İstanbul’da Kar Yağışı ve Kent Lokantaları
İstanbul’da kar yağışı aralıklarla kendini gösterirken, hava sıcaklığı zaman zaman sıfırın altına düşüyor. Poyrazın etkisiyle, hissedilen sıcaklık -5 ile -6 derecelere kadar iniyor. İBB’nin sosyal dayanışma projeleri arasında yer alan ve şehir genelinde 17 adet bulunan Kent Lokantaları, Sibirya soğuklarına rağmen emekli ve dar gelirli vatandaşların uğrak yerlerinden biri haline geldi. Özellikle Üsküdar’daki kent lokantasının önünde uzun kuyruklar oluştu. Olumsuz hava koşullarına rağmen, bazı yurttaşlar Kartal’dan, bazıları ise Maltepe’den gelerek yemek kuyruğuna girdi.
Yurttaşların görüşleri ise şöyle özetlendi:
“KENT LOKANTASI DA OLMASA AÇLIKTAN ÖLÜRÜM”
“Emekliyim. Çok şükür, tavuklar nasıl kümeste geçiniyorsa biz de aynen öyle geçiniyoruz. Nereden geçineyim? 30 ay askerlik yaptım ve şimdi geçiniyorum işte. Çok şükür, şimdi 2 bin lira daha verdiler, 16 bin lira oldu. Kirada oturuyorum. 50 senedir orada oturuyorum, benden 5 kuruş kira fazla almıyorlar. 5 bin lira kira veriyorum. Doğalgaz yakmıyorum, elektrikli ısıtıcıyla ısınıyorum. Valla 6 bin lirayla geçiniyorum. Buna geçinmek deniyorsa geçiniyorum. Şükürler olsun. Kent Lokantası da olmasa açlıktan ölürüm. Burada bir çorba içmek için ta Maltepe’den buraya geliyorum. İyi ki otobüs var da geliyorum, yoksa gelemeyeceğim.”
“25 YILDIR BU ÜLKEDE NORMAL DÜZEN YOK”
“Protein alamıyoruz. Haftada bir proteini buradan gelip alıyoruz. Bu milleti bu hale düşürenler utansın! İnsanlar protein alamıyorsa, yemek bulamıyorsa ne yapacak? Kuyruğu bekleyecek, beklemek zorunda. İzlesinler de utansınlar. 25 yıldır bu ülkede normal düzen yok. Emekliyim, geçinemiyorum. 25 bin lira ev kirası, ben 20 bin lira para alamıyorum. Nasıl geçineceğim ben? Emekli oldum, çiftçilik yapıyorum kendi memleketimde. Kışın çocuklarımın yanına geliyorum buraya. Biz onlara yetki verdik. Bizi doğru düzgün yönetsinler. Biz çok mu meraklıyız kuyruklara girip burada yemek sırası beklemeye? Kendilerine yakıştırıyorsa, bize de yakıştırsınlar. Kent lokantasının eleştirisi mi olur? Gayet güzel bir hizmet. Onlar da yapsaydı, onları da takdir ederdik. Yapamadılar, bak başkaları yapıyor, takdir ediyoruz. Birisinin yaptığını sen beğenmiyorsan, iyisini yapacaksın.”
“40 LİRA PARA MI?”
“Emekliyim. 12-15 bin lirayla geçinebilse gelip de burada soğukta dikilir mi? Bugün hem de Cuma. Bunu namaza göre de ayarlasalar daha da güzel olacak. Sürekli geliyorum. Maltepe’de oturuyorum ama geliyorum yani. Allah’a şükür, yol param yok. Ücretsiz kartımla her yere gidebiliyoruz. Kent Lokantası’nı yapanlara da teşekkür ediyorum. Eve giderken bir kilo elma alıyorum, 50 lira tutuyor. Burada 4 çeşit yemek 40 lira. 40 lira para mı? Memleketimizde bu işin gelişmesi lazım. Fakir fukara burada bir öğün yemek için gelip de bu soğuğu kolay kolay çekmez.”
“BURAYA KARTAL’DAN GELDİM”
“Devlet böyle olmalı. Ben bir otobüs, bir metrobüse biniyorum gelip bir ekmek yemek için. Çoluk çocuğumuz var, emekli maaşını görüyorsun. Emekli maaşı vermiyor adam. Ben gidip ne yapayım, ne edeyim? Benim ordum yok, sülalem yok. Kimim kimsem yok. İşte karnımı burada gelip doyurup gidiyorum. Kartal’dan geldim. Ne için geliyorum? Burada yemek yiyip karnımı doyurmak için. Bu kolay bir şey değil. Bazen oluyor bir saat bekliyoruz. Kuyruk caminin yanına kadar gidiyor. Ne için? O yemeği yemesi için. Demek yok ki yemek için sıraya giriyor.”
“TAYYİP EFENDİ BU DURUMA DÜŞÜRDÜ MİLLETİ”
“Gerçekten millet zor durumda. Tayyip efendi bu duruma düşürdü bu milleti. Ben de lokantacıyım. Maliyetler yüksek olduğu için sen aldığın zaman kazanamıyorsun. 3 çeşit yemeği 40 liraya yemek için millet kuyrukta. Onun için erken seçim istiyoruz. 3 dükkan kapattım ben. Kiralar almış başını gidiyor, hayat pahalılığı, maliyetler yüksek… Gerçekten millet zor durumda. Görüyorsunuz emeklinin maaşı bu. Ben 14 bin 300 lira maaş aldım. Bu parayla gel de geçin bakalım. Başımızdaki adamlar hiç düşünüyor mu? 10 ülke gezdim, böyle bir ülke görmedim. Bu ülke çok güzel bir ülke. Ye babam ye. Biter mi be!”
“İMAMOĞLU GİBİ BİR ADAM VAR BAŞIMIZDA DA…”
“65 yaş emeklisiyim. Ben devamlı buraya geliyorum. Mecbur geleceğim. Yoksa sokaklarda sürünürüz. Mecbur yapacak bir şey yok. Karnını doyurmak için mecbur buraya geleceksin. İstanbul Belediyesi’nde Ekrem İmamoğlu gibi bir adam var başımızda da şu yemeği bize ikram ediyor.”
“BÖYLE YERLERE MECBUR KALMAYACAK DURUMA GELİRİZ”
Fatih Çapa’daki kent lokantasına gelen iki öğrenci ise şöyle konuştu: “Biz öğrenciyiz. Kent Lokantası gayet uygun. Arada gelmeye çalışıyorum ama bence bu Kent Lokantaları, ülkenin içinde bulunduğu kötü durumu gösteriyor. Milleti buna mecbur bırakmak… 40 liralık porsiyon için adamlar buraya geliyor, sırada bekliyor. Bu ülkenin ne durumda olduğunu gösterir bence. Biz burayı ucuz diye tercih ediyoruz. Başka yerde aynı yemeği daha pahalıya yerken burada daha uyguna yiyoruz. İnşallah böyle yerlere mecbur kalmayacak duruma geliriz.”
