Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez’in Değerlendirmeleri
Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, kendi blogunda Türkiye ekonomisinin son dönemdeki gelişmelerine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Eğilmez, Türkiye’nin ekonomisinin art arda iyiye gittiğine dair haberlerin yayılmakta olduğuna dikkat çekerek, bu durumun arka planını analiz etti.
Yanlış Ekonomi Politikaları
Eğilmez, son üç yılda uygulanan ekonomi politikalarının yanlış olduğunu ve bu hataların sonuçlarından kaçış olmadığını belirtti. Yabancı yatırımcıların Türkiye ekonomisinin toparlandığını vurgulamasının iki olasılığa işaret ettiğini ifade etti:
- Gerçekten ekonomide bir iyileşme olabilir.
- Yabancı yatırımcılar, bu ülkeden iyi kazançlar elde ettikleri için olumlu yorumlarda bulunuyor olabilirler.
2021’deki Hatalı Kararlar
2021 yılı Eylül ayı itibarıyla enflasyon oranı %19,25 iken, Merkez Bankası’nın politika faizi de %19 seviyesindeydi. Ancak, siyasal iktidarın baskısıyla alınan hatalı bir kararla, Merkez Bankası politika faizini düşürmeye başladı. Bu durum, enflasyondaki artış eğilimini hızlandırdı ve Ekim 2022’de enflasyon %85,51’e kadar yükseldi. Merkez Bankası, bu süreçte hatasında ısrar etmeye devam ederek faiz oranını %8,5 seviyesine kadar indirdi.
Kur Korumalı Mevduat Uygulaması
Türk Lirası faizlerinin düşürülmesi sonucunda, bireyler varlıklarını korumak amacıyla Türk Lirası yerine hisse senedi, döviz ve gayrimenkul alımına yöneldiler. Bu durum, dövize olan talebin artmasına ve dolayısıyla kurların yükselmesine neden oldu. Hükümetin bu durumdan duyduğu endişe sonucunda, 2021 yılının son ayında Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasına geçildi. Bu sistemde, yatırımcılara döviz cinsinden kur garantisi verilerek Türk Lirası cinsinden faiz kazançları sağlandı. Ancak, bu uygulama Merkez Bankası’nın 2023 yılında 818 milyar Türk Lirası zarar etmesine yol açtı.
KKM Hesaplarının Tasfiyesi
Yanlış politikaların devamı 2023 yılının Haziran ayına kadar sürdü. Yeni ekonomi yönetimi, Merkez Bankası’nın politika faizini yavaş yavaş %50’ye kadar yükseltti ve KKM hesaplarına yönelik adımlar atarak bu hesapların tasfiyesine başladı. KKM hesapları, 2023 sonunda 2,6 trilyon liradan 1,9 trilyon liranın altına geriledi.
Carry Trade Yöntemi ve Sonuçları
Türk Lirası mevduat faizi %50’ye yükseldiğinde, yabancı yatırımcılar carry trade yöntemini kullanarak döviz getirdiler. Carry trade, düşük faizle kredi alıp, yüksek faizle mevduat yatırma yöntemidir. Bu işlem, Türk Lirası mevduat hesaplarına yatırılan dövizlerin getirisini artırdı. Ancak, bu süreçte büyük bir risk de söz konusu oldu: Kurun yükselmesi riski. Carry trade yapanlar bu riski göze aldılar ve şu ana kadar haklı çıktılar.
Ekonomideki Çelişkiler
Bu kadar yanlış ekonomi politikası uygulaması sonucunda birçok çelişki ortaya çıktı. Merkez Bankası faizi düşürürse, carry trade ile gelen para geri gidecek ve bu durum döviz talebinin artmasıyla kuru yükseltecektir. Kur yükselirse ihracat ve turizm sektörü fayda sağlarken, ithalat maliyetleri artacak ve enflasyon yükselecektir. Merkez Bankası faizi düşürmezse, carry trade yapanlar büyük kazançlar elde etmeye devam edecektir. Bu karmaşık durum, geçmiş üç yılda yaşanan büyük yanlışları ortaya koymakta.
Gelecek Üç Yılın Önemi
Önemli olan, artık önümüzdeki üç yılı nasıl yöneteceğimizdir. Kurun fazla oynamaması, bu dengenin korunması açısından kritik bir öneme sahiptir. Eğer kur hızla yükselirse, carry trade bozulacak ve ekonomik sistem çökecektir. Dolayısıyla, yüksek faiz maliyetine uzun süre dayanmak ekonomiyi olumsuz etkileyecektir. Bu aşamada, politika faizinin yavaşça indirilmesi ve carry trade kazançlarının azaltılması gerekmektedir. Ancak bu süreç son derece hassastır; yanlış adımlar atılırsa, döviz kaçışları başlayacak ve kur yeniden yükselecektir.
Sonuç olarak, bu karmaşık ekonomik durumdan en az zararla çıkmak için beklentilerin olumlu hale getirilmesi gerekmektedir. Bunun yolu ise yapısal reformları hayata geçirmektir. Özellikle hukukun üstünlüğü, demokratik standartların iyileştirilmesi ve eğitimde bilime dönüş gibi reformlar, bu durumu kalıcı olarak düzeltmek için elzemdir.