Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan Açıklama Bekleniyor
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, bugün 2025 yılında geçerli olacak asgari ücreti açıklamaya hazırlanıyor. Komisyona, işçi temsilcileri olarak katılan üç asgari ücretli, geçim sıkıntılarını SÖZCÜ muhabiri Erdoğan Süzer’e anlattı.
Durmuş Öztürk: “Asgari Ücretin Ne Olması Gerektiğini Söylesinler”
11 yıldır İstanbul-Ankara otoyolunda taşeron işçi olarak görev yapan Durmuş Öztürk, elindeki kağıdı göstererek, “Bu kağıtta yazanların karşısını doldursunlar, kaç lira tutuyorsa o parayı asgari ücret olarak bize versinler” dedi. Öztürk’ün listesinde, bir ailenin temel ihtiyaçları ve zorunlu harcamaları yer alıyor. Kira, market, pazar, doğalgaz, ekmek parası ve çocukların aylık giderleri, bu listeyi oluşturuyor.
- Kira: En düşük 15-20 bin lira.
- Ekmek: Tanesi 10 lira, 3 çocuklu bir aile olarak aylık ekmek giderleri 6 bin lira.
Öztürk, “Market alışverişi, doğalgaz ve çocuklarım için harçlık ayırdığımda elimde bir şey kalmıyor. İhtiyaçlarımızı karşılayabilmek için kredi kartı ve borçlarla geçinmeye çalışıyoruz. Bu sene asgari ücrete zam gelmedi ama her şeyin fiyatı fırladı. 140 liraya aldığım en ucuz sıvı yağ şimdi 290 lira olmuş durumda” diye konuştu.
Nihan Koçak: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz”
Kuaförlük yapan 39 yaşındaki Nihan Koçak, iki çocuk annesi. Tek başına asgari ücretle aile bütçesini idare etmeye çalışıyor. Koçak, “Evim kira, Ocak’ta 13 bin 500 lira olacak. Asgari ücrete gelecek zam, ev sahibime gidecek ve bize bir şey kalmayacak. Eti unuttuk, peyniri ve yumurtayı idareli kullanıyoruz. Günde yola 100 lira harcıyorum ve doğalgazı yakamıyorum. Oğlum çikolata istediğinde, ‘Şimdi sırası değil, sonra alırız’ dedim. Temmuzdan bu yana kredi kartıyla borç biriktirerek geçinmeye çalışıyorum. İnsanca yaşayabileceğimiz bir asgari ücret istiyoruz. Komisyondakilerin bizi ne kadar anladığından emin değilim. Tok, açın halinden anlamaz ama vicdan da bir şeydir” dedi.
Selma Sayın: “Gram Gram Borç Ödüyorum”
Selma Sayın, Ankara’da bir toptancı dükkanında çalışıyor. Eşinden ayrıldıktan sonra altın ve dolarla borçlanıp ev satın aldığını belirten Sayın, “Borçlarım katlandı. 7 bin liraya bozdurduğum altını şimdi 70 bin liraya alamıyorum. 25 gram altın borcum var ve her ay 1 gram altını zor alabiliyorum. Aylık 2 bin lira yola harcıyorum, market alışverişi yapamıyorum. Doğalgazı yakamıyorum, battaniyeyle oturmak zorundayım. Yaksam onu karşılayacak param yok. Komisyondaki karar vericilerden insaf bekliyorum” diyerek yaşadığı zorlukları dile getirdi.
