Asgari Ücretteki Son Gelişmeler
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, kısa bir süre önce asgari ücrete yapılan yüzde 30’luk bir zam ile bu ücretin 22 bin 104 liraya yükseldiğini duyurdu. Belirlenen bu yeni ücret, kamuoyunda büyük bir tartışma ve tepkiyle karşılandı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ise partisinin grup toplantısında, “İnşallah 2025 bir önceki seneden daha iyi olacak” şeklinde ifadelerde bulundu.
İktidara yakın bir gazete olan Sabah’ın yazarlarından Okan Müderrisoğlu, bugünkü köşe yazısında yeni asgari ücrete yapılan zamı savundu. Müderrisoğlu, asgari ücretin, 2025 yılı için öngörülen yüzde 21’lik yılsonu hedefi doğrultusunda bir reel artış içerdiğini belirtti. Müderrisoğlu, asgari ücret konusunun çok boyutlu bir bakış açısıyla ele alınması gerektiğini vurguladı ve gerekçelerini beş madde ile sıraladı:
- Siyasi iktidarın üstlendiği riskler.
- Çalışanların beklentisinin yönetilmesi.
- Sanayinin rekabet gücünün gözetilmesi.
- İstihdamın korunması.
- Gelir dağılımının -mümkünse- iyileştirilmesi.
Asgari Ücretin Dolar Bazında Değeri
Müderrisoğlu, asgari ücrete dolar bazında bakıldığında yüksek bir seviyede olduğunu öne sürdü. Ancak, ülkedeki açlık sınırına dikkat çekerek, asgari ücretin bu bağlamda düşük bir seviyede değerlendirilebileceğini ifade etti.
Karar Aşamaları ve Zorluklar
Müderrisoğlu, asgari ücret zammının arkasında yatan zorlukları şöyle tanımladı: “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, halkın memnuniyet katsayısını olumsuz etkileyebilecek bir asgari ücrete “evet” demesi, zor ve zorlu karar aşamalarından geçildiğine işaret ediyor.”
2025 için Umutlar
Erdoğan’ın 2025 yılı için “faizin ve enflasyonun düştüğü senaryo” üzerine odaklandığını belirten Müderrisoğlu, “Zira sabır istenen 2025 yılı, gelecek güzel günlerin habercisi olmak zorunda. ‘Beklenen gün gelecekse, çekilen çile kutsaldır!’ anlayışıyla bir tabloya umut bağlandığı çok açık!” ifadeleriyle durumu değerlendirdi.