Cedid Mehmed Efendi Medresesi: Sanatla Dolu Bir Geçmişin Sona Ermesi
Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait olan Cedid Mehmed Efendi Medresesi, 1986 yılında Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’na devredilmiştir. O dönemde metruk bir halde bulunan bu tarihi medrese, İstanbul’un kültürel mirasını koruma çabaları doğrultusunda, dönemin genel müdürü ve tarihi yapılar onarıcısı Çelik Gülersoy’un öncülüğünde Turing tarafından restore edilerek günümüzdeki çarşı haline getirilmiştir. Ancak, sanatçılar, bir hafta önce çarşının boşaltılacağına dair aldıkları haberle büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı yaşamışlardır. Çarşının, Ayasofya Müzesi ve Ayasofya Deneyim Müzesi gibi önemli müzelerin gişelerini işleten DEM Müzecilik’e verileceği yönündeki iddialar, endişeleri daha da arttırmaktadır.
İstanbul Sanatları Çarşısı, bünyesinde barındırdığı 12 oda ve bu odalarda gerçekleştirilen 11 farklı sanat dalıyla, hem İstanbul kültürüne hem de sanatseverlere uzun yıllar hizmet vermiştir. Hat, tezhip, minyatür ve ebru gibi geleneksel sanat dalları, yirmiyi aşkın usta sanatkâr tarafından icra edilmekteydi. Bir tür sanat enstitüsü görevi gören bu çarşının geleceği ise belirsizliğini korumaktadır.
‘NEDENSİZ ÇIKARILDIK’
Gazetemize görüş veren milli kıyafetli kitre-pamuk bebekler yapan sanatçı Lütfiye Batukan, çarşının kuruluşundan bu yana burada sanatını icra ettiğini ve aynı zamanda gelecek nesillere de aktardığını belirtiyor. Batukan, “Çelik Gülersoy tarafından ilk kurulduğu zamandan beri buradayım. Benim yetiştirdiğim Selma Yurtlu ile birlikte çalışıyoruz. Ancak, yaşım ve sağlık durumumdan dolayı son zamanlarda haftada bir gün gelebiliyordum. Biz sanatçılar olarak neden çıkarıldığımızı bilmiyoruz. Bilsek, belirsizlik en kötü durum. Sadece bir hafta önce haber verildi. Çok üzgünüm; sebepsiz yere çıkarıldık ve arkadaşlarımızdan ayrıldık. Çarşının akıbeti ne olacak, bunu bilmiyorum. Umarım yine bir sanat merkezi olarak varlığını sürdürür. Ne yapacaklarını bilsem içim rahatlayacak” diyor. Ayrıca, “Ben ömrümü bu sanata adadım ve bin bebeklik bir koleksiyonum var. Yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli sergiler açtım. Artık tek amacım, yurtdışındaki örnekler gibi bir bebek müzesi kurmak” şeklinde ekliyor.
‘YİNE KÜLTÜR SANAT ÇARŞISI OLACAK’
Bu konuyla ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiler ise durumu biraz daha netleştiriyor: “Medrese, tahsis şartlarına uygun hizmet vermediği için boşaltılmaktadır. Ancak, medrese yine kültür sanat faaliyetlerinin gerçekleştirileceği bir çarşı olarak devam edecek. DEM Müzecilik’e tahsisi ise kesinlikle söz konusu değildir.” Bu açıklama, sanatçıların ve sanatseverlerin umutlarını tazelemekle birlikte, medresenin geleceği hakkında hala birçok soru işareti barındırmaktadır.