Almanya’nın ABD ile İlişkilerinde Aşırı Sağın Etkileri: Zor Günler Kapıda

featured

Almanya Seçimlerinde Merz’in Vizyonu

Almanya Seçimlerinde Merz'in Vizyonu

Almanya’daki son seçimlerde merkez sağ partinin adayı Friedrich Merz, kazandığı zaferin ardından ülkesini ABD’den bağımsız kılma taahhüdünde bulundu. Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından yaptığı basın toplantısında, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa’nın geleceğine kayıtsız kalmasının endişe verici olduğunu vurguladı. Merz, Almanya’nın güvenlik politikalarını köklü bir biçimde yeniden gözden geçirmesi gerektiğini dile getirdi. Avrupa’daki pek çok hükümet başkanıyla sürekli temas halinde olduğunu belirten Merz, “Avrupa’nın gücünü artırmak, öncelikli hedefimiz olmalıdır. Adım adım ilerleyerek, ABD’den bağımsızlığımızı tam anlamıyla sağlamalıyız” dedi.

Seçim sonuçlarını yorumlarken, Merz, “Bunları söylemek zorunda kalacağımı düşünmezdim, ancak Trump’ın açıklamalarının ardından, mevcut ABD hükümetinin Avrupa’nın kaderine kayıtsız olduğu aşikar” şeklinde konuştu. NATO’nun geleceği ile ilgili endişelerini de dile getiren Merz, Washington’un Almanya’daki seçim sürecine doğrudan müdahale ettiğini savundu ve bu durumu Rusya’nın seçimlere müdahalesiyle kıyaslayarak, uluslararası ilişkilerin karmaşık yapısına dikkat çekti.

Almanya’da Sağın Yükselişi

Seçimlerde eski Şansölye Angela Merkel’in partisi Hristiyan Demokratlar Birliği (CDU/CSU), yaklaşık %29’luk oy oranıyla birinci parti olmasına rağmen, hükümet kurmak için en az bir koalisyon ortağına ihtiyaç duyuyor. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi ise %21 gibi tarihindeki en yüksek oy oranını alarak ikinci sıraya yerleşti. Trump yönetiminin seçim süresince AfD’ye yakın durması, Almanya’daki ana akım partilerin bu partiyle iş birliğini reddetmesine yönelik eleştirileri beraberinde getirdi. AfD, Nazi dönemine atıfta bulunan sloganlar kullanarak, Rusya’ya uygulanan yaptırımların kaldırılmasını savundu ve geniş göçmen karşıtı politikalarla dikkat çekti. Ne kadar oy alırsa alsın, hiçbir parti AfD ile koalisyon yapmaya yanaşmıyor.

Trump, son haftalarda Avrupa’nın hazırlıksız yakalandığı bir ortamda Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sona erdirilmesine yönelik doğrudan müzakereler gerçekleştirdi ve ABD’nin kıtaya yönelik güvenlik taahhütlerini geri çekebileceğini belirtti. Pazar günü yaptığı açıklamada, kazanan ‘muhafazakar partiyi’ kutlayarak, “Almanya halkı, uzun yıllardır süregelen mantıksız enerji ve göç politikalarına karşı bir tepki göstermiştir” ifadesini kullandı. Ancak hangi partiyi kutladığı, AfD mi yoksa CDU/CSU mu olduğu netlik kazanmadı.

Scholz’un Koalisyon Stratejileri

Scholz'un Koalisyon Stratejileri

AfD ile koalisyon kurmaktan kesinlikle kaçınan Merz’in, eski Şansölye Olaf Scholz’un Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ile bir koalisyon kurmaktan başka seçeneği bulunmuyor. SPD, %16 civarında oy alarak 1887’den bu yana en kötü sonucunu elde etti. Ancak Merz’in parlamentoda anayasal borç limitini gevşetmek gibi köklü reformları hayata geçirip geçiremeyeceği konusunda belirsizlik sürüyor. Seçim kampanyasının zorlu geçtiğini vurgulayan Merz, “Önümüzde büyük zorluklar var. Amaçlarımıza ulaşmanın kolay olmayacağını biliyorum” dedi. Geleneksel müttefiklerinden biri olan iş dünyası yanlısı Hür Demokratlar’ın (FDP) %5 barajını aşamaması, Merz’in hesaplarını daha da karmaşık hale getirdi.

Solun Büyük Kaybı, Sağın Büyük Kazancı

Solun Büyük Kaybı, Sağın Büyük Kazancı

Almanya’da seçime katılım oranı, 1990’daki yeniden birleşmeden bu yana en yüksek seviyeye ulaşarak %84’e çıktı. Göçmenlerin karıştığı şiddet olayları, kamuoyunda büyük bir tepki yaratmış ve seçmenin sağa yönelmesine neden olmuştur. Scholz’un Yeşiller ve FDP ile oluşturduğu koalisyon, ülkenin son iki yıldır yaşadığı ekonomik durgunluk ve Çin rekabetiyle mücadelede başarısız olarak değerlendirildi. AfD’nin eş lideri Alice Weidel, partinin oy oranını 2021 seçimlerine kıyasla neredeyse iki katına çıkararak, İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’daki en büyük aşırı sağ kazanımını elde ettiğini ifade etti. “Muhteşem bir kampanya yürüttük” diyen Weidel, CDU/CSU ile koalisyona açık olduklarını ve seçmenin iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini belirtti. Öte yandan, Scholz sonuçları “acı bir yenilgi” olarak tanımlarken, Savunma Bakanı Boris Pistorius seçimleri “yıkıcı ve felaket niteliğinde” olarak nitelendirdi.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin