TÜRKBESD Açıklamaları ve Pazar Durumu
TÜRK Beyaz Eşya Sanayi ve İş Adamları Derneği (TÜRKBESD) tarafından yapılan son açıklamalara göre, iç pazarın dinamikliği, sektördeki en büyük güç kaynakları olmaya devam etmektedir. TÜRKBESD Başkanı Sığın, “Geçen yıl iç satışlar yüzde 7 artarak 10 milyon adede ulaşırken, ihracatta ise süregelen azalış trendinin devam ettiğini” ifade etti.
Aralık 2024 tarihli ekonomik görünüm raporuna atıfta bulunan Sığın, geçen yıl yaşanan küresel ekonomik daralmanın ardından bu yıl dünya ekonomisinde kısmi bir toparlanma gözlendiğini vurgulayarak, “2025’in de 2024 ile benzer olacağı anlaşılıyor,” dedi. Sığın, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tahminlerine göre küresel ekonomik büyümenin 2024 yılında %3.2, 2025 ve 2026 yıllarında ise %3.3 seviyelerinde gerçekleşeceğini belirtti.
Dünya ekonomisinin gelecek iki yılda daha stabil bir seyir izleyeceğini dile getiren Sığın, “Ana ihracat pazarımız olan Avrupa için 2025 yılında ekonomik toparlanmanın devam edeceği öngörülüyor,” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. Bu kapsamda, tahmin edilen iyileşmenin ihracat hacmini artırarak sektöre olumlu katkılar sunmasını beklediklerini ifade etti.
Ancak Sığın, OECD’nin Türkiye için yaptığı projeksiyonların, uygulanan makro ekonomik istikrar politikalarının yurt içi talebi yavaşlatarak ekonomiyi soğutacağını ve ilerleyen dönemde büyüme hızında bir gerilemeye işaret ettiğini de sözlerine ekledi. Ayrıca, üretimde devam eden daralmanın kalıcı hale gelmesinden endişe duyduklarını belirtti. Sığın, bu durumu tersine çevirmek için girdi maliyetlerinin kontrol altına alınmasının ve enerji verimli ürünlere yönelik teşviklerin kritik önem taşıdığını vurguladı.
Yıl sonu verilerini değerlendirirken, ihracatta son iki yıldır devam eden düşüşe dikkat çeken Sığın, “Geldiğimiz noktada ihracat hacmimiz pandemi öncesi döneme yaklaşmış durumda. Can damarı olan ihracatımızdaki bu küçülme, ne yazık ki kritik bir eşiğe ulaşmış durumda,” diye konuştu. İç piyasada kaydedilen büyümeye rağmen, 2024 yılında toplam pazar büyüklüğünün hafif bir düşüşle neredeyse aynı kaldığını belirtti.
İç Pazarın Koruyucu Rolü
Sığın, sektörü dış pazarlardaki dalgalanmalardan koruyan en önemli faktörün iç pazar canlılığı olduğunu vurgulayarak, “Sektörümüz şu ana kadar kapasite kullanımı ve istihdamda bir daralma göstermedi. Ancak, son 2 yıldır ihracatta önemli kayıplar yaşıyoruz. Küresel piyasalarda çok önemli bir iyileşmenin beklenmediği düşünüldüğünde, ülkemizde ihracatı teşvik edici politikalara daha fazla ihtiyaç duyulan bir dönemdeyiz,” dedi.
Uzun yıllar boyunca elde ettikleri kazanımları korumanın önceliklerinden biri olduğunu belirten Sığın, şunları kaydetti:
- “İhracat pazarlarında elde ettiğimiz başarı, bizi bugün dünyanın en büyük ikinci üreticisi haline getirdi.”
- “Ülkemizin ihracatını destekleyen politikalardan geri adım atılmaması büyük önem taşıyor.”
- “Yıl sonu verileri ışığında sektörün üretim yapısı korunmasına yönelik endişeler sürüyor.”
Sığın, üretimdeki düşüşü tersine çevirmek için enerji verimli ürünlere yönelik bir hareket planının hayata geçirilmesinin mümkün olacağını ifade etti. Türkiye’nin, tüketiciler ve sektörün ortak faydası için bu yaklaşımın çevresel, ekonomik ve sektörel sürdürülebilirliğin anahtarı olduğunu belirtti.
