Samsunlu Sevdenur Gülçiçek: İki Kez Kanseri Yenip Beyzbol ve Softbola Yöneldi
Samsun’da yaşayan 20 yaşındaki Sevdenur Gülçiçek, hayatında iki kez kanseri yenmesinin ardından beyzbol ve softbola yöneldi. Genç yaşına rağmen kazandığı Türkiye şampiyonlukları ve giydiği 6 kez ‘Milli Takım’ formasıyla dikkat çekti. Sevdenur, “İlkini yenen ikincisini de yener diye düşündüm. Hiçbir zaman gardımı indirmedim. Yaşamak ve mutlu olmak, sağlığıma kavuşmak istiyordum. Yenmeyi başardım” dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi olan Sevdenur, 2012 yılının Ağustos ayında yaşadığı bel ağrısı nedeniyle hastaneye gitti. Yapılan detaylı incelemelerde, Sevdenur’un kaburga kemiğine yakın 9 santimetreye 4,5 santimetre boyutunda bir tümör tespit edildi. 10 saat süren başarılı bir ameliyatla 9’uncu kaburga kemiği alındı ve 1 yıl süren tedavi sürecinin ardından kanseri yendi.
Ancak 2016 yılında gerçekleştirilen rutin kontrollerde Sevdenur’un akciğerinde yumuşak doku tümörü olduğu belirlendi. İstanbul’daki tedavi süreci sonrasında kök hücre nakli yapıldı ve 2 yılın sonunda Sevdenur Gülçiçek, ikinci kez kanseri yenmeyi başardı. Sağlığına kavuşmasının ardından, beyzbol ve softbol ile tanıştı ve Türkiye şampiyonlukları kazanmaya başladı. 2019 yılında Hırvatistan’da düzenlenen ‘U-16 Avrupa Şampiyonası’nda 6 maçta Milli Takım forması giydi.
Kanserle Mücadelesini Anlatıyor
Yaşadıklarını anlatan Sevdenur, kanserle tanıştığında 8,5 yaşında olduğunu belirterek, “Kemoterapi almaya başladığımda 9 yaşıma girmiştim. Çok şiddetli bir bel ağrısıyla kanser olduğumu öğrendim. Hiçbir zaman tümörden şüphelenmedik çünkü çok sağlıklı ve hiperaktif bir çocuktum. Ailemle birlikte hastaneye gittiğimde kanser olduğumu öğrendim. 9’uncu sağ kaburga kemiğimdeydi. Kanser olduğumu hiçbir zaman reddetmedim ama kabullenmedim de. Karşımda güçlü bir rakip vardı ama ben de güçlüydüm. Onu yenebileceğimi düşündüm ve yendim” dedi.
Hastalığının birkaç yıl sonra yeniden nüksettiğini anlatan Gülçiçek, “Bu kez kanser akciğerimdeydi. Daha güçlü bir şekilde karşıma gelmişti ama bilmiyordu ki ben de çok güçlüydüm. Bunu fark ettim ki çocuk olmanın bir önemi yok, eğer ben hala neşeli ve pozitif olursam, neden bu hastalığı atlatmayayım ki diye düşündüm. Yanımda benden daha küçük bir çocuk yatıyordu. İkinci kez nüksettiğinde büyümüştüm ve kanserin ne olduğunu daha iyi biliyordum. İlkini yenen ikincisini de yener diye düşündüm. Hiçbir zaman gardımı indirmedim. Yaşamak ve mutlu olmak istiyordum. Sağlığıma kavuşmak istiyordum. Çok şey söylendi ama onu da yenmeyi başardım” ifadelerini kullandı.
Baba İbrahim Gülçiçek’in Duyguları
Yaşadıkları süreci anlatan baba İbrahim Gülçiçek (44), “Hastanedeki araştırmalarda kızımın kaburga kemiğinde tümör tespit edildi. İstanbul’daki tedavi sürecinde yaklaşık 2 ay boyunca kızımı ve eşimi göremedim” diyerek, kızının nakil olacağı dönemin 15 Temmuz sürecine denk geldiğini anlattı.
