Üsküdar’da Sivil Toplum Örgütlerinden Asgari Ücrete Tepki
Üsküdar’da bir araya gelen çeşitli sivil toplum örgütleri, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na ve tartışılan rakamlara sert bir yanıt verdi. Yapılan ortak basın açıklamasında, “Açlık ve yoksulluk sınırlarına, ardı ardına gelen zam dalgalarına, her geçen gün daha da derinleşen yoksulluğa rağmen 22 bin, 23 bin gibi rakamlarla siyaset yapmak, emekçilerin haklarını sermayeye peşkeş çekmek demektir. Bu tür oyunları ve kepazelikleri reddediyoruz. Çözüm olarak ‘Hakça Üretimle Bölüşümü ve Adil Paylaşımı’ öneriyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Eğitim İlke-Sen, Sağlık İlke-Sen, Özgür Yazarlar Birliği ve Toplumsal Dayanışma, Kültür, Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği (TOKAD) üyeleri, Üsküdar Mimar Sinan Meydanı’nda toplanarak, İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na ve dile getirilen rakamlara karşı protesto gerçekleştirdi. “Emekçiler köle olmayacak”, “Asgari ücret köleliktir”, “Yoksulluk büyüyor, açlık derinleşiyor” gibi sloganlar atan sivil toplum örgütleri, “Hakça Üretimle Bölüşüm ve Adil Paylaşım” talebinde bulundu.
KAPİTALİST SÖMÜRÜ HAYATLARA ÇÖKMÜŞTÜR
Yapılan ortak basın açıklamasında, bir ailenin hayatta kalabilmesi için en az 21 bin liralık gıda harcamasına erişmesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada, “Bildiğiniz üzere, geçmiş yıllarda asgari ücret ocak ve temmuz aylarında olmak üzere yılda iki kez artırılmaktaydı. Ancak sermaye sahipleri ve AKP hükümeti, 2024 itibarıyla bu uygulamadan vazgeçerek asgari ücret artışını yalnızca ocak ayı ile sınırladı. Zaten yılın başında açlık sınırına neredeyse eşit seviyelerde uygulanmaya başlayan asgari ücret, şu anda açlık sınırının oldukça altında kalarak eşi benzeri görülmemiş bir kölelik ve sefaletin emekçilere dayatıldığını ortaya koyuyor! ‘Hakça Üretim ve Bölüşüm, Adil Paylaşım’ ilkesini reddederek halkımızı açlık ve sefalete, köleliğe mahkûm eden kapitalist sömürü düzeni, bir karabasan gibi hayatlara çökmüştür” denildi.
Açıklamada, Asgari Ücret Tespit Komisyonu müzakerelerinin bir tür oyun olarak değerlendirildiği kaydedildi. “Hükümetten, işverenlerden ve işçi sendikalarından birer üye olmak üzere, emekçiler hesabına baştan kayıp olan bir düzenek kurulmuş. Söz konusu sendikalar da zaten ‘sarı’ sıfatıyla tanınmış olup, emeği pazarlamakla meşhur olmuşlardır! Açlık sınırının 21 bini, yoksulluk sınırının ise 67 bin lirayı geçtiği; liranın döviz karşısında her gün tepetaklak olduğu bir ortamda asgari ücretin ne kadar olması gerektiği tartışılıyor. Bu sömürü ortamında utanmadan birtakım rakamlar telaffuz eden çevreler, farklı ücret önerilerinde bulunuyorlar” ifadeleri yer aldı.
ADİL PAYLAŞIM TALEP EDİLİYOR
Komisyonda tartışılan rakamlara da sert bir tepki gösteren açıklamada, “Bize düşen, Turgut Uyar’ın “Açlık Çoğunluktadır!” şiirinden yola çıkarak konuşmaktır. Bu açlık ve yoksulluk sınırlarına, peşi sıra gelen zamlara, her gün derinleşen yoksulluğa rağmen 22 bin, 23 bin gibi rakamlar üzerinden siyaset yapmak, emekçilerin haklarını sermayeye peşkeş çekmek demektir. Bu tür oyunları ve kepazelikleri reddediyoruz. Çözüm olarak ‘Hakça Üretimle Bölüşümü ve Adil Paylaşımı’ öneriyoruz. Üretirken birlikte üreteceğiz; kayıpta da kazançta da ortak olacağız. İşçi-patron, sermaye-emek çelişkilerinin olmadığı başka bir dünya, başka bir düzeni işaret ediyoruz. Allah’tan başkasına kulluk sonuçlarını doğuran bütün düzenlere karşıyız” denildi.