İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, Hidiv Kasrı’nın mülkiyeti hakkında İBB lehine tarihi bir karar verdi, kasrın İBB mülkiyetinde kalmasına hükmetti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İstanbul’un tarihi simgelerinden Hidiv Kasrı için başlattığı hukuk mücadelesinde önemli bir zafer elde etti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, vakıflar lehine verilen ilk derece mahkemesi kararını bozarak, İBB’nin istinaf başvurusunu kabul etti. Bu kararla birlikte, 1937 yılından beri İBB mülkiyetinde olan Hidiv Kasrı’nın, belediyenin mülkiyetinde kalmasına hükmedildi.
İstanbul Vakıflar 2. Bölge Müdürlüğü’nün, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 30. maddesi temel alınarak Hidiv Kasrı ve çevresindeki alanın tapu kaydının iptali ve vakıflar adına tescil edilmesi talebiyle açtığı dava, Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. Ancak, İBB’nin konuyu hukuk müşavirliği aracılığıyla istinafa taşıması sonucu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi davayı yeniden değerlendirerek İBB lehine karar verdi.
Mahkeme, 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu’nun 30. Maddesinde belirtilen ‘Vakıf Yoluyla meydana gelen vakıf kültür varlıklarının’ vakıflara devri konusunda net bir karar verilmesi gerektiğini belirtti ve ilk derece mahkemesinin bu hususları göz ardı ettiğini vurguladı. Bu gerekçeyle, ilk derece mahkemesinin kararını bozdu.
Bu karar, İstanbul’un tarihi ve kültürel mirasının korunması açısından büyük önem taşımakta. Hidiv Kasrı, İBB’nin mülkiyetinde kalarak, İstanbul’un tarihi dokusunun korunmasına yönelik bir başarı öyküsü olarak kayıtlara geçti.