Miyom Nedir?
Kadınlarda sıkça karşılaşılan miyomlar, rahim içinde bulunan, genellikle iyi huylu tümörler olarak tanımlanmaktadır. Bu yapılar, genetik faktörler, aile öyküsü, erken adet görme ve obezite gibi çeşitli etkenler sonucunda oluşabilmektedir. Çoğu zaman belirti vermeyen ve rahatsızlık yaratmayan miyomlar, bazı durumlarda kadınların sağlığını olumsuz etkileyen belirtilere yol açabilir. Özellikle, miyomların yeri ve büyüklüğü hamile kalma üzerinde de olumsuz etkiler yaratabilir.
Prof. Dr. Turgut Var, aşırı adet kanaması ve ağrının, miyomların en yaygın belirtilerinden olduğunu belirtirken, çoğu miyomun herhangi bir belirti göstermediğine dikkat çekmektedir. Miyomlar, rahmin üst kısmında, rahim kas tabakasında veya rahmin içinde farklı yerlerde bulunabilir. Bu durum, belirtilerin değişkenlik göstermesine neden olmaktadır. Miyomların belirtileri arasında şunlar yer almaktadır:
- Adet kanamalarında artış veya uzama
- Aşırı adet kanaması
- Adet dönemi aralıklarında kısalma
- Adet dışı kanama
- Pelvik ağrı veya basınç hissi
- İdrar yaparken zorluk veya sık idrara çıkma hissi
- Kabızlık veya ishal
- Karın şişkinliği
- Sırt ağrısı veya bacaklarda ağrı
Miyomların Oluşumu ve Etkileri
Miyomların genellikle kadınların 40’lı yaşlarında ortaya çıktığı bilinmektedir. Kesin olarak miyomların neden oluştuğu bilinmemekle birlikte, birkaç faktörün bu süreçte rol oynadığı düşünülmektedir. Östrojen hormonunun, miyomların büyümesinde etkili olabileceği vurgulanmaktadır. Ayrıca, genetik faktörler, aile öyküsü, erken adet görme ve obezite gibi unsurlar da miyom oluşumunu tetikleyebilir. Miyomlar, bulundukları yer ve büyüklüklerine bağlı olarak hamile kalma sürecini olumsuz etkileyebilir ve gebelik sırasında kanama, düşük ve erken doğum gibi komplikasyonların ortaya çıkmasına neden olabilir.
Halk arasında sıkça merak edilen bir konu olan miyomların kansere dönüşüp dönüşmeyeceği hakkında bilgi veren Var, miyomların iyi huylu tümörler olduğunu ve kanserleşmediklerini belirtmiştir. Bununla birlikte, ameliyat sonrası patolojisi sarkom (rahim kanseri) olan durumların, baştan itibaren kanser olduğu ve sarkomların nadir görülen tümörler olduğu ifade edilmektedir.
Miyom Tanısı ve Tedavisi
Miyom tanısı, fiziksel muayene ve görüntüleme testleriyle konulabilmektedir. Var, pelvik muayene ile miyomların varlığının tespit edilebileceğini, rahim ve pelvik bölgede sertlikler ve nodüllerin hissedilebileceğini vurgulamaktadır. Ultrasonografi, miyomların boyutunu ve konumunu belirlemek için en sık kullanılan görüntüleme testidir. Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ise teşhis sürecinde kullanılan bir diğer önemli yöntemdir. Çoğu miyom, hiçbir belirti göstermez ve rahatsızlık yaratmaz, bu nedenle bu hastaların 6 ay arayla ultrason ile takip edilmesi önerilmektedir. Ancak, miyomlar kanama, pelvik ağrı ve bası bulguları oluşturursa ve hızlı bir şekilde büyürse, cerrahi tedaviye başvurulması gerekmektedir.
Miyoma bağlı kanamalarda kanamayı kesmek ve azaltmak amacıyla hormonal tedaviler uygulanmaktadır. Miyomun tedavisinde en sık tercih edilen yöntem myomektomidir. Myomektomi, açık ameliyat, laparoskopi (kapalı ameliyat) ve histeroskopi (rahmin iç duvarındaki miyomlar için ince, ışıklı ve esnek bir tüp kullanarak yapılan işlem) ile gerçekleştirilebilir. Miyomun büyüklüğüne, sayısına ve yerleşim yerine göre bu yöntemlerden biri seçilmektedir. Menopoza yakın dönemlerde histerektomi de uygulanabilen bir tedavi seçeneğidir.
