Enflasyon ve Asgari Ücret: Türkiye’de Ekonomik Zorluklar
Rekor düzeyde enflasyonun yaşandığı Türkiye, yeni ekonomi programlarıyla birlikte hataların bedelini emekçilerden çıkarmaya devam ediyor. Milyonlarca asgari ücretli, ocak ayında yapılacak zamı dört gözle beklerken, gündemde yeni tartışmalar yer alıyor. Ekonomi çevrelerinde, maaş artışlarının gerçekleşen değil, beklenen enflasyona göre hesaplanması yönündeki iddialar giderek güçleniyor. Bu uygulama, çalışanların maaşlarında ciddi bir düşüşe neden olma riski taşıyor.
Bu konu ilk kez Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, maaş artışlarının beklenen enflasyona göre yapılacağına dair açıklamalarıyla öne çıktı. Türkiye’nin kredi notunu artıran Moody’s, yayımladığı bilgi notunda da maaş artışlarının beklenen enflasyona göre gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise “2024 yılında emekli maaşlarında yüzde 78-86 arasında bir artış yaptık. Bu artış, enflasyon beklentisinin oldukça üstündedir” şeklinde konuştu.
2025 yılı için Merkez Bankası’nın beklediği enflasyon oranı ise yüzde 14 olarak belirlendi. Ekonomistlere göre, ocak ayında yapılacak zamda sistem değiştirilirse artışın en fazla yüzde 20 olması bekleniyor. Bu durumda asgari ücretin 20 bin 402 TL olması söz konusu. Ancak, gerçekleşen enflasyon oranında veya bunun üzerinde bir zam yapılması durumunda, bu oranın yüzde 43-50 arasında olması bekleniyor.
Yasal Engel Var mı?
Çalışma ekonomi uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, Şimşek’in programında böyle bir hedefin bulunduğunu belirtti. Aralık ayında bu tartışmaların alevlenebileceğini ifade eden Çelik, “Memur maaş artışında bunun için yasa değişmesi gerekecek. Ancak asgari ücrette yasal bir engel yok” dedi.
Prof. Dr. Selva Demiralp ise Türkiye’deki enflasyon beklentilerinin genelde gerçekleşmediğini vurgulayarak, beklenen enflasyona göre zam yapılmasını doğru bulmadığını dile getirdi. Demiralp, “Beklentinin gerçekçi bir temele oturması gerekiyor. 2025 yılı için belirlenen enflasyon beklentisi oldukça zor bir hedef. Türkiye gibi fiyat istikrarı henüz sağlanamamış, belirsizliklerin yüksek olduğu bir ülkede bu hedefin revize edilmesi ihtimali oldukça yüksek” dedi.
Prof. Dr. Ali Çufadar, önümüzdeki dönemde işsizliğin daha da artacağına dikkat çekerek, hükümet ve işveren kesimlerinin “beklenen enflasyon oranında zam” talebiyle masaya oturacağını belirtti. Çufadar, yüzde 20 civarında bir zam beklentisi olduğunu ifade ederek, “İşçi tarafı da bu durumu kabul edecektir” dedi.
Ücret Sistemi Reform İhtiyacı
TEPAV’ın yayımladığı araştırmaya göre, 2001 yılında asgari ücretin 3.9 katı seviyesinde bulunan ortalama memur maaşı 2023’te 1.4 katına, imalat sanayisindeki ortalama ücret ise 4.7 katından 2022’de 1.8 kata gerilemiş durumda. Prof. Kibritçioğlu, asgari ücret sisteminin reforma tabi tutulması gerektiğini vurgulayarak, “çoklu asgari ücret sistemi” gibi alternatif politikaların uygulanmasını önerdi.