Şapinuva: Hititlerin Gizemli Şehri
Dini, askeri ve ekonomik açıdan tarihi öneme sahip olan Şapinuva, kendi döneminin önemli yerleşim yerlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Burada yapılan arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkarılan yaklaşık 4 bin tablet, yaklaşık 3 bin 500 yıl önceki Hitit devletinin idari yapısını, halkın günlük yaşamını ve kültürel alışkanlıklarını aydınlatmaktadır.
Hititlerin Hattuşa’dan sonraki en önemli kentlerinden biri olarak bilinen Şapinuva’da 1990 yılında başlayan arkeolojik kazılar, Hitit Üniversitesi bünyesinde titizlikle devam etmektedir. Kazı ekibi, Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Önder İpek başkanlığında, arkeologlar, filologlar ve zooarkeologlardan oluşmaktadır. Bu ekip, Hititlerin henüz gün yüzüne çıkmamış yönlerini keşfetmek amacıyla yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir.
Kazı Başkanı Önder İpek, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü’nün izniyle kısa süre önce kazı sezonuna başladıklarını belirtmiştir. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen kazılarda, silo olabileceği değerlendirilen yaklaşık 3 bin 300 yıllık bir yapı ile çeşitli işlikler keşfedilmiştir. Bu yılki kazı çalışmalarında ise “Hitit silosu” olarak adlandırdıkları bölgenin kuzeyine odaklandıklarını ifade eden İpek, yapılan çalışmalar hakkında şu bilgileri vermiştir:
- “Şapinuva kentinde, ‘atölyeler ve işlikler mahallesi’ olarak tanımladığımız alanın kuzeyinde işlik ve atölye var mı, bunu görmek için çalışmalarımıza başladık.”
- “Daha önceki yıllarda gerçekleştirilen jeofizik araştırmalara dayanarak bu bölgeye yöneldik.”
- “Çalışmalara 4 açma ile başladık ve süreç devam etmekte. İnşallah umduğumuz gibi sonuçlar elde edeceğiz.”
Şapinuva’da 34 yıldır sürdürülen kazılar, tarihe ışık tutacak birçok bulguya ulaşmıştır. İpek, “Şapinuva kazıları, Prof. Dr. Aygül Süel’in öncülüğünde başlamıştır. Burada Hitit dönemine ait önemli yapılar, kutsal alanlar ve kurban çukurları açığa çıkarılmıştır. Bu nedenle, Şapinuva’nın diğer Hitit kentlerinden farklı bir yapıya sahip olduğunu, hatta yazılı kaynaklara göre ikinci bir başkent niteliği taşıdığını söyleyebiliriz.” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.
