Vergimatik Mehmet ve Vergi Politikaları
Kredi kartı limitinden bile vergi almaya çalışan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamuoyunda ‘Vergimatik Mehmet’ olarak anılmaya başlandı. Göreve geldiği 2023 yazında temizlik ürünlerinde Katma Değer Vergisi’ni artırarak dikkat çeken Şimşek, akaryakıt ürünlerine ise altı ayda bir Özel Tüketim Vergisi zammı yapılmasını sağladı. Bu sıkı vergi politikası, onu eleştirilerin merkezine yerleştirdi ve TBMM’deki bütçe görüşmelerinde muhalefetin yoğun saldırılarına maruz kaldı.
İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, sürekli yeni vergi düzenlemeleri üreten Bakan’ı sert bir dille eleştirdi. “Maalesef, Vergimatik Mehmet ülkeyi öyle bir hale getirdi ki, insanlar neredeyse aldığı havanın, nefesin bile vergisini verecek” diyen Karakaş, vatandaşların yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Ayrıca, “Vatandaşı isyan ettirmeyin, vatandaşa daha fazla eziyet etmeyin” ifadelerini kullandı.
‘Taş Devri’ne Dönüş
Karakaş, işsiz sayısı ile mülteci sayısını karşılaştırarak, “Ülkemizde 11 milyon işsiz var, 11 milyonun üzerinde de sığınmacı var. Vatandaşımız geçinemiyor, ısınamıyor, barınamıyor. Tencerede aş değil, taş kaynıyor” şeklinde konuştu. Son dönemde artan yüksek enflasyon ve yaşam koşullarındaki zorluklar karşısında, “Taş Devri döneminde insanların üç temel sorunu vardı: barınma, beslenme ve güvenlik. 2024 Türkiye’sine geldiğimizde, bu temel problemler hala devam ediyor” diyerek durumu özetledi.
Hava Vergisi İddiası
Ömer Karakaş, “Vatandaş neredeyse aldığı havanın vergisini verecek” ifadesiyle Mehmet Şimşek’i hedef alarak, mevcut durumun eleştirisini artırdı.
Dev Şirketlerin Borçları Silindi
CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler, bütçe görüşmelerinde dikkat çeken bazı noktaları gündeme getirdi. “2013-2023 yılları arasında toplam 7.5 milyar lira vergi borcu silindi. Bu silinen borç, çiftçinin, KOBİ’nin veya emeklinin borcu değil. Bu borçlar, kamu özel iş birliği ve yap-işlet-devret modeli ile ihale alan dev şirketlere aittir” dedi. Ayrıca, 2025 bütçesinde dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerindeki payının yüzde 70’e ulaştığını belirten Çiler, “OECD ülkelerinde bu oran yüzde 38 civarındadır. Her geçen gün bütçedeki denge bozuluyor” uyarısında bulundu.