2024’ün En Önemli 10 Arkeolojik Keşfi
Arkeoloji alanında önemli bir oluşum olan Arkeofili tarafından belirlenen 2024 yılına ait en dikkat çekici keşifler listesi yayımlandı. Bu liste, Anadolu’nun farklı köy ve şehirlerinde gerçekleştirilen kazı ve yüzey araştırmalarının, insanlık tarihine ışık tutan heyecan verici bulgulara ev sahipliği yaptığını ortaya koyuyor. Arkeologlar, bu keşiflerin yalnızca geçmişi anlamaya yardımcı olmadığını, aynı zamanda kültürel mirasın korunması konusundaki sorumluluklarımızı da hatırlattığına vurgu yapıyorlar. İşte 2024 yılında Türkiye’de öne çıkan en dikkat çekici arkeolojik keşifler:
- 10) Sıvanarak Boyanmış Kafatasları
- 9) Çatalhöyük’te 8 Bin 600 Yıllık Ekmek
- 8) 11 Bin Yıllık Dudak Piercingi
- 7) 3 Bin 300 Yıllık Hitit Tableti
- 6) 1800 Yıllık Zeus Başı
- 5) Altın Sikke Dolu Çömlek
- 4) Urartulara Ait Dev Heykel
- 3) 3 Bin 600 Yıllık Minos Hançeri
- 2) Kafataslarının Sergilendiği Oda
- 1) 12 Bin Yıllık Kadın Şaman
Niğde Tepecik-Çiftlik höyüğünde kazı başkanlığı yapan Doç. Dr. Erhan Bıçakçı ve ekibi, yaklaşık 9 bin yıl önce yaşamış bireylere ait, kil ve kireçle sıvanmış süslenmiş kafatasları buldu. Bu kafataslarından birinin göz boşluğunda, 11 tek köklü dişin bulunduğu tespit edildi. Diğer kafataslarının da çeşitli pigmentlerle boyandığı anlaşıldı.
Konya’daki Çatalhöyük Neolitik yerleşiminde, Prof. Dr. Ali Umut Türkcan’ın başkanlığındaki ekip, yaklaşık 8 bin 600 yıl öncesine tarihlenen ekmek kalıntılarına ulaştı. Tahrip olmuş bir fırında, mayalanmış ekmek kalıntıları ve çeşitli tahıl tohumları bulundu. Bu kalıntıların, ince bir kil tabakasıyla kaplandığı için günümüze kadar korunabildiği belirtildi.
Mardin’deki Boncuklu Tarla’daki erken Neolitik dönem mezarlarında, Doç. Dr. Ergül Kodaş ve ekibi, vücutta delik açmak için tasarlanmış 100’den fazla süs eşyası keşfetti. Bu buluntular, piercing uygulamasının en eski kanıtları arasında yer almakta ve bu süs objelerinin bireylerin mezarlarında doğrudan kulak ve çeneye yakın konumda bulunması, piercing uygulamalarının varlığına dair çarpıcı deliller sunuyor.
Kırıkkale’de, Kazı başkanı Kimiyoshi Matsumura ve ekibi tarafından Büklükale’de Hitit Kralı 2. Tuthaliya’ya ait bir çivi yazılı tablet deşifre edildi. Bu tablet, Hitit İmparatorluğu’nun felaketle sonuçlanan istilalarını anlatıyor ve Hitit dilinde yazılmış ilk altı satır, dört şehrin felakete uğradığını belirtiyor. Geri kalan metin ise bir dua olarak Hurri dilinde bulunuyor.
Aydın’da, Prof. Dr. Roland R. Smith’in başkanlığındaki ekip, Aphrodisias Antik Kenti’nde Zeus’un 66 santim yüksekliğinde mermer başını keşfetti. M.S. 2-3. yüzyıla tarihlenen bu eser, tapınağın yakınında, yangın riskini azaltmak amacıyla bitki örtüsünün temizlenmesi sırasında bulundu.
İzmir’deki Notion Antik Kentinde, Prof. Dr. Christopher John Ratteve’nin liderliğindeki bir ekip, 2 bin 500 yıl öncesine ait altın sikkelerle dolu bir çömlek buldu. Pers İmparatorluğu’na ait bu sikkelerin, M.Ö. 430-427 yılları arasında Notion’u işgal eden güçler tarafından saklandığı düşünülüyor.
Van Garibin Tepe’de, Prof. Dr. Mehmet Işıklı’nın liderliğindeki ekip, Urartulara ait yaklaşık 1 tonluk devasa bir bazalt heykel buldu. Yaklaşık 2 metre uzunluğunda ve 1 metre genişliğindeki bu eser, Urartu plastik sanatlarının önemli bir örneğini sunuyor.
Antalya’nın Kumluca ilçesinde, Doç. Dr. Hakan Öniz ve ekibi, Girit-Minos Uygarlığına ait gümüş perçinli bir tunç hançer buldu. 2019’da keşfedilen bu batık, Akdeniz’in tarihi ticaret rotalarını yeniden değerlendirmek için önemli ipuçları sunuyor.
Şanlıurfa’da, Doç. Dr. Emre Güldoğan’ın kazı başkanlığında, Sefertepe’de kafataslarıyla dolu bir oda bulundu. Bu odada, 22 kafatasının düzenli bir biçimde yerleştirildiği tespit edildi. Buluntular, taş devri insanlarının belirli ölüleri özel yapılarda sergilediğini ortaya koyuyor.
Mardin’de, Doç. Dr. Ergül Kodaş’ın yönettiği kazılarda, Çemka Höyük’te gömülü bir kadının mezarında yaban öküzü kafatası ve diğer hayvan kalıntıları bulundu. Bu sıradışı defin işlemi, kadının bir şaman olabileceğini düşündürüyor.
