Kafein Tüketiminin Gebelikteki Etkileri Üzerine Yeni Araştırmalar
Daha önce gerçekleştirilen çeşitli araştırmalar, gebelik döneminde kafein alımının bebeğin beyin gelişimini olumsuz etkileyebileceğini ve bazı sağlık sorunlarına neden olabileceğini ortaya koymuştu. Özellikle, kafein tüketiminin otizm ve Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) gibi nörogelişimsel bozukluklarla ilişkili olabileceği iddiaları dikkat çekmişti. Ancak bu tür bulguların kesin ve net bir doğruluğu henüz kanıtlanmamıştı.
Psychological Medicine dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmada, uluslararası bir araştırma ekibi kafein tüketimi ile DEHB arasındaki potansiyel bağlantıyı kapsamlı bir şekilde incelemeyi amaçladı. Araştırma, 1999 ile 2008 yılları arasında Norveç’teki tüm hamile kadınlara yönelik olarak gerçekleştirildi. Katılımcılar, gebelik öncesi ve hamilelik sırasında ne kadar kahve tükettiklerini detaylı bir şekilde bildirdiler. Ayrıca, çocuklarının doğumdan itibaren 6 aylıkken başlayan ve 8 yaşına kadar devam eden nörogelişimsel durumları hakkında bilgi verdiler.
Bu veriler, çocukların dikkat, iletişim sorunları, motor becerileri ve dil gelişimi gibi alanlarda değerlendirilmesine olanak tanıdı. Araştırmacılar, anne ve çocuklardan alınan genetik örnekler üzerinden genetik varyasyonları da inceledi. Bu yöntemle, kahvenin tek başına etkisinin belirlenmesi hedeflendi.
Yaşam Tarzı Faktörlerinin Rolü
Başlangıçta elde edilen veriler, hamilelikte kahve tüketimi ile DEHB arasında güçlü bir ilişki olduğunu gösterse de, araştırmacılar sigara ve alkol kullanımı, eğitim düzeyi ve gelir gibi yaşam tarzı faktörlerini dikkate aldıklarında bu bağlantının geçerliliğinin ortadan kalktığını gözlemlediler. Sonuç olarak, araştırma, hamilelikte kafein tüketiminin çocukta DEHB riskini artırdığına dair güçlü bir neden-sonuç ilişkisi bulunmadığını ortaya koydu. Araştırma ekibi, “Sonuçlarımız, annenin kahve tüketiminin bebeğin nörogelişimsel bozuklukları üzerinde nedensel bir etkisi olduğuna dair çok az kanıt sunuyor” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
King’s College London’da obstetrik alanında uzman olan ve çalışmada yer almayan Andrew Shennan, “Kafein alımının önemli bir endişe kaynağı olmadığına dair büyük bir güven veriyor” diyerek çalışmanın bulgularını destekledi. Ancak, kafeinin tamamen güvenli olduğunu söylemenin mümkün olmadığını belirten Shennan, hamilelikte kafein tüketiminin olumsuz sonuçlarını açıklayabilecek başka faktörlerin de mevcut olduğunu vurguladı.
Kafein Alımını Sınırlamanın Önemi
Uzmanlar, bu bulguların kafein tüketiminin tamamen zararsız olduğunu göstermediği konusunda uyarıyor. Newsweek’e konuşan Shennan, bazı araştırmalarda kafein tüketiminin düşük doğum ağırlığı, ölü doğum ve düşük riski ile ilişkilendirildiğini ifade etti. Bu nedenle, uzmanlar hamilelerin kafein alımını sınırlandırmalarını öneriyor. Günlük kafein alımının 200 miligramı aşmaması gerektiği belirtiliyor. Hamilelik döneminde bebeğin gelişimini etkileyen birçok farklı faktör bulunduğundan, kahve tüketimi hakkında doktorunuzla görüşmeniz faydalı olacaktır.