Sinopale’nin 9. Bienali: “Tükenmeden Önce: Yeni Değerler Evreni”
Çağdaş sanatın dinamik evreninde, 2006 yılından itibaren sanatseverleri bir araya getiren Sinopale, bu yıl dokuzuncu kez kapılarını açtı. “Tükenmeden Önce: Yeni Değerler Evreni” teması altında gerçekleştirilen bienal, 31 Ekim’e kadar sanatseverlerle buluşmaya devam edecek. Sinop’ta, belediye, özel kişiler ve kuruluşların yanı sıra yerel halkın da önemli bir destek verdiği bienal, ilk gününden bu yana yerel kültürü ve hafızayı ön plana çıkararak, sahiplendiği “imece usulü sanat” anlayışı ile uluslararası sahnede kendine özel bir yer edindi.
Sinopale, sanatçılar, küratörler ve Sinop halkının bir araya geldiği, düşünsel ve yaratıcı bir ortaklık kurma alanı haline gelmiştir. Bu yıl, ekoloji, döngüsellik ve sürdürülebilirlik temalarına odaklanan bienalin eş-küratörlüğünü Melike Bayık, Deniz Erbaş, İpek Sur, Nil İlkbaşaran ve Hal Kolektif üstleniyor. Sanatçılar, 23 Eylül’de Sinop’a gelerek, üretim süreçlerine başladı; ortaya çıkan eserler ise 11 Ekim’de şehrin çeşitli kamusal alanlarında sergilendi. Sinopale 9, sanatın dönüştürücü gücünü sürdürülebilirlik ve döngüsel yaklaşımlar çerçevesinde ele alarak, dünyada yaşanan dönüşümlerin farkına varmamızı sağlayacak diyaloglar geliştirmeyi hedefliyor.
Üretim Süreci ve Sanatçıların Sinop ile İlişkisi
Üretim süreci nasıl gidiyor? Özellikle yabancı sanatçıların Sinop’la ilgili sahip oldukları bilgiler nasıl? Şehri görüp, onunla bağ kurma şansları oldu mu?
Melike Bayık: Sinopale, bienal modeli olarak, sanatçıların eserlerini kentin içinde ürettikleri bir yapıya sahiptir. Bu süreç, katılımcıların yerel halkla işbirliği içinde çalışmasını teşvik eder. Sanatçılar, Sinop’a odaklı çalışarak, yerel halkla etkileşime geçiyor ve bu bağlamda eserlerini geliştiriyorlar.
Nil İlkbaşaran: Sanatçılar, Sinop’taki Hal binasını ve avlusunu bienal üretim merkezi olarak kullanıyorlar. Burada oluşan fikirler, şehre yayılıyor ve uygulamaları için gereken altyapı ile birikim sağlanıyor. Bu süreç, hem sanatçılar hem de yerel halk için son derece değerli bir deneyim sunuyor.
Hal Kolektif: Üretim süreci oldukça verimli ve heyecan verici. Hem yerel hem de uluslararası sanatçılar, Sinop’un kültürel ve doğal yapısıyla yakından ilgileniyor. Yabancı sanatçılar, şehre gelmeden önce araştırmalar yapıyor ve yerel halkla etkileşime girdiklerinde güçlü bir bağ kuruyorlar. Özellikle “Yerinde ve Birlikte” projesinde, Sinop’a özgü tasarımlar üretiyorlar.
İpek Sür: Üretim süreci, diyaloglara dayalı ve araştırmaya yönelik ilerliyor. Sanatçılar, yerel bağlamda işler üretirken, kendi konfor alanlarının dışına çıkarak daha organik ve akışkan bir yöntem benimsiyorlar. Bu bağlamda, Sinop’un tarihi ve kültürel dokusu, eserlerin yaratım sürecinde merkezi bir rol üstleniyor.
Tema Belirleme Süreci
“Tükenmeden Önce: Yeni Değerler Evreni” teması nasıl belirlendi? Bu başlığın seçilmesi esnasında siz küratörler arasında ne gibi konuşmalar yaşandı?
