HÜSEYİN ALTINDAĞ: ÇİFTÇİ ZARARINA SATIŞ YAPIYOR
“Geçtiğimiz yıl, üreticiler diğer tarım ürünlerinden yeterli kazancı elde edemediği için bu yıl domatese yoğunlaştılar. Devletin geçen sene uyguladığı kota ve ihracat yasağı, üreticilerin elinde fazla sayıda ürün kalmasına neden oldu. Domatesin maliyeti 3,5 TL civarında. Bu yüzden, fiyatların 3,5 TL’nin altında olmaması gerekiyor. Bu yıl kazancımız, sadece işçi ücretine yetiyor. Bir an önce alımların hızlanması ve fiyatların iyileşmesi gerekiyor; aksi takdirde bu ürünler tarlada kalacak ve milli servet olarak değerlendirilemeyecek. Ayrıca, bu durum vatandaşlarımızın da zarar etmesine yol açacaktır.”
“FABRİKALARLA İŞ BİRLİĞİ İÇERİSİNDE KAPASİTENİN ARTTIRILMASI GEREKİYOR”
Mağduriyetin daha da derinleşmemesi için yetkililerin acil bir şekilde müdahale etmesi gerektiğini vurgulayan Altındağ, Tarım Bakanlığı’nın bu konuya derhal el atmasının önemini dile getirdi. Altındağ, “Domates, mısır ve buğday gibi depolanabilir bir ürün olduğu için bekleyebilecek bir mal değil. Eğer bu konuya müdahale edilmezse, sıcak havaların da etkisiyle bu ürünler tarlada çürüyüp gidecek. Şu anda fabrikalar, kapasitesinin yalnızca dörtte birinde çalışıyor. Bu durumda, fabrikalarla iş birliği yapılarak kapasitenin arttırılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
BAŞBUĞA: FABRİKACI KAFASINA GÖRE ANLAŞMAYI FESİH EDİYOR
Manisa’dan domates üreticisi Serdar Başbuğa ise fabrikaların üreticileri kendine mecbur bıraktığını ifade etti. Başbuğa, üreticilerin mecburen düşük fiyatlarla satış yapmak zorunda kaldığını belirterek, yaşadıkları zorlukları şöyle anlattı: “Yılın başında fabrikalarla anlaşma yaptık ve 3,5 TL’ye sözleşme imzaladık. Ancak şu an domatesin fiyatı bu anlaşmanın altına yarı yarıya düştüğü için gönderdiğimiz ürünler çoğu zaman kabul edilmiyor. Fabrika, ‘Ben bu anlaşmayı kabul etmiyorum’ diyerek kendi kafasına göre anlaşmayı feshediyor. İşçi, domatesin kilosunu 1 TL’ye topluyor, fakat fabrika kilosunu 1,70 TL’den alıyor. Domatesi tertemiz bir şekilde kamyona yüklüyor, gönderiyoruz ama 70 kuruş bana kalsın diye uğraşıyoruz. Domatesin tarlada çürümemesi için çabalıyoruz ama bu sefer fabrikalar yüzde 50’ye varan fire oranlarıyla karşılaşıyoruz. Fabrikacı, üreticiyi kendine mecbur bırakıyor. Fabrikacı fire vurduğunda, 20 tonluk bir kamyondan sadece 10 ton göndermiş gibi oluyorsunuz. 20 tonluk bir kamyon için 20-25 bin TL işçi parası ödendiğini düşünürsek, diyoruz ki fabrika 30-35 lira öderse, işçi ücretini çıkardıktan sonra elimizde 10 bin TL kalır. Ancak yüzde elli fire yüzünden işçi parasını da çıkartamıyoruz ve cebimizden ek para ödüyoruz. Topluyoruz ama topladığımıza pişman oluyoruz; toplasak daha da zararda çıkıyoruz.”