Tan Sağtürk’ün Yenilikçi Vizyonu
Geride bıraktığımız sezon, ünlü balet Tan Sağtürk’ün Devlet Opera ve Balesi (DOB) genel müdürü olarak atanmasıyla birlikte birçok yeniliği de beraberinde getirdi. Sağtürk, Meriç Sümen’den sonra DOB’nin başına gelen ikinci bale kökenli müdür olarak dikkat çekiyor. Ayrıca, Uluslararası Bale Yarışmaları Federasyonu genel başkan yardımcılığı görevini de üstlenmiş durumda. Geçtiğimiz sezon, DOB dolu dolu etkinlikler ile sanatseverlere unutulmaz anlar yaşattı. Sezonun bitişine yakın sahnelenen İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin “Carmina Burana” eseri, tam anlamıyla görsel bir şölendi.
Yeni Sezon Hazırlıkları
Yeni sezona tam gaz hazırlanan DOB için Sağtürk, çocuklara ve gençlere yönelik özel bir programlama gayreti içerisinde. Çocuklara yönelik eğitici ve eğlenceli temsiller, gençler için ise sanatın çeşitli dallarında yeteneklerini geliştirebilecekleri etkinlikler ve yarışmalar düzenleyecekler. Sağtürk, bu etkinliklerle genç yaşta sanata olan ilgiyi teşvik etmeyi ve geleceğin sanatçılarını desteklemeyi amaçladıklarını vurguluyor.
Sanatseverleri Neler Bekliyor?
Geçtiğimiz sezon, hatta ağustosta da festivallerle devam eden dolu dolu bir sezonu geride bıraktınız. Yeni mevsimde neler bekliyor sanatseverleri?
Gerçekten de dolu dolu geçen bir sezonu geride bıraktık ve sanatseverlerimiz için heyecan verici bir yeni sezon hazırlığı içerisindeyiz. Bu yeni sanat sezonunda, birbirinden eşsiz eserleri yerleşik sahnelerimizde, turnelerimizde, kültür yolu festivallerinde ve yerleşik festivallerimizde sanatseverlerin beğenisine sunmayı planlıyoruz. Yerleşik sahnelerimizde, klasik opera ve bale eserlerinden modern yapımlara kadar geniş bir repertuvar sunacağız. Bu sezon, hem klasik hem de çağdaş sanat anlayışını harmanlayan yeni yapımlarla, sahne sanatlarında yenilikçi tasarımlar ve yaklaşımlar sergilemeyi hedefliyoruz. Özellikle sanatsal ve teknik açıdan zenginleştirilmiş prodüksiyonlarla, izleyicilerimize unutulmaz deneyimler yaşatmayı planlıyoruz.
Turne Programı
Turne programını nasıl oluşturdunuz?
Turnelerimizde, ülkemizin dört bir yanına sanatı taşımaya devam edeceğiz. Turne programlarımızda, çeşitli türlerdeki eserlerle geniş bir izleyici kitlesine hitap etmeyi amaçlıyoruz. Bu kapsamda, özellikle büyük şehirlerin yanı sıra, daha önce eser sergilenmemiş veya uzun zamandır gitmeye özlem duyduğumuz bölgelerde de sanatseverlerle buluşarak opera ve balenin erişimini güçlendireceğiz.
Büyük Sorumluluk
Bu görevi kabul etmeden önce uzun bir süre düşündüğünüzü biliyorum. Hedeflerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Evet, bu görevi üstlenmeden önce detaylı bir değerlendirme süreci geçirdim. Devlet Opera ve Balesi gibi köklü bir kurumu yönetmek, büyük bir sorumluluk ve aynı zamanda gurur verici bir görev. Bu değerlendirme süreci, görevi kabul edip etmemekten ziyade, görevle birlikte gelen sorumlulukları kurgulayarak bir yol haritası belirlemek için gerekliydi. Hedeflerimizi belirlerken yalnızca kurumu yönetmek değil, aynı zamanda sanatı daha ileriye taşımak, sanatseverlerle daha güçlü bağlar kurmak ve Türk opera ve balesini dünya sahnesinde daha görünür hale getirmek için neler yapabileceğimizi detaylıca değerlendirdik. Öncelikli hedefimiz, Devlet Opera ve Balesi’nin mevcut güçlü altyapısını daha da geliştirmek. Bu, hem sanatsal hem de idari açıdan sürdürülebilir bir yapı oluşturmayı gerektirmektedir.