Nil İlkbaşaran: Tema belirleme sürecinde, öneri başlıkları üzerinde geniş kapsamlı tartışmalar yaptık. Sonuçta, oylama ile “Yeni Değerler Evreni” başlığına karar verdik. Bu başlık, kültürel ve çevresel değerlerimizi yeniden düşünmeye davet ediyor.
Melike Bayık: Başlık, her küratörün kendi anlatılarıyla şekillendi. Küratörler, eşit ve paylaşımcı bir pratikle, başlığı ortaya çıkardılar.
Hal Kolektif: Temanın belirlenmesi, derin düşünme süreçlerinin sonucuydu. Bu yıl, sürdürülebilir bir geleceğin inşa edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu nedenle, sanatın ekolojik krizleri görünür kılma gücüne inanıyoruz.
İpek Sür: Sinopale’nin ilk toplantısından sonra, geleceğe dair sorumluluklarımızı sorgulama gerekliliği netleşti. Tartışmalar, farklı perspektiflerden beslenerek bizi ortak bir zeminde buluşturdu. Bu bağlamda, “Tükenmeden Önce: Yeni Değerler Evreni” başlığı, hepimizin kolektif sorumluluğunu ve harekete geçme zorunluluğunu temsil ediyor.
Dört Ana Mekân
Sinop ve kamusal alanların kullanımları nasıldır? Sinoplular nerelerde bienal ile karşılaşacaklar?
Melike Bayık: Bienalin dört ana mekânı bulunuyor: Sinop Tarihi Cezaevi, Buzhane, Tershane Bölgesi ve Hal. Bu yapılar, bienal sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapacak. Ayrıca, kamusal alanlarda da eserlerle karşılaşmak mümkün olacak.
İpek Sür: Mekân seçimleri, yerel yönetimle olan uyumlu çalışmalar sonucunda şekillendi. Her eser, içeriklerine uygun bir şekilde düşünülerek yerleştirildi. Bu yerleştirmeler, izleyiciye farklı deneyimler sunmayı amaçlıyor.
Hal Kolektif: Sinopale, şehrin sokakları, meydanları ve tarihi yapılarıyla buluşacak. Sinoplular, günlük yaşamlarının bir parçası olan yerlerde sanat eserleriyle karşılaşacaklar. Bienalin etkileri, şehrin dokusuna yayılacak.
Özgürleştirici Bir Deneyim
Sinopale’nin “birlikte üretme” anlayışı ve bu durumun olumlu yanları nelerdir? Sanatçılar bu bienalden nasıl hislerle ayrılıyorlar?
Melike Bayık: Birlikte çalışmak, günümüz sanat ortamında oldukça önem kazandı. Sinopale, dayanışma modelini 2004 yılından bu yana sürdürüyor. Bu yaklaşım, katılımcılar ve yerel halk için öğretici bir model oluşturuyor.
İpek Sür: Sinopale’nin en güçlü yanlarından biri, her yıl kendi altyapısını kullanarak organizasyonu gerçekleştirmesi ve herkesin sürece dahil olmasını sağlamasıdır. Bu yapı, katılımcıların birbirine destek olduğu, üretim sürecini sahiplendiği bir atmosfer yaratıyor.
Hal Kolektif: Sanatçılar ve küratörler için bu süreç, özgürleştirici bir deneyim sunuyor. Sinopale’nin gerçek ve samimi bir yerden geldiği kanıtlanıyor. Bu deneyim, hem organizasyon hem de katılımcılar için anlamlı bir süreç oluşturuyor.
Yan Etkinlikler
Bienal kapsamında yapılacak yan etkinlikler hakkında bilgi alabilir miyiz? Siz hangi yan etkinlikleri takip etmeyi planlıyorsunuz?
Hal Kolektif: Bienal süresince çeşitli atölye çalışmaları, paneller ve film gösterimleri düzenlenecek. “Yerinde ve Birlikte” projesi kapsamında geri dönüşüm ve sürdürülebilir üretim temalı atölyeler de gerçekleştirilecek. Bu etkinlikler, Sinopale’nin çok katmanlı yapısını daha da zenginleştirecek. Tüm programı Sinopale’nin sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.