Belçika’dan E-Sigara Yasağı ve Çevresel Etkiler
Belçika Sağlık Bakanı Frank Vandenbroucke, tek kullanımlık e-sigaraların özellikle gençleri nikotine bağımlı hale getirecek şekilde tasarlandığını vurgulayarak, “Nikotin sağlığa zararlıdır ve bağımlılık yapar” şeklinde açıklamalarda bulundu. Vandenbroucke, bu ürünlerin içerdiği kimyasal atıkların doğaya verdiği zararlara da dikkat çekti. Belçika’nın bu kararı, ülkedeki sigara tüketimini sıfıra indirme hedefine yönelik daha geniş kapsamlı bir planın parçası olarak öne çıkıyor.
Hükümet, 2040 yılına kadar sigara kullanımını tamamen sona erdirmek amacıyla çeşitli önlemler almayı hedefliyor. Örneğin, 1 Nisan itibarıyla 400 metrekareden büyük süpermarketlerde tütün ürünlerinin satışı yasaklanacak ve bu ürünlerin satış noktalarında sergilenmesi de engellenecek. Belçika’nın bu adımı, global ölçekte e-sigara kullanımıyla mücadele eden diğer ülkelerle de paralellik gösteriyor. Avustralya, geçtiğimiz yıl e-sigaraların yalnızca eczanelerde satılmasına izin veren benzer bir yasağını yürürlüğe koymuştu. İngiltere ise 2025 yılına kadar tek kullanımlık e-sigaraların satışını yasaklamayı planlıyor. Bu tür düzenlemeler, özellikle çocuklar arasında yaygınlaşan e-sigara kullanımını azaltmak ve çevresel zararları en aza indirmek amacı taşıyor.
Milan’da Sigara İle Mücadele Önlemleri
Belçika’nın e-sigara yasağının ardından, İtalya’nın Milan kentinde de yeni bir sigara karşıtı önlem devreye alındı. Kentteki tüm kamusal alanlarda dış mekanlarda sigara içmek yasaklandı ve bu kurala uymayan bireylere 40 ila 240 avro arasında değişen para cezaları uygulanacak. Daha önce parklar, oyun alanları ve spor tesisleri gibi belirli alanlarda geçerli olan yasak, artık tüm kamusal alanları kapsayacak şekilde genişletildi.
Milan, hava kirliliği sorunlarıyla tanınan Po Vadisi’nde yer alıyor. Yapılan bir araştırma, bu bölgede yaşayan insanların havadaki zararlı partiküllere maruz kalma oranının, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği sınırların dört katı üzerinde olduğunu ortaya koydu. Yetkililer, bu yeni yasağın hava kalitesini iyileştirmek ve pasif içicilikten kaynaklanan sağlık sorunlarını azaltmak amacı taşıdığını belirtiyor. Bu tür önlemler, hem halk sağlığını koruma hem de çevre bilincini artırma adına önemli adımlar olarak değerlendiriliyor.