Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu’nun 2024 Değerlendirmesi
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, düzenlediği basın toplantısında otomotiv sektörünün 2024 yılını değerlendirerek, sektörün geleceğine dair öngörülerini paylaştı. Eroldu, geçtiğimiz yılın birçok yatırımın açıklandığı ve hayata geçirildiği bir dönem olduğunu belirtti. OSD üyelerinin 2024 yılında gerçekleştireceği önemli yatırımlar arasında, üye olmayan BYD’nin Türkiye’deki yatırımlarının yanı sıra Oyak Renault, Ford Otosan ve Tofaş’ın projelerinin de öne çıktığını ifade etti. Eroldu, “Bu gelişmeler, otomotiv sanayisinin Türkiye’nin ihracat ve ekonomik değer anlamında en kritik sektörlerinden biri olduğunu gösteriyor. Yatırımlarına devam etmesi şart” dedi.
Eroldu, otomotiv sanayisinin son on yılda 10 milyar doların üzerinde yatırım yaptığını vurgulayarak, “2024’te üyelerimizin toplam yatırım harcaması 1 milyar 165 milyon dolar seviyesinde olacak” diye ekledi.
Hedef Avrupa Üçüncüsü Olmak
OSD Başkanı Eroldu, 2024’te üretimin geçen yıla göre %7 oranında azaldığını ve yıl sonunda 1 milyon 365 bin adetle kapatacaklarını bildirdi. Geçen yıl, rekor yıl olan 2017’den 330 bin araçlık bir eksiklik olduğunu belirten Eroldu, şunları söyledi: “Bu rakamlar önemli. Avrupa’daki 11 aylık üretim istatistiklerine baktığımızda, İtalya’nın Türkiye’nin 1.3 milyonluk üretimine karşılık yalnızca 530 bin adet üretim gerçekleştirdiğini görebiliriz. Fransa ve Çekya da benzer seviyelerde üretim yapıyor. Türkiye, şu an dördüncü sırada yer alıyor ama Fransa ile aramızda çok büyük bir fark yok. Gelecek yıllarda hedefimiz, Fransa’yı geçerek Türkiye’yi Avrupa’nın üçüncü büyük otomotiv üreticisi yapmak.” Eroldu, Türkiye’nin 1.4 milyonluk üretim kapasitesinin dünya ölçeğinde son derece önemli olduğunu vurguladı.
Eroldu, üretimdeki düşüşle birlikte Türkiye’deki toplam kapasite kullanım oranının da 2024’te %70 seviyesinde gerçekleştiğini belirtti. Kapasite kullanımının maliyet rekabetçiliğini olumsuz etkilediğini ifade eden Eroldu, “Makroekonomik dengelerden dolayı doğal bir rekabet kaybı var, kapasite kullanımının düşüklüğü ise bu durumu daha da kötüleştiriyor. Bu nedenle bu zorlu yıllarda kapasite kullanım oranının artırılması son derece kritik” dedi.
Üretimdeki Azalmanın Nedenleri
Eroldu, 2023’te ihracatın adetsel olarak geçen yılki seviyelerde olduğunu, ancak üretimdeki azalmanın iç piyasadaki yerlilik oranının düşmesinden kaynaklandığını belirtti. Eroldu, 2024’ü ihracatta 1 milyon 13 bin adetle kapattıklarını ve bu rakamın rekor düzeylerin 300 bin adet gerisinde olduğunu vurguladı: “Ülke ekonomisi için ihracat çok önemli. Otomotiv sanayisi, 37.2 milyar dolarla kapatarak, geçen yıla göre %6’lık bir büyüme gösterdi. İki yıl önce kimya sektörü otomotivden daha fazla ihracat yapmıştı, ancak şu anda otomotiv sektörü toplam ihracatın %16,5’ini, kimya ise %13,6’sını gerçekleştiriyor. Bu alanda 3 puanlık bir fark oluştu. Dolayısıyla otomotiv endüstrisi, Türkiye ekonomisine en büyük ihracatı sağlayan sektör konumunda.”
Çin ile Olan Ticari Dengesizlik
OSD Başkanı Cengiz Eroldu, küresel otomotivdeki gelişmelere de değinerek, üç önemli konu üzerinde durdu. Bu konulardan biri, elektrifikasyon süreciydi. Eroldu, “Elektrifikasyon süreci, Avrupa’da hükümetler ve Avrupa Birliği tarafından yönlendirilmesine rağmen, yatırımların henüz tamamlanmadığını görüyoruz. Özellikle şarj noktaları konusunda Avrupa’nın çok geride olduğunu belirtmek gerekir. Hem otomotivcilerin elektrikli araçlara geçmesi istenirken, hem de altyapının oluşturulmasında yeterli çaba gösterilmemesi sorun yaratıyor” dedi.
Eroldu, Çin’in kapasitesinin 48 milyon olduğunu ve dünya otomotiv talebinin yaklaşık 90 milyon civarında seyrettiğini kaydetti. “Çin tek başına bu talebi karşılayacağını iddia ediyor. Bu durum büyük bir ticaret savaşını tetikleyebilir. Ancak, Çin ile ticaret dengesizliği sadece otomotivi etkilemiyor. Türkiye ile Çin arasındaki ticaret dengesi oldukça bozuk; biz 100 lira alırken, sadece 7 lira satış yapabiliyoruz. ABD ile Çin arasındaki gerginliğin sebeplerinden biri de bu dengenin bozulması. Bu durumun dünya çapında bir düzene girmesi gerekiyor. Ancak etkileri yalnızca otomotivde değil, her sektörde hissedilecektir.”
İhracat Beklentileri
Eroldu, 2025’te Türkiye otomotivinin gündemini iki ana konu belirleyeceğini, bunların üretim rekabetçiliğinde aşınma ile kapasite kullanımının artması olacağını söyledi. Kapasite kullanımındaki düşüşün maliyetleri artırdığını belirten Eroldu, “100 liralık masraf 100 araca bölündüğünde 1 lira, 60 araca bölündüğünde ise 1.5 lira oluyor. Burada yerli payının artırılması oldukça önemli. Hükümetin de bu konuda destek olmaya çalıştığı birçok konu bulunuyor. ÖTV muafiyeti gibi konular önemli adımlar.” dedi. Eroldu, 2025 beklentileri hakkında, “Otomotiv sanayi olarak mevcut işlerin ve yeni yatırımların olumlu etkisiyle ihracatın %5 ile %10 arasında büyüyeceğini düşünüyoruz. Üretim ise 1 milyon 310 bin ile 1 milyon 450 bin bandında gerçekleşebilir. Bu nedenle 2025 için hem ihracat hem de üretim açısından daha iyi sonuçlar bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
Çin Yatırımlarının Olumlu Yansımaları
Eroldu, Çin’deki markaların Türkiye’ye yatırım yapma söylentileri üzerine, 2025’te ülkeye yatırımın artmasının üretimi olumlu etkileyeceğini ifade etti: “Meksika örneği gibi, Türkiye’nin üretiminin büyümesi tüm oyuncuların rekabetçiliği için faydalı olacaktır. Yeni oyuncuların teknolojik yenilikleri Türkiye’ye getirmesi de olumlu bir gelişmedir. Yatırımlar, Türkiye’nin ölçeğini büyütecek ve yeni tedarikçilerin ülkeye gelmesini sağlayacaktır. Bu nedenle, otomotiv sanayisi olarak bu yatırımları destekliyoruz.” Eroldu, kısa vadede ÖTV düzenlemesi taleplerinin olduğunu da belirtti ve “İstiyoruz, beklemiyoruz” ifadesini kullandı.