Film Eleştirmeni Agathe Riedinger ve Cannes

featured

Altı yıl önce çektiği ilk kısa filmde de bugün perdede izlediğimiz yeni yetme genç kız Liane’ın televizyon şovlarına bağladığı umutları anlatıyordu Agathe Riedinger. Bugün, konuyu genişletip zenginleştirerek işliyor. Liane karakterini de yine aynı amatör genç oyuncu canlandırıyor.

Liane Karakteri ve Gençlik Portresi

Liane’ın aile ortamı, hayalleri, içinde debelendiği yoksul çevre, her an patlamaya hazır iç öfkesi, sinir krizleri eşiğinde dolaşıp duran kimyası, çocukluk döneminin doyumsuzlukları ve iç yaraları, sosyal medyanın aldatıcı çekiciliğine kapılarak takipçisi bol bir “influencer” olmaya özenmesi, öz kimliğini bulmak ve farklılığını kanıtlamak için savaşması, takipçileri için rol model olmayı isterken önüne sürülen “güzellik ve çekicilik” şablonlarına takılması…

Liane’ın Yolculuğu

Estetik cerrahiden medet uman, hızlıca fenomen olmak isteyen, bir yanıyla benmerkezci, diğer yanıyla çaresiz gençliğin prototipi olan Liane karakteri, yer yer şiirsel bir yalınlığı yakalayan sert sinema dili yanında, bu karakteri yorumlayan (galiba kendisi de birçok Liane’ın bileşimi olan) genç amatör oyuncu Malou Khebizi ile daha da gerçekçi ve duyarlı bir dramatik boyut kazanıyor.

İşlenmemiş Elmas Filmi ve Sonu

İşlenmemiş Elmas Filmi ve Sonu

Umutlarını pamuk ipliklere bağladığının farkında olmayan Liane, film süresince içi sıkışarak beklediği olumlu haberle rahatlar. Aday olduğu, “reality show’ türü bir televizyon programına katılma şansını yakalamıştır. Liberal showbiz dünyasının bol tuzaklı cangılına doğru giden uçaktaki görüntüleriyle noktalanır “İşlenmemiş Elmas”.

Jürinin Basın Toplantısı ve Ebru Ceylan

Onur Altın Palmiyesi alan Meryl Streep’in incelikli olgun kişiliğiyle aydınlanan açılış töreni, kaliteli hoş bir Hollywood şovunu anımsatıyordu. Öncesinde, jüri üyelerinin başkanları Greta Gerwig eşliğinde katıldıkları geleneksel basın toplantısı da tıklım tıklım doluydu.

İlk kez bu kadar çok dilli bir toplantıya tanık oldum. Genelde İngilizce ve Fransızcayla yetinilirken, bu kez İspanyolca, Japonca ve Türkçe de vardı. İtalyanca çeviri de yapılıyordu galiba; kulağıma yansıyan anında çeviri kanallarının tümünü denemedim.

Bugün, her sözün çarpıtılarak oraya buraya çekilme olasılığının artması nedeniyle olsa gerek katılımcıların hepsi soruları ana dillerinde dinlemek ve yanıtlamak istemişti. Önümüzdeki yıllarda hukuk danışmanları da kulislerde boy gösterirler belki… Olmazsa ChatGPT’nin yardımına başvurulur!

Bu kalabalık ortamda Ebru Ceylan’a yöneltilen tek soru da oldukça klasikti: Cannes’da ödüller alan filmlere katkıda bulunmuş bir sanatçı olarak, ödül verme konumunda bulunmak nasıl bir duygu? Yanıt kısa ve hoş oldu: “Ödülleri, güzel bir yemekten sonra yenilen tatlıya benzetebiliriz.”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin