2024 Yılında Keşfedilen Tahribatlar ve İnsanoğlunun Mirası: Geçmişin İzleri

featured

Tarihi Mirasın Korunması ve Tahribatlar

Tarihin derinliklerine bir göz attığımızda, 2000 sonrası arkeolojik buluntuların sayısının belirgin bir şekilde artış gösterdiğini gözlemliyoruz. Kısacası, yeni keşiflerle sevinirken, tahribatlarla da derin bir üzüntü yaşıyoruz. Bu yıl, antik kentlere yönelik tahribatları derleyerek, unutulmaması gereken bir hatırlatma yapmayı amaçlıyoruz. İşte, son zamanlarda gazetemizde haberleştirdiğimiz bazı önemli olaylar:

Anemurium Antik Kenti

Mersin’in Anamur ilçesinde yer alan Anemurium antik kenti, restorasyon ve çevre düzenlemesi bahanesiyle ziyarete kapalıyken, içine yapılan usulsüz beton yapı ile gündeme geldi. Bu yapı, inşaat firmasının işçileri tarafından üst kısımdan sökülüp taşınırken, geriye kalan temel branda ile kapatıldı. Kurul onayı olmadan kazı başkanının bu inşaata izin verdiği iddiaları ise hâlâ tartışma konusu.

Beşparmak Dağları’nın Tehlikesi

Aydın’ın Söke ve Koçarlı ilçeleri ile Muğla’nın Milas ilçesi sınırları içinde yer alan Beşparmak Dağları, nadir arkeolojik ve jeolojik değerlere ev sahipliği yapmaktadır. Ancak, bu eşsiz kültürel miras, son yıllarda ruhsat sayısının artmasıyla hızla çoğalan taş ocakları nedeniyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Bu durum, hem yerel hem de ulusal düzeyde büyük bir endişe yaratmaktadır.

Patara Antik Kenti’nde Tarihe İhanet

2024 yılı, emekliler için “emekliler yılı” ilan edildiği gibi, Patara antik kenti için de bir “Patara yılı” olarak belirlenmişti. Ancak, bu antik kentte yaşanan tahribatlar da dikkat çekici boyutlara ulaştı. 2008 yılında nekropol alanı olarak bilinen araziler, düşük yoğunluklu yapı izni verilmesiyle ikinci konut ve villaların inşaat alanına dönüşmüştü. 2023 itibarıyla, 800’den fazla ikinci konut inşaatı ile antik kent alanında adeta tarihe ihanet edilmiştir.

Antakya’nın Tarihi Kimliği

Son depremlerle yıkıma uğrayan kadim Antakya, tarihi sorumluluk açısından büyük bir yük taşımaktadır. Orta hasarlı binalar da dahil olmak üzere, Antakya’nın %90’ı hasar görmüştür. 5 Nisan 2023 tarihinde, 7033 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Hatay ilinin Antakya ilçesindeki 307 hektarlık tarihi kent merkezi, riskli alan olarak ilan edilmiştir. Ancak, tarihi alanlardaki projelerde Antakya kimliğinin korunması konusundaki sorunlar hala devam etmektedir.

Karahan Tepe Kazıları ve Önemli Buluntular

2024 yılı kazı buluntuları ile ilgili açıklamalarda bulunan arkeolog Nezih Başgelen, “Karahan Tepe kazılarında, ‘BF yapısı’ olarak adlandırılan alanda, yangın tabakası içinde ustaca süslenmiş diyorit taş kaplar, tabaklar, batonlar, figürinler ve boncuklardan oluşan çok sayıda eser in situ olarak ele geçmiştir. Ayrıca, taban üzerinde kurban sunusu olabilecek kurt çeneleri, leopar, akbaba ve tilki kemikleri, iyi korunmuş ocaklar ile devasa yaban sığırı kafatasları ve bir yırtıcı heykeli, Neolitik döneme ait çarpıcı bulgulardır” demektedir.

Yeni Keşifler

  • Karacasu ilçesindeki Aphrodisias antik kentinde, Yunan mitolojisinde tanrıların kralı olarak bilinen Zeus’un 66 cm yüksekliğinde bir mermer başı keşfedilmiştir. Bu mermer baş, MS 2. ile 3. yüzyıla tarihlenmektedir.
  • Konya’daki Çatalhöyük’te yürütülen kazılarda, büyük ölçüde tahrip olmuş bir fırının çevresinde buğday, arpa ve bezelye tohumlarıyla birlikte yiyecek olabileceği değerlendirilen bir kalıntıya rastlanmıştır. Yapılan analizler, bu kalıntının mayalanmış “ekmek” olduğunu göstermiştir.
  • Antalya’nın Kumluca ilçesi açıklarındaki sualtı kazılarında, Girit-Minos Uygarlığı’na ait 3 bin 600 yıllık bir tunç hançer keşfedilmiştir. Uzmanlar, hançerin Girit’e doğru yol alan bir tekneyle battığını belirtmektedir.
  • Van’daki Garibin Tepe kazılarında, Urartulara ait yaklaşık bir tonluk bazalt bir heykel bulunmuştur. Bu heykelin tanrısal ya da kral figürü olabileceği düşünülmektedir.
  • Kırıkkale’deki Büklükale kazılarında, Hitit Kralı II. Tuthaliya’nın hükümdarlığına tarihlenen bir çivi yazılı tablet deşifre edilmiştir. Bu tablet, Hitit İmparatorluğu’nun felaketle sonuçlanan yabancı istilasını anlatmaktadır.
  • Mardin’deki Boncuklu Tarla’da, yaklaşık 11 bin yıllık yetişkin mezarlarında piercing olarak kullanılmış 100’den fazla süs eşyası keşfedilmiştir. Bu bulgular, vücut delinmesine dair en eski kesin kanıtları sunmakta ve piercing’in bir ergenlik ritüeli olabileceğini öne sürmektedir.
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin