Kamala Harris, Başkanlık Yarışında İsrail Politikasını Açıkladı
ABD’deki başkanlık yarışı hız kazanırken, Demokrat başkan adayı Kamala Harris, adaylığını açıkladıktan sonraki ilk röportajında, başkan olması durumunda İsrail’e silah ambargosu uygulamayı düşünmediğini net bir şekilde ifade etti. Harris, “Gazze’de ateşkes sağlanmalı” çağrısını da dile getirdi.
5 Kasım’da gerçekleştirilecek başkanlık seçimleri için geri sayım devam ederken, Demokratların başkan adayı Harris ve başkan yardımcısı adayı Tim Walz, CNN’e verdikleri röportajda iç politikadan ekonomiye, sınır güvenliğinden ABD’nin İsrail politikasına kadar pek çok konu üzerine görüşlerini paylaştılar. Röportajda, Harris, Demokrat Parti Kongresi’nde yaptığı konuşmalara benzer mesajlar verdi.
Harris, dış politikayla ilgili bölümde ABD-İsrail ilişkileri ve Gazze’deki insani krizle alakalı olarak, ABD Başkanı Joe Biden’dan neyi farklı yapacağına dair soruları yanıtladı. 7 Ekim’de meydana gelen saldırılara atıfta bulunan Harris, İsrail’in kendini savunma hakkına saygı duymaya devam edeceğini vurgulayarak, bu konudaki tutumunun net olduğunu ifade etti.
‘ÖNCELİĞİMİZ ATEŞKES’
Harris, “Açık konuşmak gerekirse, İsrail’in savunmasına ve kendini koruma yeteneğine olan taahhüdüm sarsılmaz ve kesindir. Bu durum asla değişmeyecek.” diyerek, şu anki önceliklerinin ateşkes anlaşması olduğunu belirtti. Demokrat Parti içinde bazı kesimlerin “İsrail’e silah ambargosu” uygulanması yönündeki taleplerini hatırlatan sunucuya, “Bu silah politikasında hiçbir değişiklik olmaz mı?” sorusu üzerine, “Hayır, şu anda anlaşmayı halletmemiz gerekiyor.” yanıtını verdi.
İsrail’e verdiği desteği yineleyen Harris, bununla birlikte çok sayıda Filistinli sivilin hayatını kaybettiğine dikkat çekerek, “Bu (ateşkes) anlaşmasını halletmemiz lazım. Bu savaş sona ermeli. Anlaşmayı tamamlayıp, esirleri kurtarmalıyız. Esirleri serbest bırakıp ateşkesi sağlamalıyız.” şeklinde konuştu.
‘DEĞERLERİM DEĞİŞMEDİ’
Ayrıca Harris, sınır güvenliği konusundaki önceki mesajlarıyla bugünkü mesajları arasında bir değişiklik olduğu yönündeki eleştirilere yanıt verirken, temel değerlerinde herhangi bir değişiklik olmadığını savundu. Harris, “Bu konudaki değerlerim değişmedi, sınır güvenliğini sağlamamız gerekiyor.” diyerek, sınır güvenliğiyle ilgili daha sert bir duruş sergilediği yorumlarına karşılık verdi. Kongre gündemine gelen ve Cumhuriyetçilerin oylarıyla reddedilen sınır güvenliği paketini hatırlatan Harris, söz konusu paketin geçmemesini Donald Trump’a bağladı ve Trump’ın bu konudaki samimiyetsizliğini eleştirdi.
Diğer yandan, Harris, bir soru üzerine Cumhuriyetçi bir ismin kabinesinde görev alabileceğini, buna açık olduğunu belirtti. “Sanırım Cumhuriyetçi bir ismin kabine üyelerimden biri olması Amerikan kamuoyunun yararına olur.” diyen Harris, bu konuda farklı fikirlere açık olduğunu ifade etti.
Harris, ekonomiyle ilgili birçok vaat sıralayarak, enflasyonu düşürmeye devam edeceklerini, çocuk yardımını artıracaklarını ve ilk kez ev alacaklara belirli bir miktar kredi desteği sağlayacaklarını açıkladı. Demokratların başkan yardımcısı adayı Tim Walz ise Ulusal Muhafız olarak görev yaptığı dönemde savaş bölgesine gidip silah kullanıp kullanmadığıyla ilgili polemik konusunda açıklamalarda bulundu. Walz, o konuşmasında kullandığı ifadenin gramer açısından hatalı olduğunu ve bu yanlış ifadenin kendisine ait olduğunu belirtti.
