Aşı Karşıtlığı ve Alternatif Tıp Uygulamaları
Aşı karşıtlığının giderek artması, geçmişteki salgın hastalıkların yeniden ortaya çıkmasına neden olurken, bir yandan da “alternatif tıp” olarak adlandırılan uygulamaların popülaritesi artmaktadır. Alternatif tıp, diğer bir ifadeyle “geleneksel tıp”, belirli bir kültürün “bilim öncesi uygulamaları” olarak tanımlanabilir. Türkiye’de ise, alternatif tıp adı altında özellikle hacamat ve sülük tedavisi gibi yöntemlere başvuru sıklığı artmaktadır. Bu uygulamalar, özel sağlık kuruluşlarının yanı sıra merdiven altı işletmelerde ve kamu hastanelerinde de yaygın bir şekilde uygulanmaktadır.
Hurafelere Teşvik
Sosyal medya üzerinde paylaşılan, 3 aylık bebeklere hacamat yapıldığına dair görseller uzmanların büyük tepkisini çekmektedir. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, “Sağlık yönetiminden sorumlu otorite, bilim karşıtlığı, safsata ve hurafelere kapılmak konusunda ciddi bir teşvik sunmaktadır. Bu uygulamalar, görmezden gelinerek, bu tür birimlerin kendi bağlantılı hastanelerde açılması ve Sağlık Bakanlığı’nın bu konuyla ilgili kurslar ve sempozyumlar düzenlemesiyle doğrudan desteklenmektedir” şeklinde ifade etmiştir. Şenol, bu tür uygulamaların oldukça tehlikeli olduğunu vurgulayarak, “TÜBİTAK bile bu uygulamalar için bir proje çağrısı yapmış durumda. Maalesef, ortaçağa sürükleniyoruz. Bu uygulamaların tıpta ve bilimde yeri yok. Göz yumulmamalı” demiştir.
Bilimsel Dayanağı Yok
Harvard Tıp ve Mass General Brigham’dan Dr. Ozan Ünlü, hacamat uygulamasının M.Ö. 5. yüzyılda Hipokrat’ın dört temel sıvı teorisine dayandığını belirtiyor. Bu teori, vücutta dört temel sıvının (kan, sarı safra, siyah safra ve balgam) dengede olduğunu savunmaktadır. Eğer bu sıvıların dengesi bozulursa hastalıkların ortaya çıkacağına inanılır ve dengeyi yeniden sağlamak için hacamat veya kusturma gibi yöntemler uygulanır. Ancak Ünlü, “Artık vücudumuzun dört temel sıvı teorisiyle çalışmadığını biliyoruz. Kanın damarlarımız içinde dolaştığını ve dokularda biriken pis kan gibi bir durumun olmadığını da biliyoruz. Dolayısıyla bu yöntemin bilimsel bir dayanağı yoktur” ifadelerini kullanmıştır.
Plasebo Etkisi
Ünlü, hacamat veya sülük tedavilerinin ardından ciddi bir plasebo etkisi oluştuğunu, yani insanların iyileşeceğine inandıkları için semptomlarının hafiflediğini belirtmiştir. Sağlık Bakanlığı’nın bu tür uygulamaları düzenlemek ve denetlemek için katı kurallar ve standartlar belirlemesi gerektiğini vurgulayan Ünlü, “Sülük tedavisi kesinlikle bir hekim kontrolünde, reçeteyle ve sağlık merkezlerinde, yalnızca endikasyon olduğunda uygulanmalıdır. 18 yaş altındaki çocuklarda bu uygulamalar tamamen yasaklanmalıdır” demiştir.
Beyin Kanaması Riski
Ünlü, özellikle Çin gibi Doğu Asya ülkelerinde yapılmış yüzlerce çalışma bulunduğunu ve bu çalışmaların hepsinin düşük kaliteli olduğunu ifade etmektedir. Bu çalışmaların, hacamatın herhangi bir faydasını göstermediğini belirten Ünlü, “Bilimsel çalışmalar ve vaka raporları, hacamatın derinin ölmesine, bölgesel veya sistemik bakteriyel enfeksiyonlara, hepatit B ve C bulaşmasına, anemiye ve hatta enfeksiyonlar nedeniyle ölüme yol açabileceğini göstermektedir. Kafa bölgesine yapılan hacamatın beyin kanamasına neden olabileceği ile ilgili raporlar dahi bulunmaktadır” şeklinde değerlendirmektedir. Ünlü, “Bebeklerde bu yöntemin uygulanması kesinlikle kabul edilemez. Özellikle sosyal medyada gördüğümüz gibi bağışıklık sistemi tam olarak gelişmemiş bebeklerde bu uygulamanın yapılması, ölüm riski taşımaktadır” şeklinde konuşmuştur.
Anemiye Neden Olur
Hacamatın bebeklerde anemiye yol açabileceğini belirten Ünlü, “Bu dönemde gelişen anemiler, zihinsel ve fiziksel gelişim bozukluklarına yol açabilir. Bilimsel çalışmalar, bu yaş grubunda demir eksikliği anemisi yaşayan bebeklerde demir takviyesi yapılsa bile bu durumun düzelmediğini ve hayatları boyunca devam eden zihinsel gelişim bozukluklarının görüldüğünü açıkça göstermektedir. Bu uygulama, çocuk istismarından farksızdır” ifadelerini kullanmıştır. Sülük tedavisi hakkında da görüşlerini paylaşan Ünlü, “Sülük tedavisi, yalnızca hekimler tarafından çok sınırlı sayıda tıbbi durum için kullanıldığında faydalı olabilir; bu fayda da bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Ancak doktor kontrolü olmadan uygulandığında, bu tedavi çok ciddi sorunlara yol açabilir. Literatürde, antibiyotiğe dirençli bakteriyel enfeksiyonlar, alerjik reaksiyonlar, uzun süreli kanama ve derinin ölmesi gibi birçok komplikasyon raporlanmıştır” şeklinde konuşmuştur.