Çalışanın gelir kaybı zirve yaparken halen 17 bin 2 lira olarak uygulanan net asgari ücret yılbaşından bu yana yaklaşık 4 bin lira eridi. Bugün neredeyse ortalama ücret haline gelen asgari ücretle çalışan yaklaşık 10 milyon emekçiyi önümüzdeki dönemde daha zor günler bekliyor.
Sendikaların Talepleri ve Miting Hazırlıkları
Türk-İş, son 25 yılın en kötü döneminin yaşandığını ve asgari ücrete yılda iki kere zam yapılması gerektiğini belirtirken DİSK yılda dört kere artışta ısrar ediyor. İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu da temmuz ayında yapacakları mitingle “İnsanca yaşamak için ücretlerimize temmuzda ek zam istiyoruz!” mesajını verecek.
İşverenlerin Durumu ve Ekonomik Baskılar
İşverenler, kalifiye çalışanları tutabilmek adına ücretlere zam yapmak isteseler de Ankara’dan gelen baskılar ve ekonomik koşullar nedeniyle zorlanıyorlar. Hükümetin sıkı mali politika uyarıları ve işçi-işveren sendikalarının karşı çıkması, zam yapma konusunu zorlaştırıyor.
Yaşanan süreci değerlendiren Prof. Dr. Aziz Çelik, asgari ücrete zam yapılmazsa alım gücünde ciddi kayıplar yaşanacağını belirtiyor. 2025’e kadar asgari ücrete zam yapılmaması durumunda genel ücret düzeyinin de yerinde saymasının yoksulluğu artıracağını vurguluyor.
Ücret ve Enflasyon İlişkisi
Prof. Dr. Çelik’e göre, asgari ücrete zam yapmama ısrarının kaynak ve maliyetle ilgisi bulunmuyor. Enflasyonun nedenlerinin dolarizasyon, şirket kârları ve arz sıkıntıları olduğunu belirtiyor. Asgari ücretin enflasyonu tetiklediğine dair veriler bulunmuyor. Geçmiş yıllarda yapılan zam oranları ve enflasyon verileri incelendiğinde asgari ücret artışlarının enflasyonu olumsuz etkilemediği görülüyor.