CUMHURİYETİN İlk Yıllarında SEKA’nın Önemi
Cumhuriyetin ilk yıllarında, zor koşullar altında kurulan ve ülkenin sanayileşme sürecinde önemli bir rol üstlenen fabrikalar, özelleştirme adı altında yok pahasına satılmaya başlandı. Bu süreçte, Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları İşletmesi (SEKA) da bu talihsiz durumlardan nasibini aldı. 1936 yılından bu yana, Türkiye’nin kağıt ihtiyacını karşılayarak kritik bir görev üstlenen SEKA, eğitimin ve kağıdın öneminin unutulmaya başlanmasıyla gözden çıkarıldı.
SEKA’ya Vurulan İlk Darbeler
SEKA’nın yaşadığı zorlukların ilki, 1988 yılında Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde başladı. ANAP hükümeti döneminde, iktidara yakın şirketlerin önünü açmak amacıyla 133 gün boyunca grevde tutulan SEKA, üretimden uzaklaştırıldı. AKP döneminde ise, fabrikaların iktidara yakın şirketlere devredilmesi ve bazılarına kapısına kilit vurulması gibi zorlayıcı durumlar yaşandı. Balıkesir SEKA, 198 milyon dolara kurulup sadece 1.1 milyon dolara Albayrak Grubu’na satılırken, Giresun SEKA 5 milyon liraya özelleştirildi ve daha sonra 68 milyon liraya geri alındı. Bunlar, SEKA’nın uğradığı talihsizliği gösteren örneklerdir.
SEKA’nın Simgesel Değeri
SEKA, kapısına kilidin vurulduğu 2005 yılına gelene kadar, Bolu (2 adet), Dalaman, Balıkesir, Zonguldak, Giresun, Kastamonu ve Ordu gibi illerde fabrikaları, Ankara’da matbaası ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde kıymetli arsaları olan dev bir sanayi kuruluşu olarak varlığını sürdürdü. Aynı zamanda, eğitim ve sosyal hizmetler alanında da önemli katkılar sağlayan SEKA, okulu, kreşi, sineması, tiyatro salonları, spor kulüpleri ve ilk kadın kürek takımıyla Cumhuriyet felsefesinin en güzel örneklerinden biriydi. Ülkeyi kağıtta dışa bağımlılıktan kurtaran SEKA’nın kapanması, yayıncılık sektörünü derin bir krize sürükledi. İthalata bağımlı hale gelen Türkiye’de, döviz kurlarıyla artan kağıt fiyatları maliyetleri patlattı, bazı dönemlerde kağıt bulunamaz hale geldi ve gazete ile dergilerin basımı neredeyse imkânsız oldu. SEKA’nın kapanması, cari açık sorununa bir odun daha eklemiş oldu.
Balıkesir SEKA’nın Özelleştirilmesi
Balıkesir kağıt fabrikası, 1981 yılında 198 milyon dolarlık bir yatırımla kuruldu. 2003 yılında AKP hükümeti, bu fabrikayı Albayrak Grubu’na sattı. 198 milyon dolara kurulan bu dev tesis, 1.800 dönüm arazisi, 185 lojmanı, sosyal tesisleri ve çok sayıda varlığıyla birlikte sadece 1.1 milyon dolara devredildi. Albayrak Grubu, fabrikayı devralır almaz 287 işçiyi işten çıkardı. Sendika, ihalenin iptali için yargıya başvurdu; yüksek yargı, 2003, 2004, 2005 ve 2006 yıllarında yürütmeyi durdurma ve iptal kararları verdi. Ancak, bu süreçte yargı kararları etkisiz hale getirildi ve 2013 yılında çıkarılan özel bir Bakanlar Kurulu kararıyla SEKA’nın durumu tamamen göz ardı edildi.
Giresun SEKA’nın Talihsizliği
2003 yılında ihaleye çıkarılan Giresun SEKA fabrikasını, Necmettin Erbakan’ın damadının yönetiminde olduğu Milda Kağıt Sanayi şirketi, 5 milyon liraya (3.5 milyon dolar) satın aldı. Fabrika, 5 yıl çalıştırma zorunluluğuna rağmen kısa sürede kapatıldı ve kamuya 40 milyon lira borç bıraktı. Şartlara uymadığı için fabrikanın Milda’nın elinden alınması gerekiyordu ama bu gerçekleşmedi. Milda, 2010 yılında fabrikanın makinelerini 11 milyon liraya hurdaya sattı. AKP’nin talimatıyla Giresun İl Özel İdaresi, fabrikanın 684 dönümlük arazisini 68 milyon lira ödeyerek Milda’dan satın aldı.
SEKA İşçilerinin Direnişi
SEKA’nın Kocaeli fabrikası, 1998 yılında kapatılmak istendi. Ancak, binlerce işçi ve ailesi, bir ay boyunca bu karara direndi ve fabrikanın kapatılmasını engelledi. Bu direniş, SEKA’nın 2005 yılına kadar üretime devam etmesini sağladı.