EBRD’den Bölgesel Ekonomik Beklentiler Raporu
Banka, faaliyet gösterdiği ülkeleri kapsayan Bölgesel Ekonomik Beklentiler raporunu açıkladı. Bu raporda, EBRD, bölgesel ekonomik büyüme tahminini yüzde 0,3 düşürerek yüzde 3,2 seviyesine çekti. Bu düşüşte, söz konusu ülkelerde görülen zayıf dış talep, çatışmaların etkisi ve zayıf reform ivmesinin önemli rol oynadığı belirtiliyor.
EBRD, Türkiye ekonomisine ilişkin bu yılki büyüme tahminini ise yüzde 3 seviyesinde sabit bıraktı. Rapora göre, sıkı para ve mali politikaların etkisiyle enflasyonda önemli bir düşüş sağlanırken, ülkenin dış pozisyonunda da iyileşmeler gözlemlendi. Ayrıca, net ihracatın artması ve cari açığın istikrarlı bir şekilde azalması, Türkiye’nin ekonomik durumunu olumlu yönde etkiledi.
Ancak EBRD, enflasyonun hâlâ yüksek seyretmesi, jeopolitik belirsizlikler ve Türk lirasındaki reel değerlenmenin ihracat rekabetçiliği üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle ekonomi üzerinde aşağı yönlü riskler oluşturabileceği uyarısında bulundu. Bu çerçevede, politika tedbirlerinin zamanından önce gevşetilmemesi gerektiği vurgulandı. Banka, Türkiye ekonomisinin 2026 yılında ise yüzde 3,5 oranında büyüyeceğini öngörüyor.
Büyüme Hızı 2026’da İvme Kazanacak
EBRD Bölgesel Başekonomisti Rafik Selim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinin son yıllarda ortalama olarak yüzde 5 seviyesinde büyüdüğünü ve bunun, ekonominin güçlü temellerine ve dirençli özel sektör yapısına işaret ettiğini ifade etti. Ancak, Haziran 2023‘ten bu yana uygulanan para, maliye ve gelir politikalarındaki sıkılaşmanın etkisiyle bu yıl ve gelecek yıl büyümenin biraz daha düşük olmasının beklendiğini dile getirdi.
Selim, “Bu politika bileşiminin erken gevşetilmemesini tavsiye ediyoruz. Enflasyon beklentileri sağlam bir şekilde çıpalanmadan, politikaların normalleşmesi halinde riskler doğabilir. Piyasa oyuncuları, reel sektör ve hane halkının enflasyon beklentileri değişkenlik göstermeye devam ediyor. Bu nedenle, politika bileşimini gevşetmeye yönelik herhangi bir kararın zamanlaması, Türkiye’nin son iki yılda kademeli olarak kazandığı yatırımcı güvenini zedelememek ve dezenflasyon sürecinde herhangi bir aksaklık yaşamamak için dikkatli bir şekilde seçilmelidir,” şeklinde konuştu.
Selim, ekonomik büyümede 2026 yılında bir artış öngördüklerine dikkat çekerek, “Bu büyüme, finansman koşullarındaki gevşeme, özel sektör faaliyetlerindeki toparlanma ve güçlü dış talep ile desteklenecektir. Beklendiği gibi, daha sıkı politika bileşiminin ekonomideki etkisini göstermeye başlaması Haziran 2023 ile 2024 ortaları arasında yaklaşık bir yıl sürecektir. Bu nedenle, yavaşlama daha çok 2025‘te hissedilecek ve 2026‘dan itibaren büyümedeki hızlanma ivme kazanmaya başlayacaktır,” değerlendirmesinde bulundu.