Los Angeles’ta Yangınlar ve Ekonomik Eşitsizlik
Los Angeles’ı etkisi altına alan büyük yangınlar, zenginler için yalnızca bir sorun olmanın ötesine geçiyor. Özel itfaiyecilerin saati 2 bin dolara kadar çıkan ücretlerle sunduğu hizmetler, zenginlerin mülklerini hızlı bir şekilde koruma altına almasını sağlıyor. Bu durum, ekonomik eşitsizliğin daha da belirgin hale gelmesine neden oluyor ve kriz anlarında varlıklı azınlığın ayrıcalıkları daha görünür bir hale geliyor.
Özellikle Pacific Palisades bölgesinde bulunan evini korumak için özel itfaiyecilere başvuran yatırımcı Keith Wasserman’ın sosyal medyada yaptığı, “Ne kadar tutarsa tutsun, ödeyeceğim” şeklindeki paylaşımı, kamuoyunda büyük bir tepkiyle karşılandı.
Yangında Bile Adaletsizlik
Normal ABD vatandaşlarının evleri ve mahalleleri yanarken, zenginlerin yangınlardan korunmak için özel itfaiye tutmaları, bu sistemin adaletsizliğini gözler önüne seriyor. Özel itfaiye ekipleri, şehir genelinde büyük yangınlar sürerken, yalnızca belirli konutları korumaya alıyor. Örneğin, 2018 yılında ünlü çift Kim Kardashian ve Kanye West, evlerini özel itfaiyecilerle koruma altına almış ve bu durum geniş çaplı halk tepkisiyle karşılaşmıştı.
Artan yangınların sıklığı ve şiddeti karşısında kamu itfaiyesinin yetersiz kalması ve yangın musluklarının yeterli su ile donatılmaması, özel itfaiye hizmetlerini zengin kişiler için daha cazip hale getiriyor. Bu tür bir hizmete erişim imkanı olmayan normal gelirli bireyler ise maalesef korumasız bir durumda kalıyor.
Parayı Verenin Ateşi Söner
Özel itfaiyecilerin sunduğu hizmetler sadece bireylere yönelik değil; ABD hükümeti, 1980’lerden bu yana özel yangın müdahale şirketleriyle işbirliği yaparak yaklaşık 10 bin ek itfaiyeciyi yangınla mücadeleye dahil etmektedir. Bu ekipler, özel şirketlere bağlı olarak çalıştıkları için hükümet hazinesinden pay almamaktadır. Sigorta şirketleri de risk altındaki mülkleri korumak amacıyla özel itfaiyecilerden faydalanmaktadır.
Grayback Forestry Başkan Yardımcısı Brian Wheelock, bu hizmetlerin genellikle sigorta şirketleri ve hükümetler tarafından tercih edildiğini, bireyler için sunulan hizmetlerin ise oldukça sınırlı olduğunu belirtiyor. Bu durum, bir kez daha yangın güvenliği konusunda ekonomik eşitsizliğin ve adaletsizliğin nasıl derinleştiğini gözler önüne seriyor.