Ayhan Bora Kaplan (ABK) suç örgütü davası sürerken, davanın gizli tanığı M7 kod adlı Serdar Sertçelik firari durumdayken Ankara İl Emniyeti’ne yönelik iddialarda bulundu. Bu iddialar üzerine İçişleri Bakanlığı Mayıs 2024’te, iddiaların araştırılması için Ankara Emniyeti’ne mülkiye müfettişleri atadı. Aynı zamanda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da suç örgütü davasına bağlı olarak “gizli tanık” soruşturmasını başlattı. Bu kapsamda Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, şube müdür yardımcısı Şevket Demircan, şube komiserleri Ufuk Gültekin, Gökhan Karaca ve Metehan İlkyaz tutuklandı.
Demircan ile Sertçelik Görüşmeleri İddianamede
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Demircan’ın Sertçelik ile yaptığı telefon görüşmeleri de yer aldı. Görüşmelerde Demircan’ın, Sertçelik’i etkilemeye çalıştığı ve güven verme amaçlı konuşmalar yaptığı belirtildi. Sertçelik’in kaçma isteği ve Türkiye’ye dönme kararları da detaylı olarak aktarıldı. İddianamede yer alan diyaloglar, suç örgütü davasının seyrini etkileyecek nitelikteydi.
“Kimse Kusura Bakmasın” İfadeleri
Diyaloglardan birinde Demircan’ın, Sertçelik’i kandırarak Türkiye’ye getirme planları yaptığına dair detaylar bulunmaktaydı. Sertçelik’in endişeleri ve Demircan’ın taktikleri iddianamede detaylı bir şekilde yer aldı. Demircan’ın, suç örgütü davasında kritik bir rol oynadığı ve Sertçelik üzerinde baskı kurmaya çalıştığı belirtildi. Bu ifadeler, davaya ilişkin yeni bir boyut ortaya koydu.
Ayrıntılı Görüşmeler ve Planlar
İddianamede yer alan ayrıntılı görüşmeler ve planlar, davaya dair kamuoyunda merak uyandırdı. Sertçelik’in Türkiye’ye getirilme süreci, sahte pasaport kullanımı ve gizli tanık kimliğiyle ilgili yapılan taktikler dikkat çekiciydi. Bu planların detayları, davada yaşanan gelişmeleri net bir şekilde ortaya koymaktaydı.