İlgi Artışı
Ülkemizde opera ve bale hak ettiği değeri görüyor mu? Yeteri kadar sahne var mı? Ödenek yeterli mi? Yurtdışı ile karşılaştırdığınızda eğitim gerektiği gibi mi?
- Ülkemizde opera ve bale, her geçen gün daha fazla ilgi görmekte ve bu ilginin somut göstergeleri oldukça belirgin. Tüm sezon boyunca karşılaştığımız yoğun ilgi, kapalı gişe gerçekleşen yerleşik temsillerimiz ve turnelerimizle bunu net bir şekilde gözlemliyoruz.
- Devlet Opera ve Balesi olarak, ilk defa temsil sergilediğimiz illerde karşılaştığımız seyirci teveccühü, toplumumuzun opera ve baleye olan ilgisinin zannedildiği kadar uzak olmadığını kanıtlıyor.
Sahne sayımız ve kapasitemiz, normal şartlar altında sanat programımıza yanıt verecek şekilde düzenlenmiş durumda. Ancak karşılaştığımız yoğun ilgi sebebiyle, değerli izleyicilerimizle daha kapsayıcı bir şekilde buluşabilmek amacıyla eser çeşitliliği, sahne programlaması, festival ve turne organizasyonu gibi farklı yöntemleri uygulamaya koyuyoruz. Her yıl düzenlenen uluslararası düzeydeki festivaller ve turneler, ülkemizin bu alandaki altyapısının ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Elbette sahne sayımızın ve kapasitemizin artırılmasını hem Devlet Opera ve Balesi adına hem de bir sanatsever olarak isterim, ama mevcut koşullarda bile sanatseverlerin ilgisini karşılayabilecek bir seviyede olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim.
Devletin Desteği
Ödenek ve kaynaklar konusunda, devletimizin sanata verdiği destek, sanatın gelişimi açısından büyük bir önem taşımakta. Bu destek sayesinde yerleşik temsiller, yurtiçi ve yurtdışı turneler ile uluslararası festivaller düzenlenebiliyor. Eğitim alanında da konservatuvarlarımız ve diğer sanat okullarımız, dünya standartlarına uygun bir eğitim sunarak genç yeteneklerin yetişmesine katkıda bulunuyor. Devlet Opera ve Balesi olarak, konservatuvarlardan mezun olduktan sonra aramıza katılan tüm sanatçılarımıza, sanatsal gelişimlerini sürdürebilmeleri adına elimizden gelen desteği sağlıyor ve onların başarıları için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
AKM: Bir Kültürel Sembol
Yeni AKM’yi nasıl buluyorsunuz?
Atatürk Kültür Merkezi’nin, yalnızca bir bina olmanın ötesinde, Türkiye’nin kültürel ve sanatsal mirasının simgelerinden biri olduğunu düşünüyorum. Tarihsel olarak İstanbul’un kalbinde, kültür ve sanatın önemli küresel çekim merkezlerinden biri niteliğindeki Taksim Meydanı’nda yer alan bu merkez, sanatseverleri yıllarca en güzel opera, bale, tiyatro ve konserlerle buluşturdu. Yenilenmesiyle birlikte, bu köklü mirası geleceğe taşıyan, modern ve ileri teknolojilerle donatılmış bir sanat mabedi olarak karşımıza çıkıyor. AKM’nin muhteşem sahnesi, dünya standartlarında teknik imkânlara sahip. Sahnenin akustik özellikleri, modern sahne teknolojileri ve geniş sahne arkası olanakları, sanatçılarımızın yeteneklerini en üst düzeyde sergilemelerine olanak tanıyor.
Tan Sağtürk ile Bale Dünyası
Sizi bir daha sahnede görebilecek miyiz?
Sahneyi her gördüğümde, her prova izleyişimde, her bale temsilinde inanılmaz farklı duygularla doluyorum. Artık sahne, her biri birbirinden yetenekli ve değerli sanatçılarımıza emanet. Ancak bu sene İstanbul Opera ve Bale Festivali’nde çocuklara özel tasarlanmış “Tan Sağtürk ile Bale Dünyası” eserinde anlatıcı olarak görev aldım. Bu, benim için inanılmaz keyifli ve doyurucu bir tecrübeydi. Çocuklara baleyi anlatmak, sahnede onlarla birlikte olmak eşsiz bir deneyimdi. Bu tür projeler ve eserler için her zaman sürprizlere açığım!