Ukrayna’nın Batı ile Bağlantıları ve Savaşın Seyri
Ukrayna, devam eden savaş sürecinde hemen her alanda Batı’ya bağımlı hale gelmiştir. Batılı ülkeler, zaman zaman Ukrayna yönetiminin Rusya’ya karşı yürüttüğü savunma savaşına destek sağlarken, diğer zamanlarda ise Rusya’yı zayıflatma amacıyla Ukrayna’nın müzakere süreçlerine engel olmuşlardır. Bu durum, Batı yanlısı çevrelerin Rusya ile bir uzlaşma ihtimali karşısında isyan etmemeleri için tek bir yol bırakmaktadır; o da ABD’nin bu uzlaşmaya onay verdiğini görmektir. Aksi takdirde, Ukrayna hükümeti Batı’dan onay almadan müzakerelere yanaşırsa, bu çevreler hükümeti teslimiyetçilikle suçlayabilirler. Bu tür tepkilerin örneklerini de yakın yıllarda gözlemledik.
Bu bağlamda, Ukrayna yönetiminin Rusya’ya karşı tutumu, ABD’deki başkanlık seçimlerinin sonuçlarıyla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, son 10 gün içinde Ukrayna yönetiminin söylemlerinde belirgin değişiklikler gözlemlenmektedir. Yaklaşık 10 gün önce, Demokratların adayı Biden’ın karşısında Trump’ın seçimleri kazanacağına dair güçlü bir beklenti vardı. Ukrayna yönetimi, Trump’ın savaşı kısa sürede sonlandıracağı iddiaları ışığında daha ılımlı bir söylem benimsemiş ve Kırım konusunu gündemden düşürmüştü. Ancak geçen hafta Biden’ın adaylıktan çekilip Kamala Harris’e yer vermesi, Putin’e karşı mücadele edenler için yeniden umut ışığı doğurdu. Bu durum, Ukrayna basınında da net bir şekilde yer bulmaktadır.
Bu nedenle, Ukrayna yönetimine yakın çevreler, 2014’ten bu yana Rus işgali altında bulunan Kırım’ın geri alınması konusunu yeniden gündeme getirmeye başladılar. İktidara yakın kesimler, “Her ne kadar orduda yeterli askere sahip olmasak da, Ukrayna’nın Kırım’ı bombalayarak bu boşluğu doldurduğunu ve bu saldırıların, Kırım’ın kurtarılmasının ilk adımı olduğunu” ifade etmeye başladılar. Kırım’ın Rusya tarafından işgalini haksız bir eylem olarak değerlendiren, ancak Kırım’ın Rusya için taşıdığı önemi de bilen biri olarak, bu söylemleri duyarken “Acaba” demeden duramıyorum.
Bu karmaşık ortamda, geçen hafta Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, dört gün süren bir Çin gezisine çıkarak Çinli meslektaşı Vang Yi ile bir araya geldi. Daha önce de belirttiğimiz gibi, Çin bu savaşta kendine özgü bir politika izlemektedir. Avrupa’da kendi nüfuz alanlarını oluşturmak isteyen Çin için ne Rusya’nın zaferi ne de Ukrayna’ya destek veren ABD’nin galibiyeti arzu edilen bir durumdur. Özellikle, Çin’in Rusya ekonomisine destek vermesi ve Ukrayna’nın ABD ile yakınlaşması iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz etkilemiştir.
Her şeye rağmen, Ukrayna, Batı’nın desteğini yetersiz bulduğu için Çin’i kendi politikasına ikna etmeye çalıştı. Ancak sonuç alamamış olacak ki, Ukraynalı bakan, “Çin, kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor” şeklinde bir değerlendirmede bulundu. Türkiye konusundaki bazı Ukraynalı bürokratların ve yorumcuların düşünceleri de benzer bir çizgide ilerlemektedir. Duyan, Biden’ın her gece “Bugün Ukrayna için ne yaptım?” dediğini düşünecek.
Sonuç olarak, savaş tekrar kızışmaya başlamış durumda. ABD’de kasım ayındaki seçimlere kadar bölgede tansiyon giderek yükselecektir. Sonrası ise, ABD seçim sonuçlarına bağlı olarak şekillenecektir.
İletişim: [email protected]