Ankara Üniversitesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü, konut kirasındaki yüzde 25 sınırlamasının sektöre etkileri ve uygulamanın sona ermesinin ardından beklenen süreç hakkında detaylı bir çalışma gerçekleştirdi.
Bölüm Başkanı Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş, yüksek enflasyon karşısında kira artış oranının yüzde 25 ile sınırlandırılmasının kiracılar için mali koruma ve istikrar sağladığını ancak ev sahipleri açısından reel gelir kaybına ve yatırım teşviklerinde azalmaya neden olduğunu belirtti. Ayrıca, konut arzında azalma ve kayıt dışı ekonominin büyümesi gibi olumsuz sonuçlar doğurduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Tanrıvermiş, 2 Temmuz’dan itibaren konut kiralarındaki artış oranının Tüketici Fiyat Endeksi’ndeki (TÜFE) 12 aylık ortalamalara göre belirleneceğini açıkladı.
- 2 Temmuz öncesinde kira artışını yüzde 25 olarak belirleyen konut sahipleri, artık ek bir zam talep edemeyecekler.
- Kira artışı için 12 aylık TÜFE ortalaması üst sınırdır ve bu oran aşılamayacaktır.
- Yeni dönemde kira artışları fiyat endekslerine bağlanabileceği gibi sabit bir oran da belirlenebilecektir.
Prof. Dr. Tanrıvermiş, kira sınırlamasının kaldırılmasıyla kira fiyatlarının enflasyon oranlarına göre belirleneceğini ve hanelerin geçim harcamalarının artabileceğini vurgulayarak, düşük gelirli kiracılara kira yardımı sağlanması, gayrimenkul sahiplerine makul kira artışları karşılığında vergi teşvikleri sunulması ve konut arzını artırıcı politikaların uygulanması gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Tanrıvermiş, yeni dönemde kiralık konut pazarının canlanabileceğini ifade ederek, kira fiyatlarında düşüş olabileceği ve zamanla konut üretiminin artmasıyla piyasada denge kurulacağını öngördü.
