Küresel Ekonomik Gelişmeler ve Merkez Bankalarının Faiz Politikaları
Küresel ekonomiler, resesyon gibi makroekonomik risklerle birlikte para politikalarını yeni koşullara göre yeniden şekillendiriyor. Bu bağlamda, ABD’de yeniden başkanlık koltuğuna oturan Donald Trump’ın korumacı ticaret politikaları, büyük merkez bankalarının daha temkinli bir yaklaşım sergilemesine neden oluyor. Ocak ayında Avrupa Merkez Bankası (ECB), Kanada Merkez Bankası (BoC), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), İsveç Merkez Bankası (Riksbank) ve Danimarka Merkez Bankası, faiz indirimine giderken; Japonya Merkez Bankası (BoJ) ise faiz artırım kararı aldı. ABD Merkez Bankası (Fed), Macaristan Merkez Bankası (MNB), Polonya Merkez Bankası, Norveç Merkez Bankası ve Güney Kore Merkez Bankası ise politika faizini sabit bırakmayı tercih etti.
FED PAS DEDİ
Fed, politika faizini beklentilere paralel olarak değiştirmeyerek yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tuttu. Bankadan yapılan açıklamada, faiz oranının sabit tutulması kararının oy birliğiyle alındığı belirtilerek, “Federal fon oranı hedef aralığının yüzde 4,25-4,50 arasında sabit tutulmasına karar verilmiştir.” denildi. Son göstergelerin ekonomik faaliyetin sağlam bir hızla genişlemeye devam ettiğini gösterdiği ifade edildi. Ayrıca, işsizlik oranının son aylarda düşük bir seviyede istikrar kazandığı ve iş gücü piyasası koşullarının güçlü kalmaya devam ettiği aktarıldı. Enflasyonun ise bir miktar yüksek kalmaya devam ettiği kaydedildi. Fed Başkanı Jerome Powell, düzenlediği basın toplantısında, politika duruşunun eskisine kıyasla önemli ölçüde daha az kısıtlayıcı olduğunu ve ekonominin güçlü kalmaya devam ettiğini belirterek, “Politika duruşunu ayarlamak için acele etmemize gerek yok.” ifadesini kullandı. Powell, iş gücü piyasası koşullarının soğuduğunu ve gücünü koruduğunu, enflasyonun ise uzun vadeli yüzde 2 hedefine daha yakın bir seviyeye ulaşma yolunda ilerlediğini dile getirdi. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda, Fed’in yılın ilk faiz indirimini haziran ayında yapması bekleniyor.
ECB FAİZ İNDİRİMİNE DEVAM ETTİ
ECB, piyasa beklentileri doğrultusunda beşinci faiz indirimine giderek üç temel politika faizini 25 baz puan düşürdü. Buna göre, mevduat faiz oranı yüzde 3’ten yüzde 2,75’e indirilirken, refinansman faizi ve marjinal borçlanma faizi de 25 baz puan düşürülerek sırasıyla yüzde 2,90 ve yüzde 3,15’e çekildi. Böylece, para politikasına yönelik yılın ilk toplantısında refinansman faizi ve marjinal fonlama faizi için Mart 2016’dan, mevduat faizi için de Eylül 2019’dan bu yana beşinci indirim yapılmış oldu. ECB’nin bu kararı, Avro Bölgesi genelinde yavaşlayan ekonomik büyüme ve Aralık 2024’te beklenen yüzde 2,4’lük enflasyondan sonra alındı. ECB Başkanı Christine Lagarde, toplantı sonrasında Avro Bölgesi ekonomisinin yakın vadede zayıf kalmaya devam edeceğini belirterek, “Ekonomi dördüncü çeyrekte durgunlaştı. Yakın gelecekte de zayıf kalması muhtemel.” dedi. Lagarde, çoğu enflasyon bileşeninin gelişiminin ECB’nin yüzde 2’lik enflasyon hedefiyle uyumlu olduğunu ifade ederek, enflasyon oranının gelecek aylarda muhtemelen mevcut seviye civarında dalgalanacağını ve yıl boyunca yüzde 2 hedefine ulaşacağını öngördü.
MERKEZ FAİZİ 250 BAZ PUAN İNDİRDİ
TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), 2025 yılının ilk toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 250 baz puan düşürerek yüzde 45’e çekti. Aralık ayında enflasyonun ana eğiliminin gerilediği ifade edilirken, öncü verilerin ocak ayında öngörülerle uyumlu bir artışa işaret ettiği belirtildi. Duyuruda, “Zamana bağlı fiyat belirleme ve geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi yüksek hizmet kalemleri öne çıkmaktadır.” ifadesine yer verildi. Temel mal enflasyonunun görece düşük seyretmeye devam ettiği ve son çeyreğe ilişkin göstergelerin yurt içi talebin enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde bulunduğunu gösterdiği kaydedildi. TCMB, bu yıl toplamda 8 faiz kararı almayı planlıyor.
