Bir Trilyon Doların Sıfırları
Bir trilyonun serveti, tam on üç sıfırın ardında gizleniyor! On üç! Maaşlarının bir kısmını biriktirerek geçimlerini sağlamak için var gücüyle çalışan çoğumuz için, böyle bir servete ulaşmak neredeyse hayal dahi edilemez. Hatta çoğumuz, bu devasa rakamı nasıl yazacağımızı bile tam olarak bilmeyiz. Ancak Oxfam’ın yakın tarihli bir raporuna göre, 2035 yılına kadar servetleri on üç sıfıra ulaşacak beş kişi bulunuyor.
Unionrayo’nun haberine göre, Dünya Bankası’nın Yoksulluk ve Eşitsizlik Platformu’na (PIP) göre, dünya genelinde 3.6 milyar insan günde sadece 7 dolardan az bir gelirle yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Oxfam, mevcut ekonomik sistemin köklü bir değişime ihtiyaç duyduğunu ve eşitliğin sağlanabilmesi için daha zengin kesimlerin daha fazla vergi ödemesi gerektiğini vurguluyor. Ancak bu öneri, üst kademelerde pek de sıcak karşılanmıyor.
Servetlerin Geleceği
Önümüzdeki yıllarda, bu devasa servetlerin daha da artması bekleniyor. Elon Musk, Tesla ve SpaceX’in sahibi olarak sürdürülebilir teknolojiye olan talebin artması ve elektrikli araçları destekleyen politikaların etkisiyle servetini geçen yıl tam iki katına çıkardı. “Roma selamı” vererek Trump’a hoş geldin konuşması yapan Musk, dünyanın en zengin adamı unvanını kazandı. Musk’ın serveti, 2022 yılında 219 milyar dolardan 449 milyar dolara çıkarak %105’ten fazla bir artış gösterdi.
- Jeff Bezos: Amazon’un CEO’su ve Musk’ın yeni en yakın arkadaşı olarak tanınan Bezos, yapay zeka ve Blue Origin gibi projelere yaptığı yatırımlar sayesinde 245 milyar dolarla bir yıl daha zirvede kalmayı başardı.
- Mark Zuckerberg: Yapay zeka yatırımlarına odaklanarak servetini 217 milyar dolara yükseltti.
- Jensen Huang: Nvidia’nın CEO’su ve kurucusu, 117,8 milyar dolarlık servetiyle 2020’li yılların önemli figürlerinden biri olarak öne çıkıyor.
- Bernard Arnault: Lüks eşya devi LVMH’nin başkanı, 188 milyar dolarlık servetiyle Veuve Clicquot şampanyası ve Tiffany elmaslarını kontrol ediyor.
Dünyanın en büyük servetleri, sadece beş kişi arasında paylaşılıyor ve ne yazık ki, bu servetlerin önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor. Bu durum, ekonomik eşitsizliğin derinleşmesine yol açarak, toplumda adalet arayışını daha da önemli hale getiriyor.
