Ankara’nın İş Dünyası Temsilcilerinden KOBİ’lere Yönelik Finansman Destekleri Çağrısı
Ankara’nın iş dünyası temsilcileri, küçük ve orta büyüklükteki işletmelere (KOBİ) yönelik sektör ve proje bazlı finansman desteklerinin hayata geçirilmesinin, ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2,5 oranında büyüdüğünü hatırlattı.
Baran, büyümedeki yavaşlamanın enflasyonla mücadele sürecinin doğal bir sonucu olduğunu ifade ederek, “Bu sürecin zorluklarının farkındayız ve bu tablo bizim için beklenen bir durumdu. Ancak bu durumun geçici olmasını ve Türkiye’nin bir an önce verimli bir büyüme sürecine girmesi gerektiğini düşünüyoruz.” diye konuştu.
Baran, Orta Vadeli Program’ı, istihdam dengesini sağlayacak, sanayi üretimini artıracak, ihracatı destekleyecek ve yatırım ortamını iyileştirecek politikaların uygulanması açısından bir fırsat olarak değerlendirdi. Bu bağlamda, şunları ekledi:
- “KOBİ’lere yönelik olarak sektör ve proje bazlı finansman paketlerinin acilen devreye alınması, üretim ve istihdamın sürekliliği açısından son derece önemlidir.”
- “ATO olarak, ülkemizin ekonomik ve finansal istikrara kavuşması için üzerimize düşen her türlü görevi yerine getirme kararlılığındayız.”
‘YAPISAL REFORMLARA ÖNCELİK VERİLMELİ’
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, ekonomideki yüzde 2,5’lik büyümeye rağmen sanayi sektöründeki daralmaya dikkat çekti. Ardıç, bu süreçte, özellikle KOBİ’ler için kredi koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini belirtti. “Finansmana erişim için düşük faizli ve uzun vadeli kredi imkânları ile vergisel teşviklerin devreye girmesi, sanayicilerin üretime devam edebilmesi ve büyümenin sürdürülebilmesi açısından elzemdir.” dedi.
Büyümenin çeyreklik bazda yüzde 0,1 ile sınırlı kalmasının, ekonomideki yavaşlamanın kademeli olarak ortaya çıktığını gösterdiğini ifade eden Ardıç, şu ifadeleri kullandı:
- “Sıkılaştırıcı politika uygulamalarının etkisi ikinci yarıda daha belirgin hale gelecek, iç talep ve üretimdeki azalış ile büyümede yavaşlama kaçınılmaz olacaktır.”
- “Bu yavaşlamanın dezenflasyonist sürece destek verip vermeyeceği temel bir dinamik olacaktır.”
- “İhracatı destekleyici politikalara daha fazla öncelik verilmesi, mevcut politikaların önemli bir bileşeni olmalıdır.”
Ardıç, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir büyüme sağlamak için para ve maliye politikalarında uyum sağlanmasının yanı sıra, başta eğitim ve hukuk alanları olmak üzere yapısal reformlara da öncelik verilmesi gerektiğini vurguladı.