Sığın, sürekli çalışır durumda bulunan buzdolabı ürününü örnek göstererek, 2014 yılına kıyasla bugün %16 enerji tasarrufu sağlandığını ifade etti. “10 yıllık süreçte buzdolaplarının hacminin de %18 arttığını düşünürsek, sadece bir üründen elde edilen tasarruf hepimiz için büyük bir kazanıma işaret ediyor,” dedi. Enerji verimli ürünlerin piyasada yaygınlaşmasıyla doğal kaynakların korunacağına ve üretim ile ihracata destek olunacağına inandığını belirtti.
2024 yılını ihracattaki düşüş ve iç pazar canlılığı açısından kırılgan bir dengede kapattıklarını belirten Sığın, “Önümüzdeki yıl sanayimizin ihracat pazarlarında bugüne kadar büyük emeklerle elde ettiği konumunu korumayı, hatta ileri taşımayı arzu ediyoruz. Hem iç pazarda hem de dış pazarlarda ivmeyi yukarıya çekecek yaklaşımların benimsenmesi, ülkemiz, tüketicimiz ve sanayimizin ortak faydasına olacaktır,” ifadelerini kullandı.
Küresel Zorluklar ve Sanayicilere Etkisi
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı, küresel ekonomik zorluklar, enflasyon ve artan ham madde maliyetlerinin sanayiciler üzerindeki baskıyı artırdığını söyledi. Özkadı, sektörün kritik girdilerinde devam eden ticaret soruşturmaları ile artan maliyetlerin, sektörün rekabet gücünü zorladığını belirtti.
Küresel pazarda rekabet eden ihracatçı sektörler için yürürlükteki geri kazanım katılım payının (GEKAP), sanayiciler üzerinde ciddi maliyet baskısı oluşturduğunu ve enflasyonist bir etki doğurduğunu ifade eden Özkadı, “2020’den bu yana GEKAP’ta %900’e varan artış yaşanırken, aynı dönemde ÜFE ve TÜFE’de artış %495, işçilik maliyetlerinde %790, doğal gazda %650, elektrikte ise %550 seviyelerinde gerçekleşmiştir,” dedi.
Rekabetçiliğin sürdürülebilmesi için girdi maliyetlerinin kontrol altına alınmasının ve sanayicileri destekleyecek düzenlemelerin hayata geçirilmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı. TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz ise beyaz eşya ve otomotiv gibi kritik imalat sanayi sektörlerinin, çeşitli çelik ürünlerini temel girdi olarak kullandığını belirtti. Yavuz, yassı çelik fiyatlarındaki artışın maliyetlerini doğrudan etkilediğini ve bu artışın enflasyonist bir baskı yaratmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
Yavuz, sıcak haddelenmiş yassı çelik ürünlerine yönelik anti damping soruşturmasının, paslanmaz çelik ve son olarak galvanizli ve boyalı sac üzerinde de baskı yarattığını dile getirerek, “Soruşturma konusu ürünlerin bazıları, yerli üretim dalı tarafından üretilen ürünler tarafından ikame edilemeyecektir. Zira istenen kalite ve ebatlardaki ürünler ancak yurt dışından sağlanabilmektedir,” değerlendirmesinde bulundu.
Yetkili Servis Uyarısı
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Semir Kuseyri, beyaz eşya sektörünün üretim, satış ve satış sonrası hizmetlerle dev bir ekosistem oluşturduğunu belirtti. Türkiye genelinde faaliyet gösteren 3 bin 500’den fazla yetkili servisin, sektörün önemli bir bölümünü teşkil ettiğini vurguladı.
Yetkili olmayan servislerin tüketicilerde yarattığı mağduriyetlere dikkat çeken Kuseyri, tüketicilere servis hizmetlerine erişimde, herhangi bir teknik destek veya onarım ihtiyacı duyduklarında, arama motorları yerine markaların resmi web sitelerini veya Ticaret Bakanlığı’nın servis.gov.tr adresini kullanarak yetkili servislere ulaşmalarını önerdi. “Bu yöntem, tüketicilerimizin güvenli ve doğru hizmet alabilmeleri açısından kritik önem taşımaktadır,” ifadesini kullandı.