Yaşam Süresinin Sırları: 100 Yaşına Ulaşmak Mümkün Mü?
Pek çok insan, 100 yaşına kadar yaşamayı hayal ediyor. Ancak uzmanlar, bu hayalin gerçeğe dönüşme şansının oldukça düşük olduğunu belirtiyor. Tıp alanındaki ilerlemelere rağmen, yaşam süresindeki artışların yavaşlaması, bu konudaki endişeleri artırıyor.
Araştırmacılar, 19. ve 20. yüzyılın ilk yarısında yaşanan büyük sıçramaların ardından, insan ömrünün sınırlarına yaklaştığımızı vurguluyor. 1990’lardan gelen bazı tahminler, bugün doğan çocukların çoğunun 100. yaş günlerini kutlayabileceğini öne sürüyordu. Ancak son analizler, kız bebeklerin 100 yaşına ulaşma ihtimalinin sadece %5,3, erkek bebeklerin ise %1,8 olduğunu ortaya koyuyor.
Chicago’daki Illinois Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, Hong Kong, Avustralya, Fransa ve İspanya gibi birçok farklı ülkedeki ölüm verilerini inceledi. Ekip, ortalama küresel yaşam beklentisinin 1900 yılında 48 yılken, 1950’de 67 yıla ve milenyumun başında ise 76 yıla yükseldiğini buldu. Ancak dikkat çekici bir şekilde, 2021 yılında bu sayı yalnızca 77 yıla çıkabildi. Eğer “radikal yaşam uzaması” devam etseydi, bu sayının şu anda yaklaşık 83 olması gerekiyordu.
Birleşik Krallık Ulusal İstatistik Ofisi’nin verileri de, 1841 yılından bu yana yaşam beklentisindeki muazzam artışı gözler önüne seriyor. Örneğin, 1950 yılında erkekler için yaşam beklentisi 66,1 yıl, kadınlar için ise 70,6 yıl iken; 2000 yılında erkekler için bu rakam 75,6 yıl, kadınlar içinse 80,4 yıla yükselmişti. Ancak 2022 verilerine göre, doğan bir çocuğun erkekse 78,9 yıl, kızsa 82,8 yıl yaşayabileceği öngörülüyor. Bu veriler, yaşam süresinin uzamasında önemli bir yavaşlama olduğunu gösteriyor.
Ayrıca, yeni çalışmada yapılan analizler, 100 yaşına ulaşma şansının en yüksek olduğu yerin Hong Kong olduğunu ortaya koyuyor. Hong Kong için yapılan tahminler, 2019’da doğan kız çocuklarının %12,8’i ve erkek çocuklarının %4,4’ü için bu etkileyici yaşa ulaşma olasılığını öneriyor.
Ekip, 21. yüzyılda “radikal yaşam uzaması” gerçekleşeceğine dair bir kanıt bulunmadığını ve artık yaşamı uzatmak yerine sağlıklı bir yaşam sürme süresini artırmaya odaklanılması gerektiğini savunuyor. Bulgular, Nature Aging dergisinde yayınlandı.
