Donald Trump’ın Barış Planı ve Keith Kellogg’un Rolü
ABD’nin yeni Başkanı olarak seçilen Donald Trump, Rusya-Ukrayna savaşını 24 saat içinde sona erdireceğine dair birçok kez iddialarda bulunmuştu. Ancak daha önce bu barışı nasıl sağlayacağına dair somut bir plan sunmayan Trump’ın eylem stratejisi, Rusya-Ukrayna Özel Temsilcisi olarak atanan Keith Kellogg’un ortaya koyduğu plan ile netlik kazandı. Kellogg’un bu planı, savaşa son vermeyi hedefliyor, ancak Ukrayna’nın bu öneriye nasıl bir yanıt vereceği belirsizliğini koruyor.
PUTİN’İN ‘ŞEYTANLAŞTIRILMASINA’ SON VERİLECEK
Kellogg’un barış planının ilk maddesi, Moskova’nın uluslararası alandaki siyasi izolasyonunun sona erdirilmesini öngörüyor. Bu madde, görünüşte yapıcı olsa da dikkat çeken bir ayrıntı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in doğrudan isimlendirilmesidir. Bu çerçevede, Putin’in ‘şeytanlaştırılmasına’ son verileceği ifade ediliyor. Ancak bu şeytanlaştırmanın ne şekilde sona erdirileceğine dair herhangi bir net açıklama yapılmamış olması, belirsizlik yaratıyor. Batı medyası, Putin’in insan haklarına aykırı ve saldırgan politikalarını daha önce de eleştirmişti. Dolayısıyla, ‘şeytanlaştırma’ ifadesinin bu tür tutumları kapsadığı düşünülüyor.
UKRAYNA’NIN BARIŞ PLANI GERÇEK DIŞI
Barış planının diğer bir önemli maddesi ise, Ukrayna’nın NATO’ya katılma görüşmelerinin on yıl boyunca ertelenmesini gerektirmesidir. Bu durum, Ukrayna’yı bir NATO üssü haline getirerek Rusya ile NATO arasındaki gerilimleri artırmamak için öneriliyor. Ancak Ukrayna için en kritik madde, savaşın sona ermesi karşılığında kaybettiği toprakların yönetiminin Rusya’ya devredilmesi gerekliliğidir. ABD, Ukrayna’nın kaybettiği toprakları resmi olarak Rusya toprağı olarak tanımasını zorunlu kılmıyor. Fakat, Ukrayna bu maddeleri kabul etmezse, ABD’nin askeri desteklerini kesebileceği ve arabuluculuk rolünden vazgeçebileceği belirtiliyor.
İKİ TARAFA DA ‘BASKI VE TEŞVİK’
Planın diğer maddelerinde ise, her iki tarafın da ateşkes ilan etmesi ve barış görüşmelerine başlaması durumunda “baskı ve teşvikler” sunulacağı ifade ediliyor. Rusya’ya, ekonomik yaptırımların azaltılması ve barış sağlandığı takdirde bu yaptırımların tamamen kaldırılması teklifi yapılıyor. Eğer Rusya ateşkes ilan etmezse, ABD’nin Ukrayna’ya silah yardımlarını artıracağına dair bir taahhüt mevcut. Ukrayna için ise, faizsiz ekonomik borçlar ve sınırlı güvenlik taahhütleri öneriliyor. Ayrıca, Rusya’nın enerji ihracatına ek vergi uygulanacak ve bu vergilerle elde edilen gelirler, Ukrayna’nın yeniden inşası için kullanılacak.
Özetle, planın büyük ölçüde Ukrayna için ciddi bir kayıp teşkil ettiği gözlemleniyor. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski’nin daha önce yayımladığı savaş planında yer alan ‘Ukrayna’nın NATO’ya kabulü’ ve ‘Ukrayna’nın tüm topraklarının kurtarılması’ maddeleriyle bu yeni planın çelişkili olduğu açık bir şekilde görülüyor.
