Türkiye’de Barınma Sorunu: Emeklilerin Zor Durumu
Türkiye’de barınma sorunu giderek daha da derinleşiyor. Artan kiralar ve düşük emekli maaşları, birçok emeklinin kira ödeyemez hale gelmesine yol açıyor. Bu durum, emeklilerin huzurevlerine ve yaşlı bakım merkezlerine başvurmasına neden oluyor. Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, emeklilerin karşılaştığı sorunların ciddi boyutlara ulaştığını vurguladı.
“Emeklilerin Problemleri Büyüyor”
Emeklilerin geçim sıkıntısı içinde olduğunu ifade eden Dilbaz, açıklamalarında şunları dile getirdi: “Emeklinin problemleri gün geçtikçe büyüyor. Emekliler, dertli ve üzgün. Ayrıca her geçen gün daha fazla sorunla karşı karşıya kalıyorlar. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci’nin, ’22 yıldır başkaları varmış gibi’ ifadesi, bizleri son derece üzüyor. Bugün, buğdayı bile ithal eder hale geldik. Sanayicilerimiz girdi maliyetlerinden şikayetçi. Maliyetlerin yüksekliği nedeniyle birçok şeyi karşılayamıyoruz. Emeklilere 25 bin lira vermekle bu sorunlar çözülmez. 50 bin lira vermiş olsanız bile, enflasyon o kadar artacak ki, 50 bin lira yarın en düşük emekli aylığı haline gelecektir. Bu durum bile emekliler için yeterli değil.”
“Emekliye ‘Yaşama Öl’ Duygusu Aşılanıyor”
Dilbaz, mevcut durumu eleştirerek, “Bu sorunları körükleyen hükümetin kendisidir. Devletin tüm kaynakları tükendi. Artık devlet, garantör olmaktan çıkmış; özel sektör de tekelci bir hale gelmiştir. Ancak özel sektör de artan maliyetler karşısında zorlanmakta ve bu durumu emeklilerden kısarak çözmeye çalışmaktadır. Emekliler gerçekten zor bir dönemden geçiyor. Talepleri, maaşların uygun seviyelere çekilmesi yönünde. Emekliler, ödedikleri primlerin karşılığını almak istiyorlar. Geçmişte 25-45 yıl arasında çalışıp primlerini ve vergilerini düzenli ödeyen emeklilere, en düşük emekli maaşının 12 bin 500 lira yapılmasıyla ‘yaşama öl’ deniyor. Emekliler, yaşamlarını sürdürebilmek için çoğunlukla çocuklarının desteklerine ihtiyaç duyuyorlar. Hükümetin emeklilere yönelik herhangi bir çözüm önerisi olmadığı ortada. Biz, karşımızda dinleyecek bir hükümet bulamıyoruz.”
“Huzurevleri Taşma Noktasında”
Dilbaz, kirasını ödeyemeyen emeklilerin huzurevi ve bakım merkezlerine yöneldiğini belirtti: “Eğer emeklilerin maaşları yeterli olsaydı, sıkıntıları da azalacaktı. Ancak maaşlar yetersiz olduğu için emekliler, kira ödemekte zorlanıyor ve ardından temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekiyorlar. ‘Yıllardır kendime bir şey almadım’ diyen emekliler var. Bir marulun 25 lira, bir maydanozun 15 lira olması durumunda, sadece otla beslenmeye kalksanız bile maaşınız yetmiyor. Emekliler, barınma yerlerine yoğun talepte bulunuyor. Biz de belediyelerden bu konuda yardım etmelerini istiyoruz. Ancak o kadar fazla artış var ki, belediyelerimiz de bu duruma ayak uydurmakta zorlanıyor. Huzurevleri ve bakım evleri dolup taşmış durumda; belediyeler ne yapacaklarını şaşırmış durumda. Şu an emeklilerin buralarda barınabilmesi için uzun bekleme süreleri mevcut, fakat bu talebe cevap veremiyorlar.”
“Konut Edinmek Artık Hayal Olmuş Durumda”
Dilbaz, konuşmasının devamında şu noktalara değindi: “Aylık bağlama oranı, eskisi gibi 75-85 aralığında olmalıdır. Emekliler, sağlıkta katılım payını çalışırken ödemişlerdir. Bu nedenle sağlıkta katkı payı acilen kaldırılmalıdır. İkramiyeler mutlaka bir maaş düzeyine çıkarılmalıdır. Emeklilerin aile yardımı da olmalıdır. Emekliye verilen promosyonlar, keyfi olmaktan çıkarılmalı ve yasayla belirlenmelidir; en az 3 maaş düzeyinde olmalıdır. Artık emeklinin konut edinmesi hayal haline gelmiştir. Emeklinin konut edinmesi için acil yardımlar yapılmalıdır. Eğer emekli evsiz ise, kira yardımı sağlanmalıdır. Ayrıca emeklilere doğal gaz ve elektrik yardımı yapılmalıdır. Yerel yönetimlerde emekliler için temsili bir temsilci alınmalıdır. Emeklilere sendika hakkı tanınmalı ve masada mutlaka emekli temsilcileri bulunmalıdır. Bakım evlerine olan ihtiyaç acil olarak karşılanmalı ve bu evlerin sayısı artırılmalıdır; hatta belediyelere bakım evleri kurma zorunluluğu getirilmelidir.”