Trump’ın Dijital Güvenlik Hamlesi
Eski ABD Başkanı Donald Trump, başkanlık kampanyası sırasında sadece fiziksel saldırılara maruz kalmakla kalmadı; şimdi de dijital saldırılarla başa çıkmak zorunda kalıyor. İsrail hakkında yaptığı çarpıcı açıklamanın ardından, İran’ın hedefi haline gelen Trump’ın çalışma ekibinin bilgisayarları ve telefonları, İranlı hacker’ların saldırısına uğramış durumda.
Amerikalı seçmenlerin bir sonraki başkanlarını belirlemek üzere sandık başına gitmesine bir aydan az bir süre kala, Trump ekibi bu süreçte güvenli teknolojiye yatırım yapma kararı aldı. Askeri kit tedarikçisi Green Hills Software, ekibin daha önce İran yanlısı saldırganların e-postalarını ve diğer verilerini çalmayı başardığı olayların tekrarlanmasını önlemek için Trump’a, “hack’lenemez” olarak nitelendirilen telefonlar ve bilgisayarlar sağladı.
Bu şirket, sunduğu yazılımın her türlü izinsiz girişe karşı son derece dayanıklı olduğunu iddia ediyor. Üstelik bu güvenlik teknolojisinin, diğer başkan adayı Kamala Harris‘e de sunulduğu söyleniyor. Peki, bu yazılım ne kadar güvenli?
Büyük Güvenlik Yatırımı
Başkan adaylarının ekiplerine dağıtılan bu güvenlik kiti, gizli B-2 bombardıman uçağı, F-22 ve F-35 savaş uçaklarında kullanılan Green Hills Integrity-178B işletim sistemini kullanıyor. Bu sistem, Değerlendirme Güvence Seviyesi 6 olan ticari olarak mevcut tek işletim sistemi olarak öne çıkıyor. Şirket, güvenliğinin sıkı kodlamadan ve izinsiz giriş fırsatlarını en aza indirmek için her türlü kilitlemeyi gerçekleştirmekten kaynaklandığını belirtiyor.
- İranlı hacker’lara karşı önlem: Trump’ın ekibi, geçmişte yaşanan verilerin çalınması olaylarını unutmuyor.
- Yüksek güvenlik standartları: Green Hills Software, uluslararası güvenlik standartlarına uygun sistemler sunuyor.
- Başkan adayları için eşit fırsat: Kamala Harris’e de aynı güvenlik teknolojisinin sunulması, seçim sürecinin adaletine vurgu yapıyor.
Dijital güvenlik, günümüzde giderek daha fazla önem kazanırken, Trump’ın bu hamlesi, onu hem rakiplerinden hem de siber tehditlerden koruma amacı taşıyor. Seçim sürecinin bu denli karmaşık bir hal aldığı günlerde, dijital güvenlik önlemleri, yalnızca bir savunma mekanizması değil, aynı zamanda modern politikada stratejik bir avantaj haline geliyor.