Lahananın Besin Değeri ve Faydaları
Bilimsel adı Brassica oleracea olan lahana, halk arasında sıkça kıvırcık lahana olarak da bilinir. Lahananın yaprakları genellikle kıvırcık ve sert bir yapıya sahiptir; rengi ise çoğunlukla canlı yeşil tonlarındadır. Bununla birlikte, bazı çeşitlerinde menekşe renginin hoş dokunuşları da gözlemlenebilir. Yapılan bilimsel araştırmalar, 100 gram lahana tüketiminin, yaklaşık 200 mililitre süt kadar kalsiyum sağladığını ve bu miktarın, bir yetişkinin günlük C vitamini ihtiyacını rahatlıkla karşılayacak kadar yüksek olduğunu göstermektedir.
Tarihi boyunca lahana, özellikle Almanya ve İtalya gibi ülkelerde geleneksel bir sebze olarak öne çıkmıştır. Ancak son yıllarda Amerika Birleşik Devletleri, İspanya ve Türkiye gibi ülkelerde de popülaritesini artırmaya başlamıştır. Beslenme uzmanı Laura Arranz, ABC haber portalına verdiği bir röportajda, “Kale lahana, belki de en besleyici içeriğe sahip sebzedir. Diğer sebzelere kıyasla çok daha fazla vitamin, mineral ve protein içermektedir… Gerçek bir mücevher” şeklinde değerlendirmelerde bulunmuştur.
Protein ve Besin İçeriği
Lahana, brokoliden neredeyse iki kat daha fazla protein içermektedir. Kale lahana, yüksek düzeyde bitkisel protein, bol lif, üç kat daha fazla kalsiyum, iki kat daha fazla demir ve magnezyum ile birlikte daha fazla fosfor, potasyum ve C vitamini içermektedir. Ayrıca, folik asit, A vitamini, E vitamini ve K vitamini gibi besin maddeleri açısından da zengin bir kaynaktır. Uzman Arranz, lahananın ıspanak veya marul gibi diğer sebzelerle karşılaştırıldığında oldukça besleyici bir seçenek olduğunu vurgulamaktadır.
Yetiştirilmesi ve Pişirilmesi
Kale lahananın yetiştirilmesi oldukça kolaydır; iklim koşullarına kolayca uyum sağlama yeteneği sayesinde, soğuk havalara karşı dayanıklıdır. Ancak, yaprak bitleri gibi zararlılarla mücadele konusunda dikkatli olunması gerekmektedir. Arranz, lahananın sağlık yararlarından tam anlamıyla faydalanabilmek için pişirme yöntemine dikkat edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Sebzenin pişirildiğinde boyutunun büyük ölçüde küçüleceğini belirten Arranz, bu nedenle lahananın kısa bir süre sotelenmesini öneriyor. “Ne kadar az pişirirsek o kadar iyi,” diyen Arranz, sebzelerin üzerine kapak kapatılarak, yüksek ateşte sotelenip ardından kısık ateşte birkaç dakika daha bekletilmesini tavsiye ediyor.