BoC GEVŞEMEYE DEVAM ETTİ
Kanada Merkez Bankası (BoC), üst üste 6. toplantısında politika gevşemesine giderek, politika faizini 25 baz puan düşürerek yüzde 3’e çekti. Bankadan yapılan açıklamada, BoC’un mart ayı başında kademeli olarak varlık alımlarını yeniden başlatacağı ifade edildi. Bu durumun, bilançonun istikrar kazanması ve ekonomik büyümeye paralel olarak ılımlı bir şekilde büyümesi açısından önem taşıdığı vurgulandı. Açıklamada, Kanada’da geçmiş faiz indirimlerinin ekonomiyi canlandırmaya başladığı ve bu yıl ekonomik büyümenin güçlenmesinin beklendiği belirtildi. BoC Başkanı Tiff Macklem, faiz kararına ilişkin açıklamasında, ABD’nin Kanada’dan ithalata yönelik yeni gümrük tarifelerinin tetikleyeceği olası bir ticaret çatışmasının önemli belirsizlikler oluşturduğuna dikkat çekerek, “Bu durum Kanada ekonomisi için çok yıkıcı olabilir ve ekonomik görünümü gölgeliyor.” değerlendirmesinde bulundu. Öte yandan, İsveç’te Riksbank, yüksek enflasyonla mücadelesinin ardından zayıflayan ekonomik aktiviteyi gerekçe göstererek politika faizini 25 baz puan düşürerek yüzde 2,25’e çekti. Açıklamada, “Enflasyonun çok yüksek olma riskinin sınırlı olduğu ve aynı zamanda ekonomik faaliyetin zayıf olduğu göz önüne alındığında Yönetim Kurulu, politika faizini şimdi düşürmenin uygun olduğunu değerlendiriyor.” denildi. Daha güçlü bir ekonominin önemine vurgu yapılan açıklamada, ancak enflasyonun gelecekte hedefe yakın bir şekilde istikrara kavuşması için gerekli bir koşul olduğu belirtildi. Ayrıca, Danimarka Merkez Bankası, ECB’nin kararının ardından temel faiz oranını 25 baz puan düşürerek yüzde 2,35’e çekti.
BoJ OCAK’TA DAHA ŞAHİN
BoJ, beklentilere paralel olarak politika faizini 2008 küresel finansal krizinden beri en yüksek seviyesine çıkararak yüzde 0,25’ten yüzde 0,5’e yükseltti. Bankadan yapılan açıklamada, ücretlerin artmaya devam ettiği ve temel enflasyonun yüzde 2’ye doğru kademeli olarak arttığı ifade edildi. Yen’in değer kaybetmesi gibi nedenler ve ithalat fiyatlarındaki artışın etkisiyle enflasyonun 2025 mali yılında yüzde 2,5 civarında olmasının muhtemel olduğu belirtildi. Küresel finans ve sermaye piyasalarının genel olarak istikrarlı seyrettiği, ancak çeşitli belirsizliklerin de bulunduğu vurgulandı. Ayrıca, Ocak Görünüm Raporu’nda sunulan görünümün gerçekleşmesi halinde, Bankanın politika faiz oranını artırmaya ve parasal genişlemenin derecesini ayarlamaya devam edeceği ifade edildi.
DİĞER MERKEZ BANKALARI KARARLARI DA TAKİP EDİLDİ
Macaristan tarafında MNB, politika faizini Ocak ayında piyasa beklentileri doğrultusunda değiştirmeyerek yüzde 6,50 seviyesinde sabit bıraktı. Bankadan yapılan açıklamada, tüketici enflasyonunun Aralık ayında yıllık bazda yüzde 4,6 artarak analistlerin beklentilerini aştığına dikkat çekildi. “Enflasyondaki geçici artışın Ocak 2025’te devam etmesi bekleniyor, ancak dezenflasyonist eğilim bundan sonra yeniden başlayacak.” değerlendirmesi yapıldı. Polonya Merkez Bankası ise Ocak ayında da politika faizini tahminlere paralel şekilde sabit tutarak yüzde 5,75 seviyesinde bıraktı. Yapılan basın açıklamasında, “Yükselen enflasyonun enflasyon beklentileri ve ücret baskısı üzerindeki etkisi, özellikle beklenen ekonomik toparlanma ve düşük işsizlikle birlikte belirsizlik faktörü olmaya devam etmektedir.” ifadesi kullanıldı. Norveç Merkez Bankası da Ocak ayında politika faizini yüzde 4,50 seviyesinde korudu.