam 869 konkordato ve iflas başvurusu yapıldı. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile İcra-İflas Mahkemeleri verileri, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişin ardından yükümlülüklerini yerine getiremeyen şirketlerin sayısında kayda değer bir artış olduğunu gösteriyor. 2018 yılında 1551 olan konkordato ve iflas başvuruları, 2019 yılında iki katından fazla artışla 3691’e ulaştı. Bu rakamlar, 2020’de 2107, 2021’de 1914, 2022’de 1587 ve 2023’te 1516 olarak kaydedildi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in uyguladığı dezenflasyon programı ve sıkı para politikaları sonrası, 2024’te mahkemelere yapılan konkordato talepleri yeni bir rekorla 1723’e yükseldi. Geçen yıl ayda ortalama 291 konkordato başvurusu yapıldı. Mahkemelerce verilen iflas kararlarında da hızlı bir artış gözlemlendi. 2024 sonu itibarıyla karara bağlanan konkordato ve iflasların toplam sayısı 3497’ye ulaşarak yeni bir rekor kırdı. 2025’in ilk iki ayında 869 olan iflas ve konkordatolardaki hızlı yükseliş, yıl sonuna kadar 2019 ve 2024’ün rekorlarının kırılacağını işaret ediyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş sonrası son altı yılda toplam 16 bin 732 şirket iflas etti veya konkordato talebinde bulundu. Yeni yönetim sistemi, toplumda kitlesel yoksullaşmaya neden olurken, iş dünyasında da öngörülemezliğin artmasına yol açtı. Tüm bu veriler, iflas ve konkordatoların artışının ciddi bir ekonomik yıkıma neden olduğunu açıkça ortaya koyuyor.