Lübnan’daki Patlayıcı Çağrı Cihazları Üzerine Değerlendirmeler
Eski ve görevdeki 12 savunma ve istihbarat çalışanı, Lübnan’da meydana gelen çağrı cihazı patlamaları ile ilgili olarak New York Times (NYT) gazetesine önemli açıklamalarda bulundu. Adlarının gizli kalmasını isteyen üç istihbarat yetkilisi, Lübnan’da patlatılan cihazları satan BAC Consulting KFT (BAC Danışmanlık Ltd) firmasının “İsrail tarafından kurulan bir paravan şirket” olduğunu iddia etti. Çalışanlar, bu çağrı cihazlarını üreten İsrail istihbarat mensuplarının kimliklerini gizlemek amacıyla en az iki farklı paravan şirketin daha oluşturulduğunu belirtti. Ancak bu şirketler hakkında daha fazla bilgi vermekten kaçındılar.
İstihbarat çalışanları, BAC’nin başlangıçta “normal müşteriler için çağrı cihazları ürettiğini” aktarırken, asıl hedefin Hizbullah olduğunu vurguladı. Üretilen çağrı cihazlarının pillerinin patlayıcı madde olarak bilinen “PETN” içerdiği ifade edildi. Bu cihazların 2022 yazından itibaren Hizbullah’a az sayıda gönderilmeye başlandığı ve Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın “Cephede telefon kullanılmasın” şeklindeki açıklamasından sonra üretimin artırıldığı belirtildi. Ayrıca, çağrı cihazlarının Lübnan’a olan sevkiyatının yaz boyunca hız kazandığı ve binlerce cihazın Hizbullah mensupları ile müttefiklerine dağıtıldığı aktarıldı.
Hizbullah mensuplarının şüphelenmemesi için cihazlara, “Hizbullah’ın üst düzey liderlerinden gelmiş gibi görünen Arapça mesajların gönderildiği” ifade edildi. Patlamaların, bu mesajlar aracılığıyla tetiklendiği kaydedildi. Nasrallah, 13 Şubat’ta yaptığı bir konuşmada, Hizbullah’ın son zamanlarda yaşadığı kayıpların nedenini kullandıkları telefonlar ve internetle ilişkilendirerek, başta Hizbullah mensupları olmak üzere Lübnan’ın güneyindeki tüm köy ve belde sakinlerinden cep telefonlarını kullanmamalarını istemişti.
Cihaz Patlamalarında Sağlık Sistemi Durma Noktasına Geldi
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, DSÖ’nün haftalık basın toplantısında Lübnan’daki patlayan iletişim cihazlarının neden olduğu can kaybına müdahale etmek için Lübnan Sağlığı Bakanlığı ile yakın işbirliği içerisinde olduklarını açıkladı. Ghebreyesus, “Bu olaylar, Lübnan’ın zaten hassas olan sağlık sisteminde ciddi bir bozulmaya yol açtı. DSÖ ve ortakları, aylardır toplu can kayıplarına yol açan olaylara hazırlık yapmak ve müdahale etmek amacıyla Lübnan’a destek sağlıyor. Bu tür olaylara müdahale edebilmek için ülkedeki hastanelerin üçte ikisinden fazlasında görev yapmaları için 5 binden fazla sağlık çalışanını eğittik.” dedi.
Patlamada Bir Doktor Hayatını Kaybetti
Toplantıya telekonferansla katılan DSÖ’nün Lübnan Temsilcisi Abdinasir Abubakar, AA muhabirinin “Lübnan’daki elektronik cihaz patlamalarında kaç sağlık çalışanı etkilendi? Bu saldırıları sağlık açısından değerlendirebilir misiniz? Uzun vadeli etkileri olabilir mi?” sorusuna yanıt verdi. Abubakar, “Lübnan Sağlık Bakanlığı, bu saldırılarda bir doktorun hayatını kaybettiğini bildirdi. Bakanlık, son iki günde yaşanan olayları sınıflandırmaya ve verileri toplamaya çalışıyor. Görevi başında olmayan sağlık çalışanları da bu patlamalardan etkilenmiş olabilir. Rakamlar her gün güncelleniyor.” dedi. Patlamalar sonucunda şu ana kadar 37 kişinin yaşamını yitirdiği ve 3 binin üzerinde kişinin yaralandığı bilgisi verildi. Abubakar, bu saldırıların sağlık alanında uzun vadeli etkilerinin olup olmadığına dair değerlendirmelerin sürdüğünü ve bunun tespit edilmesinin zaman alacağını belirtti.
Neler Yaşanmıştı?
Lübnan’da 17 Eylül tarihinde, Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar meydana gelmişti. Sağlık Bakanlığı, bu patlamalarda 2’si çocuk olmak üzere toplam 12 kişinin hayatını kaybettiğini, 300 kadarı ağır olmak üzere yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralandığını bildirmişti. Ayrıca, ülkede bir gün sonra çok sayıda telsizin patlatılması sonucu da 20 kişinin öldüğü ve 450’den fazla kişinin yaralandığı açıklanmıştı. Lübnanlı yetkililer, bu olaylardan İsrail’i sorumlu tutarken, İsrail’den konuyla ilgili henüz bir açıklama gelmedi. İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim 2023’ten bu yana taraflar arasında zaman zaman şiddetlenen çatışmalar yaşanıyor.