Kibyra Antik Kenti’nde Önemli Buluntular ve Kazı Çalışmaları
Burdur’un Gölhisar ilçesinde yer alan ve 2 bin 300 yıllık tarihi geçmişe sahip olan Kibyra Antik Kenti’nde, yaklaşık 18 yıl önce başlatılan kazı çalışmaları sonucunda birçok önemli buluntu gün yüzüne çıkarılmıştır. Bu buluntular arasında öne çıkanlardan biri, 2009-2012 yılları arasında gerçekleştirilen Odeon kazıları sırasında keşfedilen ve dünyada yapım tekniği açısından eşsiz bir özelliğe sahip olan Medusa mozaiğidir. Bunun yanı sıra, 2019 yılında başlayan kazı süreçlerinin ardından 2023 yılında restorasyonu tamamlanarak su akar hale getirilen anıtsal çeşme de dikkat çeken buluntular arasında yer almaktadır.
Mitolojide ‘yılan saçlı, keskin dişli, dişi canavar’ olarak tasvir edilen Medusa, gözlerine bakan kötü niyetli kişileri taşa çevirdiğine inanılan bir figürdür. Kibyra’daki renkli mermerlerden inşa edilen bu mozaik, antik kentin popülaritesini artırarak, ziyaretçilerin ilgisini çekmiştir. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) öğretim üyeleri tarafından yürütülen kazı çalışmaları, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Kibyra Antik Kenti’nin tanıtımına büyük katkı sağlamıştır. Son yıllarda, antik kenti ziyaret edenlerin sayısında kayda değer bir artış gözlemlenmiştir. Geçtiğimiz yılın sekiz aylık döneminde 15 bin 500 kişinin ziyaret ettiği bu tarihi alan, bu yılın aynı döneminde %45 oranında bir artışla 22 bin 500 ziyaretçiye ev sahipliği yapmıştır.
“Medusa’nın Keşfi ve Anıtsal Çeşme”
Kazı başkanı ve MAKÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Özüdoğru, Kibyra Antik Kenti’nin gelecekte Efes ve Pamukkale gibi önemli tarihi ziyaret alanları arasında yer alacağına inanmaktadır. Prof. Dr. Özüdoğru, “Kibyra’da 2006 yılından bu yana yürütülen kazılarda pek çok önemli anıtsal yapı gün yüzüne çıkmıştır. Özellikle, ulusal ve uluslararası düzeyde Kibyra’yı tanıtan ve dünyada yapım tekniği açısından tek olan Medusa mozaiğimiz öne çıkmaktadır. Ayrıca, 2019 yılından itibaren kazısını tamamladığımız anıtsal çeşmemiz de büyük bir ilgi görmektedir. 2022 yılında ekibimiz tarafından restorasyonu tamamlanan bu çeşmeden 2023 yılında orijinal kaynağından su akıtılması, Kibyra’nın tanıtımında büyük bir etki yaratmıştır. Medusa’nın keşfinden sonra, çeşmenin restorasyonunun da önemli bir katkı sağladığını söyleyebiliriz.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
“Ziyaretçi Sayısında Dikkat Çeken Artış”
Son yıllarda Kibyra’yı ziyaret edenlerin sayısındaki artış dikkat çekicidir. Prof. Dr. Özüdoğru, “Özellikle çeşmenin restorasyonunun ardından ziyaretçi sayısında neredeyse 10 katına varan bir artış gözlemlenmiştir. Umut ediyoruz ki, bu artış devam eden kazı çalışmalarımızla daha da ileri seviyelere taşınacak ve Kibyra, önümüzdeki yıllarda ülkemizdeki Efes ve Pamukkale gibi tarihi bir ziyaret alanı haline gelecektir.” ifadelerini kullanmıştır.
Prof. Dr. Şükrü Özüdoğru, kazı çalışmalarının çeşmenin yer aldığı agoranın üçüncü terasındaki meydanda devam ettiğini ve bu süreçte yeni yapılar ortaya çıktığını da sözlerine eklemiştir.