Denizle Yüzleşen Yılan: Merz’in Aşırı Sağın Gölgesindeki Rivaliteyi Kabullenişi

featured

Almanya’da Seçim Sonrası Süreç

Almanya’da gerçekleştirilen seçimlerin ardından Hristiyan Demokratlar’ın (CDU/CSU) lideri Friedrich Merz, seçim sürecinin son iki ayında Sosyal Demokratlar’a (SPD) yönelttiği sert eleştirilerle dikkat çekti. Merz, SPD’yi ülkenin ekonomik durgunluğunun, kontrolsüz yasadışı göçün ve aşırı sağın yükselişinin sorumlusu olarak gösterdi. Seçim sonuçlarıyla CDU/CSU’nun hükümet kurabileceği tek potansiyel ortak olarak SPD öne çıkınca, Merz, dostane bir tutum sergilemeye başladı. Seçim zaferinin ardından SPD ile bir hükümet kurma arzusunu dile getiren Merz, mevcut Şansölye Olaf Scholz’un partisinin “yapıcı, iyi ve hızlı” müzakereler yapmaya hazır olduğunu belirtti. Merz, önümüzdeki günlerde SPD ile görüşmelere başlayacağını ifade ederken, koalisyon anlaşmasını Nisan ayının ikinci yarısında, 20 Nisan Paskalya bayramı civarında tamamlamayı hedeflediğini vurguladı. Almanya’da hükümetin kurulması genellikle altı ay kadar sürebiliyor.

BİR GARİP ORTAKLIK

BİR GARİP ORTAKLIK

SPD adına müzakereleri partinin eş başkanı Lars Klingbeil yürütecek. Merz, geçiş sürecinin sorunsuz geçmesi için Olaf Scholz ile de bir araya gelmeyi planladığını açıkladı. Danışmanları, Scholz’un yeni hükümet kurulana kadar dış politikada Almanya’nın tutarlılığını koruması adına CDU/CSU’nun siyasetini temsil edebileceğini ifade etti. Gelecek hafta düzenlenecek Avrupa’nın güvenliği konulu olağanüstü AB zirvesine Scholz’un katılması bekleniyor.

SPD ve CDU/CSU, koalisyon müzakerelerini hızla tamamlamak istediklerine dair mesajlar vermeye devam ediyor. SPD’nin meclis grup başkanlığına geçmesi beklenen Klingbeil, partisinin Merz ile görüşmelere hazır olduğunu duyurdu. Seçimlerde yaşanan ağır yenilginin ardından SPD’nin hızla yeniden yapılandırılması gerektiğini belirten Klingbeil, küresel gelişmelerin hızlı karar almayı gerektirdiğini vurguladı. Scholz hükümetine yöneltilen eleştiriler arasında dış politikada yetersizlik ve kararsızlık öne çıkıyor. Klingbeil, yeni yönetimin Avrupa’nın dış tehditlere karşı güçlenmesine katkı sağlaması gerektiğinin altını çizdi.

AŞIR SAĞIN GÖLGESİNDE

AŞIR SAĞIN GÖLGESİNDE

Taraflar arasında göç politikaları konusunda anlaşmazlık yaşanabileceği öngörülüyor. Merz’in seçim kampanyası esnasında, hükümeti sınır kontrollerini sıkılaştırmaya zorlamak için aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin desteğiyle göç politikalarını sıkılaştırmaya yönelik bir önergeyi meclise sunduğu hatırlatılıyor. 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Alman aşırı sağı için en büyük zaferi kazanan AfD, hükümette daha aktif bir rol talep ediyor. Ancak Almanya’nın siyasi tarihinde AfD ile işbirliği yapmak ya da onların desteğini almak büyük bir tabu olarak değerlendiriliyor. Merz’in daha önce AfD desteğiyle bir tasarıyı sunması, ülkede kaygılara neden oldu.

Koalisyon müzakereleri sırasında ekonomi, temel tartışma başlıklarından biri olacak. CDU/CSU, vergilerin indirilmesi, sosyal yardımların azaltılması ve piyasa düzenlemelerinin gevşetilmesi gerektiğini savunuyor. Buna karşın SPD, sosyal harcamaların korunmasında kararlı bir tutum sergiliyor. Artan savunma harcamaları ve altyapı yatırımlarının anayasadaki borçlanma limitine uygun bir şekilde nasıl finanse edileceği de taraflar arasında anlaşmazlığa neden olabilecek bir diğer önemli konu olarak öne çıkıyor.

SEÇMENLERİ KAZANMAK İÇİN SON ŞANSLARI

SEÇMENLERİ KAZANMAK İÇİN SON ŞANSLARI

CDU/CSU ve SPD arasındaki güç dengesi son derece hassas bir noktada duruyor. CDU, seçimlerde SPD’den çok daha güçlü bir sonuç elde etmesine rağmen, hükümet kurmak için SPD’ye bağımlı durumda. Rusya baskısı altında olan Almanya’nın hükümeti hızlı bir şekilde kurması gerektiği her geçen gün daha da belirginleşiyor. SPD’nin önceki koalisyon ortakları olan Yeşiller ve Hür Demokratlar (FDP) ile yaşadığı gerilim henüz hafızalardayken, bu kez yıllık yenilenen ve öncelikli birkaç konuya odaklanan bir yönetim programı oluşturulması gündemde. SPD, koalisyon anlaşmasını parti üyelerinin oylamasına sunmayı düşünebilir. Merz’in SPD’ye karşı yürüttüğü sert seçim kampanyası, böyle bir oylamanın belirsizlik yaratabileceği ve müzakereleri birkaç hafta geciktirebileceği anlamına geliyor.

CDU ve SPD, artık bir “Büyük Koalisyon” oluşturacak çoğunluğa sahip değil. Aşırı sağın ve aşırı solun yükselişi, SPD’yi mecliste üçüncü sıraya geriletti. Ancak CDU ve SPD, AfD ve aşırı sol parti Die Linke’nin daha da güçlenmesi ihtimaline karşı ortak hareket etmeye zorunlu hale geliyor. Merz, seçmenlerin güvenini yeniden kazanmak için bunun son şans olabileceğini ifade ederek, eğer bu yasama döneminde başarılı olunmazsa, 2029’da Almanya’da sıradan bir iktidar değişiminin bile mümkün olmayacağını öne sürdü.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin