Kamu İhalelerinde Değişen Dinamikler
Kamu ihale süreçlerinin temel olarak açık ihale yöntemiyle yürütülmesi gerekmektedir. Ancak, olağanüstü durumlar, doğal afetler veya salgın gibi durumlar söz konusu olduğunda, 21/B gibi pazarlık usulü yöntemleri devreye girmektedir. 2014 yılında kamu ihalelerinin %85.7’si açık ihale, %95’i ise pazarlık usulü ile gerçekleştirilirken, 2024 yılının ilk altı ayında pazarlık usulü kullanımlarının oranı %39.21’e yükselmiştir. Bu dönemde açık ihale ile gerçekleştirilen ihalelerin toplam tutarı ise %59.5 oranında bir düşüş göstermiştir.
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Türkiye’nin kamu ihale pazarındaki durumunu değerlendirerek, dünyada en fazla kamu ihalesi alan ilk 10 firmanın 5’inin Türkiye merkezli olduğunu hatırlatmıştır. Bakırlıoğlu, “Genişletilen istisna kapsamıyla pazarlık yöntemi, adeta genel bir yöntem haline geldi. Bu ihalelerin her zaman suistimallere açık olduğunu unutmamak gerekir. İstisnaların genişletilmesiyle birlikte, başlangıçta 6 bent olan maddeye artık alfabenin yetmediği durumlarla karşılaşıyoruz. Harfler tükendiğinde ‘AA-BB’ gibi yeni bentler eklenmeye başlandı. Görünen o ki, alfabemiz bile bu duruma karşı çaresiz kalmış durumda,” ifadelerini kullanmıştır.
BİR TRİLYON LİRALIK İHALE
Bakırlıoğlu, kamuya açık olan ihale yönteminin giderek azaldığını belirterek şu bilgileri paylaştı: “2024 yılının ilk altı ayında toplam 1 trilyon 98 milyar TL tutarında ihale gerçekleştirilmiştir. Bunun 262 milyar TL’si, yani %23.8’i ihale kanunundan istisna kapsamında kalmaktadır. Ayrıca, doğrudan temin ile yapılan alımların tutarı 65.6 milyar TL (yüzde 5.9) olarak kaydedilmiştir. Pazarlık usulü ile yapılan ihale tutarı ise 302 milyar lira iken, açık ihale ile gerçekleştirilenlerin tutarı 459.6 milyar TL olarak belirlenmiştir.”
İş Vergiye Gelince Ortada Yoklar
Bakırlıoğlu, toplamda 1 trilyon 98 milyar liralık alımın 459.6 milyar lirasının açık ihale ile gerçekleştirildiğini vurgulayarak, 2014 yılında açık ihale ile yapılanların toplam içindeki payının %73 olduğunu hatırlattı. “Zamanla bu pay %42’ye geriledi. İhaleler, denetim ve rekabetten uzak yöntemlerle, piyasada herkesin iyi tanıdığı birkaç büyük holdingin eline geçmektedir. Bu durum, hem KÖİ projelerinde hem de özelleştirme ihalelerinde kendini göstermektedir,” diyen Bakırlıoğlu, “Ancak, vergi konusuna gelince bu büyük firmaların hiçbiri ortada görünmemektedir,” şeklinde eleştirilerini sürdürmüştür.